🍋 Bölüm 18 🍋

432 32 40
                                    

Telefonun çalmasıyla uyandım. Arayana baktığımda koçtu. Kesin antrenman kaçırdım ya da maç var. Allah'tan milli takımın antrenörü değil. Telefonu açıp yatakta oturur hale geldim.

"Efendim koç?"

"Bu sabah antrenman vardı ve sen yoktun. Bir sorun yok değil mi?"

Kızacağını düşündüğüm için ufaktan korkuyordum ama kızmadı.

"Ben iyiyim koç ama" duraksadım. Ne desem diye düşündüm. Kayra iyileşene kadar antrenmana gidemem ya da ailesi gelene kadar. "Kuzenim hastalanmış, aileside şehir dışında o toparlayana kadar gelemem gibi. Lütfen anlayışla karşılayın."

"Sorun değil evlat, durumu kötüyse bırakma onu, kendinede dikkat et."

"Tamamdır koç, teşekkürler anlayışla karşıladı-" ve telefonu yüzüme kapattı. telefonu kenara bırakıp Kayraya döndüm. Elimle ateşini kontrol ederken uyandı.

"Deniz?"

Limon demesine o kadar çok alışmışım ki adımla seslenince garip hissettim.

"Daha iyi misin?"

Başını aşağı yukarı salladı. Hâlâ yattığı için yatmanın verdiği etkiyle dudakları büzülmüştü. Yeni uyandığı için hafif şiş olan yanaklarını sıkasım gelmişti. Durmadım sonuçta arkadaşlar yapar böyle şeyler. Yanaklarını sıktığımda bana baktı.

"Bırak yanaklarımı!" Güldüm.

"Aşko, neden yiyecekmiş gibi bakıyorsun?"

"Ha?"

"Aşko sen uçmuşsun. Ama ben uykuluyum buna sevinemem bile."

Yanaklarını bırakıp saçlarını okşadım. "Kahvaltıya kadar dinlen."

Kendine gel Deniz çiftmişsiniz gibi davranma!

Ben kahvaltıyı hazırlarken Kayra geldi.

"Sana çok zorluk çıkartmadım dimi?"

"Hayır, sorun değil dert etme."

Telefonum çalınca telefonu elime alıp baktım. "Annem arıyor hemde görüntülü." Kayra aç dercesine başını haraket ettirdi. Telefonu bir yere sabitleyip açtım. Karşımda Nil'i görünce gülümsedim.

"Abi sen neden evde değilsin? Meral ablayla geldik ama yoktun. Ben seni özledim."

Yaptığım işe bir yandan devam ederken Nil'i cevapladım. "Arkadaşım hastalanmış bakıcıya ihtiyacı vardı. Hem bende özledim."

"Kim o arkadaş? Tanıyor muyum hm?"

Çok meraklı bir kardeşim var evet. Onu özlediğimi söylememe bile takılmamıştı. Kayra kadraja girdi.

"Merhaba ufaklık, ben Kayra."

"Bende Nil, hastaymışsın geçmiş olsun Kayra abi." Nil'in dudaklarını öne çıkarta çıkarta söylediğiyle gülümsedim, Kayra da gülümsedi.

"Abini özlediysen buraya gelebilirsin. Bugün daha iyiyim sana fazla yaklaşmam bu sayede sana geçmez, tabii sende istersen?"

"Bir dakika Meral ablaya sormam gerek." Telefonu bırakıp pıtı pıtı gitti.

"Meral kim?"

"Bakıcısı ya da dadısı ne dersen." Hemen ardından Nil ekranda belirdi.

"Abiş konum at geliyorum!" Bunu söylerken zıplıyordu o yüzden azar işitince yüzünü düşürmüştü. Kayra kulağıma eğilip "çok sevimli" dediğinde gülüp onu onayladım.

LimonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin