18. Bölüm

453 45 115
                                    

Kim Taehyung

Annemin beni odaya çağırmasıyla derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Aradan birkaç gün geçmişti. Herkes Hina'nın öldüğünü sanıyordu. Bende genelde odamda durup gerekmedikçe dışarı çıkmıyordum.

Ne onu ne de yanındaki pisliği görmek istemiyordum. Ama o az önce haber gönderip beni yanına çağırmıştı. Yine ne saçmalayacaktı acaba?

'Hina öldü, bu yüzden senin evlenmen gerek' falan derse hiç şaşırmazdım. Umrunda değildi resmen onun ölümü.

İçeri girdiğimde üç çift göz bana çevrilmişti.
Biri annem, öbürü o şerefsiz ve diğeri de büyücü bir kadındı.

Kaşlarımı çatıp annemin karşısında durdum ve "Ne oldu?" diye sordum umursamaz bir şekilde.

"Sana harika bir haberim var." deyip gülümsemesiyle kaşlarımı daha da çattım. Gerçekten onun ölmüş olmasını gram umursamıyordu.

"Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyorsun? Torunun öldü farkında mısın? Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabilirsin?"

Gülümsedi ve "Bende tamda o konu hakkında konuşacaktım." dedi.

"Ne saçmalıyorsun an-"

"Hina yaşıyormuş Taehyung."

Yüzüm düz bir hal alırken annem gülümsemeye devam ederek bana baktı. Nereden öğrenmişti bunu? Kimsenin öğrenmemesi için konuşmalarımıza çok dikkat ediyorduk, dışarı bile çıkmıyorduk. O nasıl, kimden öğrenmişti?

"Nasıl?"

"Jea sayesinde." demesiyle başımı yana çevirdim. Büyücü kadın mı anlamıştı yani?

"Jea, Hina'ya büyü yapan büyücü ve o Hina'nın hâlâ yaşadığını söyledi. Üzerindeki büyüyü hissedebiliyormuş."

"Yani... Hina yaşıyor mu?" dedim gözlerimi kapatıp.

"Evet... ve sende hiç şaşırmış gibi durmuyorsun... Bunu zaten biliyordun değil mi Taehyung?"

Bir şey demeden yüzüne bakmaya devam ettiğimde alayla güldü ve başını iki yana salladı. "Seni suçlamıyorum, onu korumak istediğini anlıyorum ama Hina buraya gelmek zorunda."

"Neden? Evlenip sana daha da statü kazandırsın diye mi? Daha mı güçlendirmeli seni?"

"Hina zaten böyle bir şey yaşayacağının bilincindedir diye düşünüyorum. Sonsuza kadar bu sarayda yaşamayı beklemiyordu herhalde."

Başımı iki yana salladım ve "O yüzden zaten şuan babasını aramak için saray dışında." dedim.

"O adamı bulmasına izin vermeyeceğimi biliyorsun. Bulsa bile Hina'yı yanında bırakmayacağım. Benim kanımdan olan biri o iğrenç yaratığın yanında kalamaz."

Sinirlenmeye başladığımı hissediyordum. Karşımdaki kadın annemdi ama onu tanıyamıyordum. Onu ne bu kadar hırslı ve nefret dolu yapmıştı?

"Onu önce annesinden kopardın, sonra babasıyla olan tek anısını elinden aldın. En önemlisi kimliğini sakladın ondan. Kendini sıradan bir insanın çocuğu sanıyor-"

"Öyle sanmaya devam edecek. Bir kurdun kızı olduğunu öğrenmeyecek hiçbir zaman."

Alayla güldüm ve "Büyü eminim ki bozulmaya başlamıştır. Buradan o kadar güçlü bir büyüyü yapamaz bu kadın. Er geç Hina öğrenecek kim olduğunu." dedim.

"Büyünün bozulması o kadar kolay değil Taehyung. Bunun sende farkındasın. Belki ufak tefek şeyler hissedecek ama bir kurt olduğu asla aklına gelmeyecek çünkü babasının bir insan olduğunu düşünerek büyüdü. Ona sürekli bunu söyleyip durduk. O buna inanıyor."

War Of Races - Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin