4. ❝Boğulursun, Çırpınmazsın.❞

19.9K 2K 1.7K
                                    

Cem Adrian & Mark Eliyahu - Kül

Selamlar.

Burada mıyız?

Yorumlarınızı için çok teşekkür ederim. Bu bölüm için de oy ve yorumlarınızı bekliyorum canımın içleri. Keyifli okumalar.

# Karmen'i benzettiğim bir model var fakat Deren için benzerlik yakaladığım kimse yoktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

# Karmen'i benzettiğim bir model var fakat Deren için benzerlik yakaladığım kimse yoktu. Yalnızca bu fotoğrafı gördüğümde aklımda Deren canlandı, ben de kullandım. #

4. BOĞULURSUN, ÇIRPINMAZSIN.

Bana o cümleyi kurduğunda, kelimeler son derece yalın ve net olmasına rağmen, neredeyse soruyu yanlış anladığımı düşünecektim. Adam, yaklaşımında her türlü bir kuşku ve öfke gizlediği için, attığım her adıma ve seçeceğim kelimelere dikkat etmeliydim. Bu yüzden göğsüne doğru baktığım o saniyelerde, hızlı ve doğru cevabı vermek için çok kısa zamanım olduğunu fark ettim. Sorusunu aptalca bulduğumu söylemem yalnızca kışkırtıcı bir cevap olacağı için daha makul davranmaya karar verip gözlerimi onun kontrolsüz gözlerine doğru kaldırdım.

"Koku mu? Ne kokusu?"

Başını yana eğip nasıl açıklayacağını tartıyormuş gibi kafama doğru baktı ve dudaklarını hızlıca yalayıp, "Üzerinde bir koku var, kızım da hep böyle kokar," dedi.

Elimi bir tutam saçıma götürdüm ama kısa oldukları için tutamadım. Başımı sola doğru eğip saçlarımın uçlarını kokladığımda göğsümdeki serinkanlı panik hissi yatışmaya başladı. "Şampuandan geliyor bu koku. Bebek şampuanı kullanıyorum ben, muhtemelen kızın da tüm diğer çocuklar gibi o bebek şampuanını kullanıyordur..." saçımı bıraktım ve rüzgârda uçup yanağıma değdiğinde, adamın bakışlarına yöneldim. "Bu şampuanı bilmiyor musun?"

Tek kaşını kaldırıp saçlarımın uçlarına doğru bir daha baktı. "Ne şampuanıymış? Ne diyorsun?"

"Dalin," dedim düz tonda bir sesle. "Hatta bir tane reklamı var, dalinle bıcı bıcı yaparız diyor..."

Yüzündeki kasların kaygılarını unutmuş gibi birkaç saniye yumuşadığını gördüm ve dudaklarını birbirine bastırıp genzini temizlerken, gözlerini bir daha yüzümde dolaştırıp geriye çekildi. Kolunu da önümden çektiğinde, parça parça verdiğim nefesi dudaklarımdan tek seferde sızdırıp kirpiklerimin arasından bir bakış attım. O da bana kısacık bir bakış atıp gözlerini çekti ve ellerini kumaş pantolonunun ceplerine sokarak, "Evet, o kokuyu benzetmiş olmalıyım," dedi.

Yeterince tatmin edici olduğumu kanıtlayan bu cümleden sonra rahatladım. Çok kuşkulu bir adam olduğundan ötürü bu rahatlamayı bile coşkuyla yaşayamadan arabamın etrafını dolanmaya başladım. "Şimdi başka bir şey var mı?"

SİRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin