3. BÖLÜM: FISILTI

140 14 1
                                    

3. BÖLÜM: FISILTI

Bazen bağırmak yetmez , uzunca susmak gerek sesini duyurmak için.

Bağıran  insanlar sağırdır. Yarası olmayanın acıdan haberi yoktur. Koca koca dağlar bu yük karşısında korkarak Allah'a sığınmış ama insanoğlu atlamış bu ateşe; adına akıl dedikleri şeye güvenip kul olmaya razı olmuş.

İnsanın eti ağırdır.

Herkes acı çekerdi. Elbette bu sadece koca dünyadaki milyonlarca insandan birinin acısı .

Babası önce okuldan almış ardından çok geçmeden ilk gelen adama vermişti. Çevrede bilinen tanınan insanlar diyerek kızına söz hakkı vermeden mutlu olur diyerek vermişti.

Gerektiği kadar karşı çıkmamıştı zaten Zeynep. Annesine yabancı olduğu için evlenmek istemediğini söylerken annesi tanıyınca seversin demişti.

Kısacık sürede söz, nişan , düğün derken kendini hiç tanımadığı bir adamla evli bulmuştu.

Hiç yalnız kalmamıştı onunla mesela. Hiç kimse yokken telefonla konuşmamıştı. Öyle ya insanlar varken de ayıptır diye konuşamamıştı.

Gözlerine bakmıştı ama Miran. Gözlerinin, toprak renkli gözlerinin taa içine bakmıştı. Öylesine derine inmişti ki hemen kapılmıştı güzelliğine. Belkide zaten çoktan yanmıştı bu güzel karısına.

Evlendikleri ilk gün odalarında yalnız kaldığında korkuyla bakan gözlere merhametle bakarak ," merak etme ben seni asla üzmem. " Diyerek sakinleştirmişti.

Nasıl da fark etmedi bu adamın iyi yüreğini?

Hani sen yemek yemezisen  bende yemem diyerek her seferinde ona eş oluşunu nasıl göremedi?

Elbette mükemmel bir insan değildi herkes gibi fakat kötülüğü olmamıştı. Dışarda sert bir koca olurken bunu yine onu korumak için yaptığını anlayamamıştım.

Şimdi anlamıştı. Şimdi de geçti.

5 ayda hayatı yerle bir olan insanın ruhu ölüyor, bedeni ordan oraya savruluyordu.

Saatlerce sessizce çöktüğü yerde durmuştu. Düşünmüyordu. Düşünmek için ihtiyaç olduğu aklına ulaşamıyordu.

Mantığın bittiği yerde aklın işi olmazdı. 

Acaba ölüm nasıl birşey diye düşündü. O kadar suskunluğun ardından bir tek bu gelmişti aklına.

Büyük bir günahtı yapamazdı fakat günah olmasa  ne olurdu diye düşündü. Muhtemelen büyük bir sessizlik ardından devam eden hayatlar.

Annesini suçlamıyordu. Onun da yaşadıkları farksız değildi. Annesi herşeye susarak kendini korumaya almıştı aksi taktirde hep yadırganacak üzülecekti.

Aklı yavaş yavaş sorulara cevap bulmak için çalışırken neden olumlu taraftan bakmadığını sorguladı.

Kenan onu severdi belki. Zamanında onunla evlenmeyi çok istemiyor muydu? Onu sözleri mi soğutmuştu hemen? Yada evlenmiş olduğu, hayatına giren adam yüzünden mi?

Belkide o aşık olmamış sadece beş ay boyunca onu üzdüğü için beklemek istiyordu.

"Bunun geri dönüşü olmaz ama. Sonrası mezarda biter artık. Mutlu olamazsın bile yapacak birşeyim olmaz. "

Kenan karısı ne halde olursa olsun asla bırakmamış namusuna laf getirmemişti. Bu yolun sonu ölümle biterdi biliyordu.

Resmi nikahı dahi olmadığı bir adam üstünde hakkı var mıydı? Ölecek olan biriydi artık. Üstelik son günlerde mesafesinin farkındaydı Zeynep.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Doğulu Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin