Hayatımızda, çıktığımız yolda gözümüzü karartıp, hata olduğunu bile bile yapmaya devam ettiğimiz yanlışlar ,
aslında hayatımızın dönüm noktaları olmuştur.. Yaptığımız yanlıştan dönüşümüz olmayınca seçmedigimiz öteki yolu düşünmeye başlarız yani bir doyumsuzluk , olmayana bir merak bitmez hayatımızda.
Bir de hata olacağını bilerek , yapmaktan korktuğumuz ve hayatımız boyunca olsaydı ne olurdu diye içimizde ukde kalanlar vardır.
Hatalarımızla büyürüz deriz .Ders alırsak ne güzel ama ya o hatalarımızla bir başkasının hayatını yerle bir edersek , kalbini kırarsak , hayatında hiç geçmeyecek izler bırakırsak.Yanlışlarımızı doğruya dönüştürebilir miyiz ? Üç yanlış hayatımızdaki kaç kişiyi götürüyor sonra dönüp de bakıyor muyuz ardımızda kalanlara ?Ben bu yanlışların neresindeydim? Kendime güvenip girdiğim oyunda, artık oyun oynamayı bıraktığımı farkedememiş miydim ? Bir saattir koynumda yatan meleğin yüzünü izliyordum.Melekti çünkü henuz hayata karşı bir aç gözlülüğünü , yalanını,ihtirasını ,fesatliginı görmemiştim.Tam tersi yüzünün duru masum güzelliği gibi düşünceleri de iyi , insanlara karşı yardımsever, hoşgoruluydu.Henüz sesinin yükseldiğini,karşısındakini kırdığını görmemiştim Tam tersi kıracağına bin parçaya kırılır birisinin canı acısa kendi yanmış gibi dertlenirdi.Yani iç güzelliği dışına taşıyordu. Şimdi bu melek tenimde yavaşça soluyordu. Dün geceden beri elini elimden ayırmamış , o elimi bıraksa da , elimi teninin herhangi bir yerine küçücük de olsa dayayıp sıcaklığıyla uyumak istemiştim. Şimdi böyle durup , onun yüz hatlarını bir ressam gibi ezberlemek isterken ve yanında vücudum huzuru bulmuşken , diğer yandan boğazımı sıkan bu duygu da neydi?Kalbimi parçalayan? Ne yapıyordum ben , söylesene Dui ne yapıyordum ? Gecenin bir vaktinden sonra olanları hatırlamakta güçlük çekiyordum.Her şey bulanıktı.Söylenenler benim ağzımdan mı çıkmıştı ?
Offf , lütfen ve lütfen hatırlamadığım bir şey olmasın !! Ona en son söylediklerimi düşünüyordum ve dokunuşlarım , evet hatırlıyorum lanet olsun ki hiç de normal değildi.Düşündükçe kendimden utanıyordum.
Nereden bulmuştum bu cesareti ? Ellerimi yüzünde dolandırışım.Saçının kokusunu buram buram içime çekişim ve parmaklarımın ucundaki o kırmızı küçük dudakları...
Gözlerimin takılıp da hep dokunmak istediği yer ...
Yatakta onu kendime çekerken, Yanımdan ayrılmamasını söylemiştim. Ve sorusuna 'Oyuna devam edelim mi' demiştim?
Bütün yaşadıklarım an ve an tekrar gözümde canlanıyordu.Kendime ait gizlediğim bütün kapıları ona sonuna kadar açmışım, beynimde kendimin bile henüz idrak edemediği anlamlandıramadığı sözleri ve dokunuşları ne oldu da açığa çıkardım?
Hayken'in bu arsızca rahatlıklarından mı yüz bulmuştum? Yoksa ömrümce anormal olarak karşılanan davranışların, bu evde
dünyanın en doğal haliymiş gibi karşılanması mı neden olmuştu? Yıllardır süren yalnızlığımda , dokunmayı ve sarılmayı özlemiştim belli ama bu Toyanla olamaz ki!
Toyanla olmamalı ! Neden bu kadar masumsun , neden daha bunları söylerken bile senin bakışlarına yeniliyorum ? Ne kadar zorlasamda şu gögsümdeki başının ağırlığını, tenime doğru üfledigin silik soluyuşunu , elimin içinde kora dönüşen ellerini yok sayamıyorum.Sana ben hangi ara bu kadar alıştım?
Düşündükçe düşüncelerimden korkmaya başladım. Kendime bu kadar açık olmamalıyım. Bu zamana kadar nerede saklıydı bu düşünceler de şimdi beynimden firar etmişlerdi .
Yataktan huzursuzca kalkmıştım.Toyan uykusunu bölmeden göğsümden ayrılıp elini yastığının altına koyup cenin pozisyonuna geçmişti.Bense huzursuzca pencereye doğru ilerledim.Geceden bıraktığımız yağmur hala var gücüyle yağıyordu.
Kaldırımlara yağmur damlaları , tokat gibi iniyordu . Yağdıkça içimden de tarif edemediğim duygular akıp gidiyordu.Tek farkı beni rahatlatmıyor, o yağdıkça benim içim yanıyordu. Bomboştu sokaklar , bir pazar günü , evlerinde tatil keyfi yapanlar , belli ki bu yağmurlu günü evlerinde geçirmeyi tercih edip sokakları yalnızlığına bırakmışlardı.
Cunna uyanmış mıydı ? Kızını hatırlayınca yine bir off çekti şimdi gece rahatça
yaptıklarının hepsi bir suçluluğa dönüşmüştü.
'Bir sigara içmeliyim , kendime gelmeliyim' diye düşünürken adımları kendini salona oradan balkona yöneltti.Balkon soğuktu, daha ilk adımda, soğuk suratına bir tokat gibi patlamıştı , olsun açılması lazımdı.Vücudunda hafiften başlayan titreme ile masada duran kimin olduğunu bilemediği sigaradan bir dal aldı .Ateşledi.Neden kalmıştım bu evde? Ya da eve niye gelmiştim ? O böyle ortamlara girmeye çekinirken , ben neyime güveniyordum? Aslında her şey belli bir noktaya kadar güzeldi.Yemek yemek , oyunlar oynamak keyifliydi ama Belsemler gidip de kendimizi onlara anlattıktan sonra olanlar olmuştu. Offf yine offf dedi 'Ben onu kıskandığımı mı söylemiştim?' Bütün konuşmalar yavaş yavaş geliyordu aklına. Saçını yolar gibi çekiştirdi.Ben nasıl içtim ki İçtiğime mi kızmalıydım,
kendimi kontrol edememe mi ?
Toyan ne düşünecekti benim için? Allah'ım bu yaşadıklarım neydi?
Bu saçma hisler neydi? Her şey bir anda nasıl değişmişti, yoksa değişim uzun süreden beri var dı da ben mi farkedememiştim
Bu evde her şey çok normal gözüküyordu , öyle bir hayatım yoktu ki benim?
Salak Dui sen kendini onlara mı benzetiyordun ? Oyunu gerçek mi sandın? Ve gerizekalı neden her seferinde dokunuyorsun ona ,neden sarmalıyorsun bu çocuğu ? Kalbimdeki bu sızı ne ? Artık yaşadıkları ağlatacak duruma gelmişti.Yığılır gibi oturmuştu sandalyeye.'Sadece onunlayken uyuyorum'.
Çocukça itiraf etmisti kendine.Onunlayken huzurlu uyuyorum işte!Bunu istemek suç mu ? Berdia ben ne yapıyorum ?
Ben seninleyken kaliteli biriydim.Sensizken ,sen olmayınca ne yapıyorum ben ? Beni tanıyanlar bu ortamda görse, offf ki Off utancımdan ölmek istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
Ficción GeneralBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?