Hayatınızda yaşadığınız en saçma an neydi? Benimki tam olarak şu: Ahu koş! babanneni tutuklamışlar. Evet babannemi tutuklamışlar. Benim babannemi, her gün başına oyalı çemberini geçirip yemek yapan, çiçekli eteği ve pazardan alınmış mor üstüyle ikonik kombineler yapan, bastonsuz dışarı çıkmayan babannemi.
Nasıl çıktığımı anlamadığım evden üzerime bile bakmadan anahtarı ve cüzdanımı alıp aşağıya inmeye başladım. Saat akşam 7'ydi. Kimseyi takmadan bir koşu caddeye çıktım ve taksi bekledim. Ama kahretsin ki bütün taksiler dolu geçiyordu. Hani bu taksiler bir el uzatmaya duruyordu?!
En sonunda boş bir taksi geldi. Hemen bindim ve karakolun yolunu tuttum. Ah babanne ah sen karakollara düşecek kadın mıydın? Karakola varınca hemen ücreti ödedi ve arabadan indim. Bir koşu karakola girdim. Etrafıma baktım ve "babanne!" Dedim. Nerede ulan benim babannem!
Karakoldaki herkes bir anda bana döndü. Herkes bana garip bakışlar atıyordu. Normaldi. Kaç kere babannesi tutuklanan bir torun görebilirlerdi ki?!
"Ahu!" Diye bir ses duymamla hemen o tarafa döndüm ve annemi gördüm. "Gel babannen burada." Diyerek odayı gösterdi. İkimizde kapıyı çalarak odaya girdik. Babannem komiserin karşısına oturmuş, babamı da arkasına almış, ellerini birbirine kenetlemiş, bana bakıyordu. Hemen koştum ve babanneme sarıldım. "Oy benim babannem sen bu hallere düşecek kadın mıydın? Bu yaşından sonra sana cezaevine donda mı getirecektik?" Dedim ağlamaklı bir sesle.
"Kiz dur öldük sanki, ne ağıt yakıyorsun?!" Dedi babannem. Ondan ayrıldım ve dizlerime vurmaya başladım "noldu sana İstanbullarda, gelir gelmez naptılar babannem?!" bir zılgıt çekmediğim kalmıştı. "Ahu, otur bir kızım sakin ol." Dedi babannemin baş ucunda duran babam. Hemen oturdum ve komiser beye döndüm. "Napmış bizim çocuk komiser bey?!" Ahu sen konuşma.
Babannem yanında duran bastonla bacağıma vurdu. "Yani napmış benim babannem komiser bey!" Dememe kalmadan odaya "babanne!" Diyerek giren Asude ablam, Tarık eniştem ve elindeki tabletiyle oğulları Burak girdi. herkes o tarafa döndü. Korkuyla bababnneme bakıyorlardı. Ablam hemen geldi ve babanneme sarıldı.
"Babanne!" Biri daha odaya girdi. Sesin sahibi Sude ablamdı ve yanındada Erhan eniştem vardı. Onlar da korkuyla yanımıza geldi ve babanneme sarıldı. "Babanne!" Kanka yeter. Niye sıra sıra geliyorsunuz? topluca girsenize şu karakola! Bu sefer gelen Arif abim, Zümrüt yengem ve kucağında kızları Ela girdi. Bir tek aile kalmıştı. "Babanne!" Evet kadro tamamlanmıştı. Bu gelen ise Şule ablam ve Cüneyt eniştemdi. Maşallah futbol takımı gibiyiz.
Hepsi teker teker babannemin karşısına dizildiler. "Babanne, ne işin var senin buralarda, niye memleketten kalıpta geldin buralara?!" Diye çıkıştı Arif abim. Arif abim büyüğümüzün bir küçüğüydü. "Sana mı soracağım hayta!" Dedi babannem burun kıvırarak. "E dedem nerde babanne?" Dedi Şule ablam o ise benden bir büyük olandı. "Yok dedeniz, dedeniz artık benim için de yok!" Dedi ve kafasını çevirdi. Dalga mı geçiyorsun canım?!
Hepimizden bir Ne?! Sesi yükseldi. "O ne demek babanne?" Dedi Tarık eniştem. "Dedeme bir şey mi oldu?" Diye sordu en büyüğümüz olan Asude ablam. "Babannem dedeme trip atıp buraya gelmiş." Dedi Yunus ve kahkaha attı. Hepimiz ona iğneleyici bakışlarımızı attık. Bu yaratıkta benden bir küçük olam ve ailemizin hücre üyesiydi.
Ben hemen komiser beye dönerek "ee napmış benim babannem komiser bey?!" Dedim telaşlı bir şekilde. Eliyle başındandan beri kapının kenarında yüzünde yaralar olan adamı göstererek "bu adam babannenizi gasp etmeye çalışmış-" demesiyle Arif abim "ney?! Ulan sen kimin babannesini gasp ediyorsun lan?!" Diye yükselerek adama yöneldi. Eniştemler hemen abimi tuttu. Bahisleri açalım, bence Arif abim alır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli ile divane
ChickLittam giderken arkamı döndüm ve "komiserim bir şey söyleyebilir miyim?" Dedim. "Buyur." güler yüzümü göstererek "Komiserim vallahi çok iyi insansınız, beni affettiniz değil mi?" Dedim. Yüzü yumuşamasada "Affettim, affettim." Dedi kafasını sallayarak...