Bölüm: 3
Karmaşık mağara yollarından saraya geçiş yaptıklarında direkt iki asker ve iki yardımcıyla karşılaşmışlardı. Dördü de anında eğildi. "Hoşgeldiniz Prens Jeongguk."dedi beta olan asker.
Jeongguk iç geçirdi. "Hyung. Taehyung'un yanında eğilmenize gerek yok." Hepsi kafalarını yüzlerinde kafaları karışmış bir ifadeyle kaldırırken Jeongguk, "Hemen odama gidelim."demiş ve hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştı bile. Taehyung anında onu takip ederken diğerleri de peşlerine takılmış, Taehyung'u tuhaf hissettirse de sessizce sarayın geniş, parlak koridorlarında hızlı adımlarla yürümüşlerdi.
Hala bu sarayın içinde olduğuna inanamıyordu. Sarayın içi de dışı kadar güzel, göz kamaştırıcıydı ama yine de koridorda karşılaştıkları bazı soylu kişilerin yargılayıcı bakışlarını fark etmişti. Jeongguk'u görünce ona selam verip eğilseler de Jeongguk onları görmüyor gibi yapıyor, hızla yürümeye devam ediyordu. Taehyung etrafa göz bile gezdiremeden saraydan ayrılıp bir bahçeye geçmişler ama küçük bahçeyi de geçip sarayın başka bir bölümüne geçmişlerdi. Evet, sarayın başka bir bölümüydü ama diğer bina gibi içinde soylular yoktu. Askerlerin sayısı bile gözle görülür derecede azdı.
Jeongguk zemin katındaki geniş kare holün tam karşısındaki merdivenlere ilerlemiş ve en son ulaşılan kata, üçüncü kata gelerek koridorun sonuna gitmiş, bazı askerlerin selamlarına kollarını patpatlayarak ve gülümseyerek cevap vermişti. Taehyung'un anladığı kadarıyla bu bölümdeki kişiler ve Jeongguk iyi anlaşıyordu. Ve burada soylu gözüken kimse yoktu...
Koridorun sonundaki odanın kapısını açarak içeri girdi alfa. Peşinden Taehyung ve diğerleri de girmiş, içeri son giren çalışanlardan beta kız kapıyı kapatmıştı. "Jeongguk ne oluyor?"diye sordu beta asker. Uzun boylu, kısa siyah saçlıydı. Yüzü esmer, küçük ve tatlıydı. Ama büyük duruyordu. En az on sekiz yaşında olmalıydı. "Bu omega kim?"
Taehyung gözlerini Jeongguk'a çevirdi ama alfanın gözleri zaten onun üzerindeydi. İkisi de yeni tanışmış olsalar da gözlerindeki bakışla birbirlerine anlamış gibiydiler. Bugün yaptıkları kan yemini açık ve netti: kimse Taehyung'un gerçekte kim olduğunu ve neler yapabildiğini bilmeyecekti. "Taehyung benim yeni yardımcım."dedi ve onlara döndü alfa. "Bundan sonra benimle bu odada kalacak." Gözleri iki askerin arasında kalan kısa boylu beta kız ile omega erkeğe kaydı. "Taehyung için rahat bir yatak ayarlar mısınız? Bir de hiçbir eşyasını alamadık... Onun için birkaç uygun giysi de getirin. Sonra biz beraber pazara ve çarşıya gidip bir şeyler alırız."
Beta kız ve omega oğlan kafalarını salladı.
"Ve lütfen kimse geldiğimi bilmesin ve bugün beni rahatsız etmesin." Püfledi. "Çok berbat bir gündü."
"Seni öldüreceklerine emindik."dedi omega oğlan. Boyu kısaydı ama yüzü olgun, bakışları derindi. Sert bir yüzü vardı ama ince ve geniş dudakları onu tatlılaştırıyordu. Üstündeki giysiler eskimiş, grileşmişti ama yüzü temiz, kısa kahverengi saçları düzgün bir şekilde sağa yatık haldeydi. "Nasıl kurtuldun?"
"Sonra anlatırım."dedi Jeongguk. "Hyung." Beta askere dönmüştü. "Taehyung artık benimle kalacak, artık sadece beni değil onu da korumanı istiyorum."
Taehyung kendisini gayet iyi koruyabilirdi ama yine de sessiz kaldı. Bakışlarını yerden kaldırmamaya dikkat ediyor, sadece konuştuklarında karşısında ilk kez gördüğü yüzlere bakıyordu.
"Saray dışında seni koruyamadığımı sen de biliyorsun... Sen ise pazara, çarşıya gitmekten söz ediyorsun. Kral ve Büyük Prens yarın gelecek ama bugün bile tehlikedesin. Ama sen sebepsiz yere ilk kez gördüğüm bu omegayı korumamı mı istiyorsun?" Betanın sesi sert ve kalındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shameless | taekook
FanfictionFantastik bir dünyada, dört krallığın hüküm sürdüğü kıtalarda ve savaşın etraflarını sardığı hayatlarında her şeye rağmen birbirlerinde aşkı bulan Jeongguk ve Taehyung'un hikayesi. * omegaverse royalty au