Karşılaşma

12.6K 576 30
                                    

Kürşat

En sonunda gitmişti.

Canan'la bir aydır beraberdik ve son zamanlarda yapışkan tavırlarıyla beni iyice bunaltmaya başlamıştı. 28 sekiz yaşında bekar bir erkektim ve her insan gibi benim de cinsel ihtiyaçlarım vardı ama Canan bunu anlamayarak ilişkimize duygusal açıdan bir yön vermeye çalışıyordu. Ne aptallıktı ama. Şimdiye kadar birlikte olduğum kadınlarla ilişkilerimi duygusal bir boyuta geçmeden önce bitirmeyi başarmıştım. Canan'ın da artık iyice suyu ısınmaya başlamıştı. Yakında ayrılmak istediğimi ona da söyleyecektim.

Çalan zili duyunca açmak için kapıya yöneldim. Büyük ihtimalle sağ kolum olan Birol gelmiş olmalıydı. Kapıyı açınca tahminimde yanılmadığımı anladım. Bu evi onun dışında bilen insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı.

"Müsait misin abi?"

Birol benden iki yaş büyük olmasına rağmen duyduğu saygıdan, her zaman bana abi diye hitap ederdi.

"Gel Birol, müsaitim."

Ayakkabılarını çıkartıp peşimden salona girdi. İkimiz de koltuklara yerleşirken Birol fazla beklemeden konuşmaya başladı. "Abi emrettiğin işi hallettim. Artık bizi uzun süre rahatsız edemeyecekler."

"İyi yaptın Birol artık iyice baş ağrıtmaya başlamışlardı. Biz karşı çıkmıyoruz diye mahallede istedikleri gibi at oynatıyorlar. Ara sıra piyasanın bizim elimizde olduğunu hatırlatmak gerekiyor bu başıbozuklara. Üzerimi giyineyim de beraber kulübe geçelim seninle. Bugünlerde orayı fazla boş bıraktığımı hissediyorum."

"Emredersin abi de, sen fark edip bana kızmadan önce söylemek istediğim başka bir şey daha var."

"Ağzında geveleme de ne söyleyeceksen söyle oğlum."

"Abi yeni aldığın arabanın boyasını, bugün senin karşı dairene taşınan komşun kamyonetinin kapısıyla çizmiş."

Öfkeyle ayağa kalktım. Bugün beni röntgenleyen ufaklığı neredeyse unutacaktım. "Onun yaptığına emin misin peki?"

"Valla abi kendisi söyledi. Köpeği aniden kucağına atlayınca kazayla çarptığını iddia etti. Hatta boya işini hallettikten sonra faturayı verirsem parasını da ödeyecekmiş. "

"Onu bugün köpeğinin havlaması sayesinde gizlice beni röntgenlerken yakaladım. Ne arsız bir ufaklık ama. Utanmadan mavi gözlerini kocaman açmış, Canan'la benim terasta öpüşmemizi seyrediyordu. Ne iş yapıyormuş bu kız öğrenebildin mi bari?"

"Bana ev kızı olduğunu söyledi abi. İşsizmiş iş arıyormuş."

Kızgınlığıma rağmen ev kızı tabirini duyunca sırıtmadan yapamadım. "Bu ev kızı arabanın faturasını nasıl ödeyecekmiş peki? Sonuçta şu an bir işi yok."

"Abi bana Ankara'da zengin bir kamyoncu dayısının olduğunu söyledi. Parayı da ondan alacakmış."

Birol ciddi bir ifadeyle durumu anlattığına göre anlaşılan kızın yaptığı espriyi pek anlamamıştı. Onun bu haline dayanamayıp sesli bir kahkaha attım. Birol beni ilk defa gülerken görmüş gibi kaşını kaldırıp şaşkın bir ifadeyle baktı.

"Kızın ailesini gördün mü peki? Şüphe uyandıracak bir halleri var mıydı?"

Birol ciddiyetini bozmadı."Valla abi ben bir kızın köpeğini, bir de kendisini gördüm. Yanında başka aile ferdi yoktu."

İşte bu ilginçti. Mavi gözlü ufaklık bu evin kirasını çalışmadığı halde nasıl ödeyecekti? Gittikçe kızdan şüphelenmeye başlıyordum. "Sana yeni görevini söylüyorum Birol. Yeni komşumuzun kim olduğunu öğreneceksin ve bana hakkında bulabildiğin her şeyle bir dosya hazırlayacaksın. En kısa sürede dosyayı masamda görmek istiyorum."

ÇAKIR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin