bölüm11

2.1K 64 7
                                    

Arkadaşlar öncelikle merhaba. Küçük bir duyuru yapmak istedim. Onur bir mafya evet ama sert değil. Aslında bu bir mafya ağlak kız ilişgisi değilde bir aşk hikayesidir. Sizden ricam hikayedeki Onur karekterini mafya gibi değilde aşık biri gibi görmeniz. Bu arada hikaye gidişatını biraz hızlandırıp 15ci bölümde final yapmayı düşünüyorum. Şimdiden okuyan ve vote atan herkese teşekkür ederim❤. Hadi şimdi hikayeye geçelim.
Keyifli okumalarrrr😊

Dudaklarımı dudaklarından çektiğimde kafası hala ellerimin arasındaydı. Onunda elleri benim belimde. Alnını alnıma dayayarak burunlarımızı birleştirdi. "Seni çok seviyorum Damla"
Dedi hafif tebessüm ve mutluluk saçan sesiyle. Mutluydu. Mutluyduk. Bir birine aşık iki insandık işte. O gece bir birimize sıkıca sarılarak uyuduk.

Sabah güneşin pencereden odaya düşen ışıklarıyla uykudan uyandım. Çok güzel uyumuştum. Aylardır bu yatakta Onurla beraber uyuyorduk ama hiç bu kadar rahat uyumamıştım. Onura baktığımda hala uyuyordu. Çoğu zaman sert ve kaba dursada uyuduğunda bebek gibi masum duruyordu. Uzandığım yerden kalkmadan kolumu kafama dayayarak biraz yüzünü incelemeye başladım. Koyu kahve saçları vardı. Uzun ve güzel kiprikleri. Sakallarıda ayrı bir karizmaydı. Çok olgunmuş havası veriyordu ona. Keskin çene hatları ve dudaklarıyla tam bir efsaneydi. Gözüm biraz aşağıya indi. Hava sıcak olduğundan çoğu zaman üstsüz uyurdu. Tişört giyimezdi. Resmen önümde uyuyan bir taş vardı. Karın kasları efsneydi. Çok kaslıydı. Harika bir vücut yapısına sahipti. Düşüncelere dalmışken Onur uyanmış bana bakıyordu.
-Aşkım sen beni mi izliyorsun.?
Bi an duyduğum sesle irkildim. Ne zaman uyanmıştı ki? "Şey ben aslında, ımm"dedim kekeleyerek. Gülerek bu sözlerime "karın kaslarımı beğenmene sevindim"dedi. Tabi hafif utanarak gülümsedim.
-Evet hiç fena sayılmazsın koca adam.
-İstersen bu kaslı vücut senin ola bilir.
Nee? Ne demek istiyordu bu? Yoksa düşündüğüm şeymi? Yüzüne baktığımda yüzünde çapkın bir sırıtış vardı.
"Hadi ama Onur çok sapıksın"dedim omzuna vurarak.
"Ooo sakin ol psikolok hanım canımı yaktın"dedi omuzunu okşayarak.
-Aşkımm. Biz ne zaman evlenicez"dedim sesimi bebekleştirerek.
-Hmm bunu öyrenmeye ne dersin?
-Anlamadım?
-Gidip nikah günü alalım diyorum.
Ne diyordu bu çocuk?Ben sadece şaka yapmıştım.
-Onur ne diyorsun sen?Ben şaka yaptım. Biz daha yeni sevgili olduk.
Bir eliyle saçımı okşayarak konuşmaya başladı.
-İki yıldan fazladır seni seviyorum güzel kızım. Aylardırda birlikte yaşıyoruz. Senin hakkında her şeyi biliyorum. Sende aynı şekilde benim hakkımda. Seni çok seviyorum. Sende beni seviyorsun. Öyle değilmi?
Başımla onu onayladım haklıydı.
-Peki evlenmek için neyi bekliyoruz ki?
Haklıydı. Ama bir sorun vardı annem. Benim tek ailem annemdi. Ona nasıl birden bire evleniceğimi söyleye bilirim ki? Hem o Azerbaycanda ben burda.
-Onur ya annem? Anneme ne olucak?
-Bebeğim zaten annen hasta filan değil. Ona bir hizmetçide tuttuk ya. Ev işini her şeyini o yapıyo. Kraliçeler gibi yaşatıyorum anneni.

Onur buraya geldiğim ilk hafta bi hizmetçi ayarlamıştı annem için. Anneme çok iyi işte çalıştığımı hizmetçiyi benim tutduğumu söylemişdim. Daha doğrusu Onur böyle söylememi demişti. Her hafta iyi bir miktarda para yolluyordu anneme. Annemin çalışmasına da gerek kalmamıştı. Gerçekten kraliçeler gibi yaşıyordu.

Biliyorum ama nikahta onun olması gerekmez mi?
"Evet bak onu doğru dedin. Kayınvalideciğimin elini öpmem gerek" dedi gülerek.
"Eee evet yani"dedim bende sırıtarak.
-Onu da hall eder senin bu sevgilin. Ama daha büyük bir sorunumuz var.
"Nedir?"dedim merakla.
-Ben.
-Nasıl?
-Tatlım polis memurları beni tutuklamak için açığımı arıyor. Hiç bir sabıkam yok. Tüm işlerimi temiz yaparım. Ama en ufak hatamda acımazlar,yakarlar beni.
"Peki ne yapıcaz"dedim dudağımı büzerek.
-Merak etme gülüm. Görkeme söylerim bir şeyler düşünüp ayarlar. En yakın zamanda evlenicez ve en yakın zamanda benim olucaksın.
"Ben zaten seninim"dedim dudağına küçük bi öpücük kondurarak.
"Sadece benimsin"dedi gözlerimin en derinlerine bakarak.

-Onur hadi ama geell artık. Çaylar soğudu.
-Geliyorum psikolok tamam sinirlenme.
Ahh tam 25 dakikadır bu adamın aşağı inmesini bekliyordum. Kurt gibi açtım. Ama beyefendi ben gelmeden başlama demişti. Sonunda merdivenlerden inen bir Onur belirdi. Elinde bir kutu vardı. Hızlı adımlarla yanıma geldi. Elindeki kutuyu göstererek "o nedir"dedim.
-Gözlerini kapa.
-Hadi ama Onur.
-Sana kapa dedim.
"Peki"diyerek gözlerimi kapadım. Kutunun açılma sesini duymuştum.
-Hadi şimdi gözlerini aça bilirsin.
Gözlerimi açtığımda gördüyüm şey gözlerimi kamaştırmıştı. Işıl ışıl parlayan bir elmas kolyeydi bu. Çok pahalı gibi gözüküyordu. Ama aynı zamanda da çok güzeldi.
-Bu annemin kolyesiydi. Ona da babamın annesi vermişti. Tabi onada kendi kayınvalidesi. Yani ailemizde bir gelenek bu. Kayınvalideler gelinine bu kolyeyi veriyor. Tabii annem hayatta olsaydı bunu sana o verirdi. Ama o yok diye bu iş bana düştü.
Konu hep annesi ve babasına gelirken çok üzülüyordu. Yine üzülmüştü ama bunu gizlemeye çalışıyordu. Çok daha fazla üzülmemesi için hemen konuşmaya başladım.
-Bu kolyeyi taşımaktan şeref duyarım efendim.
Gülümseyerek kolyeyi kutudan çıkardı ve boynuma taktı.
"Çok güzel yakıştı"dedi sırıtarak.
-Hadi şimdi yemeğimizi yiyelim yoksa seni yiyicem psikolok hanım
-Hadi yiyelim.

Uzun zamandır yeni bölüm gelmiyordu. Bu bölümü beyendinizmi? Vote ve yorumlarınızı bekliyorum♡♡♡

Psikolog(Tamamlandı)Where stories live. Discover now