⚡
Yatakta bir sağıma bir soluma dönmekten uyuyamıyordum. Sefa'dan bir haber gelmemişti, ne yapıyorlardı acaba şuan? Magazin sayfaları Ozan'ı konuşurken Twitter da ise trend topic olmuştu. Herkes birkaç gün öncesine kadar ölesiye linç etmiyormuş gibi şimdi ölesiye övüyorlardı. Her şey tam tersine dönmüştü. Ozan nasıl linç edilip Sezgin kahraman olduysa şimdi de Ozan kahraman ilan edilip Sezgin linç ediliyordu. Aslı'ya yapılan yorumlar ise daha masumaneydi. Hatta Aslı ve Ozan yakıştırması bile tekrar başlamıştı. Şaşkınlık ve merakla takip ediyordum tüm olayları.
Yatakta doğrularak sadece birkaç dakikadır bakmadığım telefonumu elime aldım. Bir de Ozan'ın beni takip etmesinden kaynaklı bana daha fazla mesaj yağıyordu. Çok garip mesajlar alıyordum, üstün körü göz atmıştım. Bazıları iyi, bazıları ise kötü içerikliydi. Özellikle beni Ozan'ın sevgilisi sanan Aslı fanlarından ağır mesajlar geliyordu ama şuan bunlar çok umurumda değildi. Şuan umurumda olan o canlı yayın kapandıktan sonra ne olduğuydu.
Telefonu kapatacakken ekrana Sefa'nın çağrısı düştü ve heyecandan yatakta ayağa kalkmıştım. "Efendim" dedim, telefonu hemen açarak.
"Evde misin?" dedi, Sefa
"Evet"
"Müsait misin peki?" dediğinde hiç düşünmeden "Evet" demiştim. "Sana geliyoruz o zaman" dedi, Sefa onay almak ister gibi.
"Kiminle geliyorsun?" dedim.
"Ozan ve ben işte" dediğinde hızlıca yataktan inmiştim. "Tamam bekliyorum" diyerek telefonu kapattım ve yatağın üzerine fırlattım. Olan biteni dinleyeceğim için ayrı, Ozan böyle bir geceden sonra buraya geleceği için ayrı mutluydum. Aynanın karşısına geçerek darmadağın saçlarımı bir hale sokmaya çalıştım fakat üzerimde ki pijama daha büyük bir sorundu. Düzgün bir şeyler giymek için dolabın kapağını açtığım anda zil çaldı. Heyecanla bir kapıya bir üzerime bir de toparlamaya fırsat bulamadığım saçlarıma baktım. Bari beni cadı gibi gösteren saçlarımı toparlasaydım. Birkaç dakika içinde hızlıca tarayıp gelişi güzel topuz yaptığım saçlarımla kapıya ulaştım.
Yüzümde ki en sahici gülümseme ile kapıya açmıştım. Sefa'nın gözlerinin içi gülüyordu. Beni görünce daha çok güldü. "Bu ne hal?" dedi, elimi enseme atarak "Şey...Yataktan kalktım! İnsan 2 dakika öncesinden değil 1 saat öncesinden haber verir."
"Şaka şaka" diyerek içeriye adım attığında kaşlarını çattı. "Ne yaptın eve?"
Temizliği sıkılınca yarıda kesmiştim ve her şey birbirine girmişti. Yerde ki halıları da kaldırdığım için biraz da soğuktu. "Durun terlik vereyim" diyerek hızlıca elime gelen ilk terliği Sefa'ya uzatmıştım. Sefa, salona geçtiğinde sonunda Ozan'a baktım. Mutluluğunu yorgunluğu perdeliyor gibiydi. Herkesin içinde o konuşmaları yaparken ne hissettiğini, şuan nasıl olduğunu, içinin rahatlayıp rahatlamadığını deli gibi merak ediyordum. "Selam" dedi, göz kırparak.
Kalbim teklemiş kapıdan tutunma ihtiyacı hissetmiştim. "Hoş geldin" dedim, hala eşiğin diğer tarafında duruyordu. Onun nasibine tavşanlı panduflarım düşmüştü. Pandufları eşiğin önüne bıraktıktan sonra gülerek "Bunları mı giyeyim?" dedi.
"Bence giy yer çok soğuk" dedim. Evet, takım elbiseli cool görünümüne pek uymuyor hatta oldukça komik görünüyordu ama hasta olmasından iyiydi, değil mi?
Ozan itiraz etmeyerek pandufları giydiğinde gülmüştüm. Ayaklarına tam olmadığı için arkasına basmak zorunda kalmıştı. "Tatlı oldu" dedim. Ozan bir panduflara bir bana bakarak başını salladı. "Kesinlikle"
İkimiz de salona girdiğimiz de Sefa, ortalığa döktüğüm kitaplarımdan başını kaldırdı. "Esin nerede?" diye sordum.
"Bilmem" dedi, Sefa. "Herhalde o kargaşa da çıktı gitti" diyerek Ozan'a bakmıştı. Ozan, Sefa'yı destekleyerek başını salladı. "İşimiz bitti sonuçta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR
Teen Fiction"Yine komşu olmak istiyorumdur belki" dedi. "Balkondan balkona konuşmak iyi geliyordur belki. Mahallede ki teyzelerin dedikodularını dinlemek istiyorumdur senden, yanına gelebilmek için araç kullanmak istemiyorumdur, yakınımda ol istiyorumdur" "Nefe...