~Bölüm-13~

35 36 13
                                    

Hellüüü 🐥🦄
Yepyeni bir bölümden selamlar efenim...
Bakalım bu seferki bölümde ne olacak?
Okumadan önce şuraya tahminlerinizi yazın bakayım 👉
İyi okumalar...

*Önceki bölümden alıntı*

Hayatımın hatası mı bilmiyorum ama büyük hata yaptım...

Belki de iyi bir şey yapmıştım...

Dileğimi Cezzam'ı da dileme sebebim eğer günler aynı şekil yaşanırsa O bana inanır... Yani umarım inanır...

O gün herşey gayet güzel geçiyordu. Yani dileğimi dilemiş olmama rağmen hiçbir şey gerçekleşmemiş, yolunda takır takır ilerliyordu.

Salı sabahı okula doğru yol almıştım. Kahvaltımı falan çok güzel bir şekilde yapmıştım. Tolga'nın yanına gitmemiştim o gün. Yani artık gına gelmişti. Kendisi için tek gün olduğu için hiçbir şey değişmiyordu.

Tolga yanıma gelecek sanıyordum. Fakat gelmemişti. Sanki bi' gariplik vardı. Herkes bir masanın etrafına doluştu ve doğruluk-cesaretlik oynamaya başladılar. Herkes sorular soruyordu. Aynıı... Aynı ilk gün ki gibi...

Tolga'ya soru gelmişti.

"Kaç kızla sevgili oldun Tolga bey?"
"3"
Herkes itiraz edercesine bakmıştı.
Oradan bir kızın sesi yükseldi. "Oğlum sen okulda kız bırakmadın lan" dedikten sonra herkes gülüşmeye Tolga ise kızarmaya başlamıştı. Her şey ilk gün ki gibiydi...

Tolga yanıma gelip "sen onlara bakma benimle dalga geçiyorlar. Bu arada ben Tolga okulumuza hoşgeldin"

Yavrum ben zaten bu okuldaydım neyin kafasını yaşıyorsun? Deliricem ha!

Bozuntuya vermeden "Hoşbuldum. Bende Ayça. Memnun oldum" elini sıkmıştım. Eğer ona iç sesimin dediğini deseydim kafayı yerdi.

Ne yani şuandan itibaren herşey baştan mı başlıyor? Bi' işin de doğru düzgün gitsin be kızım!

Okulun lavabosu her ne kadar kötü koksada gidip elimi yüzümü yıkamaya ihtiyacım vardı. Hızlı adımlarla lavaboya gittim ve elime suyu doldurdum yüzüme çarptım. Suyun soğukluğu ayrılmam da yardımcı olmuştu.

Tanrı'm ben bugünü neden yaşıyorum. Tamam hoş ama Tolga... Yani yeter...

Etrafta kimse yoktu. Kim bu lavaboya katlanır ki!? Normaldir arkadaş. Midem bulanmadan çıkmış ve derin bi' nefes almıştım. Sınıfa geçmek yerine bahçeye çıkmıştım ne de olsa öğle arasına girmiştik. Tek başıma dolaşırken Tolga beyimiz yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

"Daha tanımadık birbirimizi. Bu okuldakilere pek aldırma hepsi benimle böyle dalga geçer. Beni yanlış tanımanı istemem"

Ya çocuğum ben zaten seni tanıyorum yanımda uyudun film izledik. Ayh delircem galiba.

"Yoo sorun değil. Önyargılı birisi değilim. Tanıdıkça seveceğime eminim."

Hayatıma yeniden mi başlıyorum cidden ya?!

Öğle arasından sonra sınıfa geçmiştik. Ders matematikti. Önceki dersleri bildiğim için soruları da biliyor ve hemen hemen her soruya kalkıyordum. Hocanın gözüne girmek çok kolaydı. Tabii kıskanan kızlar da baya fazlaydı. Örneğin Tolga'yı kıskanan kızlar hiç değişmedi.
Kantine inmiş yemek alacaktım. Alıp bir köşeye oturdum. O günümü de öylece kapatmıştım. Yani o gün kapansa da ertesi güne açılan sabah kapanmamıştı...

ÖLÜLER VE YAŞANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin