Selamın aleyküm mümin kardeşlerim.
Yazarınızla imana doğru 🧕
İyi okumalarrrrss...*Önceki bölümden alıntı*
"Ee sonum ne olacak?"
"Hiç bi' fikrim yok..."
Cidden hiç bi' fikrim yok. Elimden bir şey gelmezdi. Çağırdığı ruh hangisiydi bilmiyordum. Belki de... Belki de O'nu çağırmıştı...
🐥
Bir gün boyunca yatağımda yatıp uzanmıştım. Cezzam'ı çağırıp onun bu tür şeyleri yapması ve her şeyi inkâr etmesi çok zoruma gidiyordu. Neden yani bilemiyorum.
Peki ya "Her şey benim yüzümden." demesi? Bunu da sorgulamam lazımdı. Ama her şeyden önce o mektubu açıp bakmayı düşündüm. Ama doğru ya Cezzam götürmüştü. Belki geri bırakmıştır diye bir umut odayı aradım. İlk cekmecelerime en son odanın en ücra köşesine bakmıştım. Ama nafile yoktu.
Çekmeceden günlüğümü alıp yazı yazmak istemiştim. Günlüğümden kağıt düşmüştü. O, bu kağıttı galiba. Açıp hemen okumak için çok heyecanlıydım. Kağıt 3 kere katlanmış kare hâlini almıştı resmen. Kağıdı açarken kalp atışım bu seferde heyecandan atıyordu. Gerçi bir yandan da atmasını istemiyordum. Eğer Cezzam çıkarsa çok kırılırdım. Tolga'yı seçmemi istemiyordu. Belki de ona zarar verecekti. Bilemiyorum.
Kağıdı açtım ve yazılanlara bi' göz gezdirdim. Yanına da bana gelen notlardan koydum. İkisini karşılaştırmaya çalışsam da ne fayda. Aynı yazı değildi. Ama belki de ben fark etmiyeyim diye böyle düzgün yazmıştı. Bir çok seçenek var.
Yazı tipini incelemeyi bırakıp ne yazdığını okumak istiyordum. O günden sonra -Cezzam'ı ruhlar aleminden çağırıp bana zarar verdiği gün- umarım özür mektubu yazdı diye dua etmiştim. Yazanlar... Çok garipti. Bilemiyorum. Beni sevdiğini, onun için koruduğunu. Keşke gerçekte tanissaydik demesi.
Sanki sanal alemdeyiz de gerçek diyor. Oy oyyyh...
En sonlara yaklaşınca Tolga'yı sevmediğini, sırf benimle takılıyor diye onunla yakın olmamı istememesi. Ne değişikti ve bana Ayça'm demişti. Sen bir ruhsun be çocuk bizden olmaz anla ya!
Mektubu okuduktan sonra hem ona sinirlenmiş hem duygusal olmuştum. Tolga'ya zarar verebilir diye ona sinirlenmiştim. Bir yandan da bana karşı duyguları olması duygusallığıma yansımıştı.
Duygusallığı bir kenara bırakıp olan sinirim ile ona hesap sormak lazımdı. Fakat o gelmezdi ki artık bence.
Benim yazdığım kağıtta günlüğün içindeydi. Cezzam'ın verdiği kağıdı farkederken benim kağıdımı görmemiştim. Her şeyi geçtim bunu nasıl fark edemedim? Günlüğü tekrar açıp her bir sayfasını tek tek kontrol etmiştim. Lanet olsun ki hiçbir şey yoktu. Kağıdı kim almıştı. Hangisi?
🦄
Kağıdı okumuştu. Tepesinde onu izliyordum. Tepkisi çok garipti duygudan duyguya geçiş yapıyordu resmen. Hazır Ayça o kağıtla ilgilenirken bende onun yazdığı kağıdı almalıyım diye düşündüm. Günlüğü cekmecesinden alsamda içerisinde kağıt yoktu. Çekmecenin her köşesine baktım, masada da yoktu. E Ayça'nın da elinde değil. Neredeydi bu kağıt ?
Ayça benden sonra günlüğü almıştı. Bilmiyor ki içerisinde kağıdı yok. Ne kadar arasa da umudunu yitirmiş şekilde günlüğü bıraktı ve kafasını kaşıyıp düşünme pozisyonunda durmuş düşünüyordu. Acaba ne düşünüyordu hep merak etmisimdir. Her neyse ne düşündüğünü boş verip o kağıdı her kim aldıysa elinden almam lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜLER VE YAŞANTI
Mystery / ThrillerNormal bir düzenden farklı hayata geçiş yaptım. Bu hayatın nasıl olacağına ben karar verdim diyemem. Üstesinden gelmek iyidir fakat ben gelemiyorum galiba. Tek dost yaptım yeni hayatımda. Herkese ürkütücü bana iyi geldiğini düşündüğüm; Ruhlar... B...