Kara Gölge

46 3 0
                                    

Herkese yeni bir bölüm ile merhaba, umarım beğenirsiniz sizi çok seviyorum...🌑🌹🫀

~Yazardan~:
Kadın yeni bir güne uyanamamıştı evet,sabaha kadar günlerce uyuyamıyordu bu onuda kalbini de tüketiyordu öte yandan kadına doğum günü hediyesi diye aldığı batman figürlü kolyeye bakıyordu adam onun değerini bilmemişti şimdi sevse ne fark ederdi ki? çok şey ama çabalamamıştı kadın ölüyordu adam çabalamıyordu.

~Berra'dan~:
Sabah elimi yüzümü yıkamıştım banyodan çıktığımda şarjda olan telefonumdan saate bakmıştım saat 08:40 uyuyamamıştım buse de yorgun olduğu için uyuyordu bunu fırsat bilerek markete gidip bir şeyler alıcaktım.Bu yüzden üstüme siyah ince yarım kol olan bir kazak giydim altıma ise bej rengi kalın bir plazzo pantolon giymiştim,bavuldan ne olur olmaz diye aldığım siyah bir kabanı almıştım ayakkabımı giyip zeynep ablanın kapısını çalmıştım bir süre bekledikten sonra kapıyı uyku mahurluğu ile saçı dağınık güneş açtı "ne var kimsin?" gözünü açamadığı için beni göremiyordu bu haline gülümsedim "benim arabanın anahtarını almaya geldim" sağ gözünü açıp "hee? araba anahtarı mı?" başımı aşağı doğru salladım "evet araba anahtarı, dün gece söylemiştin markete gidiceğim" başını salladı ayakkabı dolabından araba anahtarını alıp uzattı "ben birazdan sizin eve geçicem berra haberin olsun, beraber kahvaltı yapalım üç kız kardeş"gözlerini açmıştı bu sefer başımı sallayıp adımlayarak uzaklaştım güneşin arabasına doğru yürüyüp kapıyı açıcaktım ki aniden bir tane oğlan çocuğunun eli engel oldu kızgın kızgın bakıyordu bana,bende ona anlamaz gözler ile "sen kimsin? benim güneşi'min arabasına neden biniyorsun?" kaşlarımı çattım bu sefer ellerimi belime koyarak bende çocuklaştım "güneşi'm? ismin ne senin bakalım?" tek kaşını kaldırıp bana diklendi " ben güneşin sevgilisiyim! ismimde burak" gözlerim bana inat biraz açıldı şaşkınlık ile
"güneşin sevgilisi misin?" başını salladı sonra birden çapkınca gülümsedi "kıskandın mı cicim? İstersen seninde sevgilin olabilirim" hayret edercesine kahkaha attım güneşin küçük bir çocukla sevgili olmasına tabi ki inanmıyordum! ama bu yaşta böyle bir çapkınlık onu bilene sormamız lazım "yok tatlım ben erkek arkadaş aramıyorum,ben güneşin çocukluk arkadaşıyım ismimde berra bugünlük"diyip küçük elini alıp onun ile aynı boya geldim "arabasını ödünç aldım şimdi gidebilir miyim damat bey?" inatlaşmadı bu sefer benimle aksine bana sarkıntılık yaparak "gidebilirsin bebeğim,ama unutma seni güneşin yanında bekliyorum" ben hala hayret edercesine bakıyordum sonra bir kadının "burak! oğlum nerdesin seni arıyorum?' belinde kumral açık saçları ile burağın yanına geldi sonra ellerini omuzlarına koyup bana baktı"sizi rahatsız mı etti? Kusura bakmayın lütfen" bende gülümseyerek burağın çenesini okşadım"estağfurullah,aksine beni baya bir güldürdü" karşımda ki kadın inci gibi bembeyaz dişlerini göstererek güldü"yeni mi taşındınız? İsmim ceyda burağın annesiyim"elini uzattı sonrasında bende elini sıktım" memnun oldum ceyda abla,bende berra hakim olarak geldim buraya güneşin çocukluk arkadaşıyım " burağın neşeli sesi böldü bu sefer"ve benimde yeni sevgilim!" Ceyda abla burağın ağzını sağ eli ile kapattı hafifçe "kusura bakma berracım, burağı az buz tanımışsındır o hep böyledir takılmadın değil mi?" başımı sağa sola sallayıp gülümsedim "yok ben sevdim burağı,bence oda beni sevdi" bir şeyler söylüyordu ama ceyda ablanın eli ağzını kapattığı için konuşamıyordu.
Ceyda abla burağın elinden tutup "neyse biz gidelim canım,kendine iyi bak" bende gülümseyip arabayı bindim yolcu koltuğuna çantamı bıraktıktan sonra arabayı park edildiği yerden çıkardım.
Lojmanın kapısına doğru gittiğinde önümdeki kapı açıldı bende arabaya tam gazlayıp lojmandan çıktım, telefonumu açıp konuma girdim ve en yakın markete baktım telefonda market 15 dakika uzaklıkta gözüküyordu konumun gösterdiği yolu takip ederek markete 10 dakikada gelmiştim bazen konum daha hızlı yerleri gösterebiliyordu güneşin arabasını park edip markete girdim ve ihtiyacım olan şeyleri aldım sonunda kasanın önüne geldiğimde çikolata stadını görmüştüm içinden belki güneş burağa verir diye bir tane sütlü çikolata almıştım sonrasında yanında gördüğüm en sevdiğim vişneli çikolatadan almıştım kasaya aldığım şeyleri dizip ücretini ödeyecekken kasiyer kadın soru sormuştu "sen yeni mi geldin buralara gız?" başımı salladım evet anlamında"he anladım adım Gülşen yardıma ihtiyacın olduğunda geliverirsin yanıma" tebessüm ederek elimdeki poşetleri arabanın bagajına koymaya başladım kollarım ağrımıştı bu kadar ağır mıydı? ağırmış.
Sürücü koltuğuna geçip arabayı lojmana sürdüm büyük kapı askerler tarafından açılınca arabayı sürüp park etmiştim,sonunda çantamı yolcu koltuğundan aldım ve bagaja doğru yürüdüm poşetleri tek tek elime alıp bagajı kapattım ardından arabayı kilitledim eve doğru yürüdüğümde ceyda ablayı gördüm "berracım ya böyle habersiz oldu ama burak güneşin sizde olduğunu duyduğunda size geldide zahmet olmaz değil mi?" gülümseyerek"yok ne zahmeti aksine kahvaltı yapıcaktık daha eğlenceli olur" tebessüm etti yanımdan gidicekken"sana zahmet olmazsa burağı zeynep ablalara getirebilir misiniz kızlarla?" elimdeki poşetleri zor tutsamda konuşabildim "tamam getiririz biz merak etme ceyda abla" yanımdan gittiğinde bende eve doğru yürüdüm sonunda zor gelsende kapıyı çaldım, busenin kumral saçlarını gördüğümde başımı yerden kaldırdım poşetleri hemen elimden alıp içeriye geçti burağın sesi geliyordu içeriden ayakkabımı çıkarırken"busecim bana bir bardak süt verir misin?" diye tatlı tatlı sordu buse "tamam küçük bey" dedi gülümsedim onun bu haline kabanımı askıya asıp çantamı bıraktıktan sonra içeriye geçtim "oo küçük damadımız gelmiş!" gülümseyerek bunları söylüyordum burak bana yan bir bakış attı bu sefer
"ne damadı canım? Daha küçüğüm ben ama güneş ile evleneceğim!" güneş hemen kaşlarını çattı burağa dönüp cıyakladı "burak! Daha kaç kere konuşucaz bunu? Ağabeyime söylerim seni!" gülümsedi bu sefer güneşe inat,mutfağa geçtiğimde buse burağa süt dolduruyordu bense bir bardağa su dolduruyorken buse'nin meraklı sesini duydum "berra iyi misin?" sürahi elimde kalmıştı yavaşça indirip buse'ye döndüm ve sıkıntılı bir nefes verdim "değilim ama olacağım,er yada geç onu unutmam lazım buse hayat böyle ilerliyor, geride kalanlar her zaman geride kalırlar" karşıma gelip sağ eli ile sol kolumu sıktı dostça "olucaksın merak etme sen benim ikizimsin hem" başımı salladım keşke her şey bu kadar kolay olsa içeriye geçerken burak küçük bir bardağa doldurulmuş sütü içiyordu güneşin kızgın bakışlarında rağmen"güneş çocuğa niye öyle bakıyorsun?" sonra kızgın bakışlarla bana döndü"sakın bana bu bücürü savunma! Sabahtan beri gelip ben seninle evlenicem ben senin kocan olucam diyor" derin ve sıkıntılı bir nefes aldı burak bardağı dudağından çektiğinde sütten beyaz bir bıyığı olmuştu elleri ile gösterip güneş ile inatlaştı "bak büyük adam oldum, ben zaten senin sevgilin değil miyim cicim?" güneş gözlerini şaşkınlık ile açıp daha çok sinirlenerek sesini yükseltti burağa"değilsin be çocuk!" burak bunu duyunca küskün küskün baktı güneşe sonra bakışları bana döndüğünde çapkınca gülümsedi"o zaman ben berra'nın sevgilisi olurum! olayım mı berracım?" kahkaha attım sehpanın üstündeki peçeteyi alıp burağın üst dudağını sildim "sen ilk önce büyü bakalım burak, ayrıca ben söylemiştim erkek arkadaş aramıyorum ben" kaşlarını çattı bu sefer anlamadığını belirterek "ama sevgili ile erkek arkadaş aynı şey değil bir kere,erkek arkadaş arkadaş demek değil mi?" dudaklarımı büküp küçük yaşına göre büyük olan çapkın oğlana baktım "sevgilinin iki anlamıda var,biz hem sevgilimize erkek arkadaş diyebiliriz hemde sevgilim diyebiliriz anlaştık mı?" kafası karışık olmuştu ama yinede tamam anlamında başını salladı güneşin bıkan sesi gelmişti "ay hadi karnım aç kalkın yemekhaneye gidelim!" burağın elini tutup hepimiz kalktık,en son önde burak arkada ben olup çıktık kapıdan anahtar ile kilitleyip yemekhaneye gittik hepimiz sırayla kahvaltımızı alıp oturduk.Karşımda oturmuş bir grup ile kahvaltı yapan dev gibi olan adam'a bakıyordum gözlerimi ondan çekmeyince üzerinde ki baskıyı anlamıştı ki gözlerini bana döndürmüştü,kendisi gibi olan çevik ve sert bakışları ile bana bakmaya başlamıştı ne ben gözlerimi ondan çekiyordum ne de o benden gözlerini çekiyordu.Güneş'in dürtmesi ile gözlerimi ondan çekmiştim "kızım adam'a niye öyle bakıyorsun? manyak mısın? korkmadın mı?" kafamı anlamadığım için hayır diye salladım "niye korkmam lazım ki? adam öcü mü?" kollarımı tutup sessizce yaklaştı "öcüden bile beter! o az önce bakıştığın adam'a burda Kara Gölge derler! Herkes korkar ağabeyim bile düşün! adam herkese sert,kaya gibi normal tonda konuşsa bile sesi sanki bağırıyor gibi çıkar, sakın bulaşma onu görmezden gel!" tekrar bakışlarını karşısında ki adam'a çevirdi hala ona bakıyordu sabahtan beri çekmemişti gözlerini sanki kendisine şüpheli gibi bakıyordu, demekki kara gölge bu adamdı meşhur kara gölge siyah saçlarına baktım sonra siyahın en koyu tonuna bürünmüş gözlerine etrafa korku salıyordu şuan ikimiz birbirimize bakıyorduk ben onu tanımaya çalışır gibi bakıyordum o ise bana şüpheli gibi bakıyordu merak radarıma girdin kara gölge...

Umarım beğenirsiniz bölümü sizi seviyorum kendinize iyi bakın, yıldıza tıklamayı unutmayın...🌑🌹🫀

YAZ GÜLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin