Lalisa'nın anlatımından
Yanımda yatan çıplak bedende gezdirdim gözlerimi. Her zerresiyle mükemmeldi bu kadın. Güzelliğini anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyordu. Başımı göğsüne koyup gözlerimi kapattım. Ona her yaklaştığımda kalp ritminin hızlanmasına bayılıyordum. Bana bakarken utanması ve utandığı zaman yine benim kollarımda gizlenmesine bayılıyordum. Sesine, komik olmasa da yaptığı şakalara bayılıyordum. Ellerinin ellerime yakışmasına bayılıyordum. Onunla ilgili her şeye bayılıyordum. Onunlayken hiç bir şeyden çekinmiyor, beni iki yıldır sevdiğini öğrendiğim bu kadının geride bıraktığımız iki yıl boyunca hissedemediği duyguları geç de olsa elimden geldiğince yaşamasını istiyordum.
"uyandığını biliyorum bebeğim." gülümseyip konuştuğumda chaeyoung gözlerini aralayıp alnıma dudaklarını değdirdi.
"nereden anladın ki?" yarım ağız sırıtıp kolları arasında doğruldum.
"kalbin çok hızlı atıyor." chae kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü.
"çok kötüsün." kahkaha atıp büzdüğü dudaklarını, ellerimi yanaklarına çıkarıp daha da büzdüm. Bayılıyordum onu sinir etmeye.
"kızma bebeğim. Acıktın mı?" başını salladı.
"sana yemek hazırlamamı ister misin?"
"aç kalmak istiyorsan neden olmasın sevgilim?" kaşlarımı çatıp chaeyoung'un burnunu ısırdım.
"yemek yapabiliyorum tamam mı? o gün dikkatimi dağıtmasaydın hayatında yediğin en güzel tavuğu yiyebilirdin!" chaeyoung gülümseyip yanaklarımı büzdü.
"canım acıdı lalisa. Bunun bedelini ödeyeceksin." dudaklarıma yaklaştığı sırada kolları arasından çıkıp ayağa kalktım.
"ben acıktım." chaeyoung'un gülümsemesi büyümüştü. Ayağa kalkıp yanıma geldi.
"çok oyunbozansın."
"aç ayı oynamaz sevgilim. Unuttun mu yoksa?" artık ikimiz de kahkaha atıyorduk.
"madem öyle önce duş alalım daha sonra da güzel bir kahvaltı yapalım. Ne dersin?"
"süper olur derim."
-
hızlı bir duş alıp çıktıktan sonra chaeyoung'un yaptığı patates kızartmalarını yemiş, şimdi ise koltukta uzanıyorduk.
"dışarı mı çıksak?" sorum ile chae bana dönmüştü.
"sence bu iyi bir fikir mi?" omuz silktim.
"neden olmasın? artık insanlar birlikte olduğumuzu biliyor." chae başını salladı.
"haklısın." ayağa kalkıp elimi chaeyoung'a uzattım.
"jennie ve jisoo'yu da mı çağırsak?"
"çok iyi olur."
-
"gerçekten mi?"
"evet." yaklaşık bir saat önce jisoo ve jennie ile buluşmuş yemeklerimizi yedikten sonra sohbet etmeye başlamıştık. Jisoo ve jennie birbirleri ile beklediğimizden de iyi anlaşmış, jennie ise başından beri chaeyoung'a önyargılı davransa da yüz yüze görüşünce düşüncelerini değiştirmiş gibiydi.
"birlikte olduğunuz için çok mutluyum lisa." jisoo'nun konuşmasıyla ortam ciddi bir hava almıştı.
"başta senin chaeyoung'a kötü geleceğini, onu üzeceğini düşünüyordum ki eve ağlayarak gelmesi bu düşüncelerimi doğruluyordu." başımı eğdiğimde o gece chaeyoung'u ağlattığım için hala kötühissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nova
FanfictionŞarkıcı Roseanne Park kendisi gibi ünlü olan dansçı Lalisa Manobal'a aşık olmuştu.