1.0

105 4 0
                                    

Erkekler sahada koşarken ağzımın suyu aka aka Çağrıyı izliyordum. Tribünlerdeki her kızda aynı şekilde izliyordu ama umursamamaya çalışarak tek ben izliyormuşum gibi davranıyordum. Maçı bizim lisenin sahasında yaptıkları için herkes doluşmuştu. Şimdi hem abimi hem Çağrıyı kollamak zorundaydım. Sanem elinde iki şişe suyla yanıma oturduğunda suyu açıp birkaç yudum aldım. "Kaç kaç şu an?" ekrana bakıp tekrar maça döndüm. "18-21 abimler önde" Çağrı altına basketbol taytı üstüne de üzerine de bol tişört giymişti. O kadar yakışıklıydı ki şu an.

Düdük çalıp mola verdiklerinde Çağrı bizim olduğumuz yerin altına doğru gelip beni eliyle çağırdı. Merdivenleri inip tribünin tepesinden ona baktı. "Suyu versene" elimdeki suyu ona doğru uzatırken gülümsedim. "İçtim ama tiksinirsen yenisini alayım" göz devirip tüm şişeyi içinde kıkırdadım. "Afiyet olsun paşam.. Alayım bir su daha?" kaşlarını havaya kaldırıp nefeslenmek için duvara yaslandı. O sırada abim de bize doğru gelince gülümsedim. "Tebrikler efendim. İyi oynuyorsunuz" abim sırıtarak Çağrının omzuna elini koydu. "Damatta iyi oynuyor" şaşkınca abime baktım. Çağrı sırıtıp işaret parmağıyla burnuna dokundu. Güldüğünü gizlemeye çalışıyordu. "Abi saçma sapan konuşma" Sanem yanıma gelip elindeki şişeyi abime atınca ona baktım. Abim suyu alıp lıkır lıkır içti. "Utkuyu bir daha ittirirsen kafanı kırarım Deniz abi" abim elindeki suyu havaya kaldırıp Saneme gıcık bir gülümseme atarak takımının yanına giderken ben tekrar Çağrıya baktım.

Sırtını duvara yaslamış kafasını kaldırmış aşağıdan bana bakıyordu. "Gelsene yanıma" diye alçak sesle fısıldadı ama duyabilmiştim. "Sahaya mı?" dediğimde kafasını salladı. "İki dakikam kaldı gel hadi" ayağa kalkıp merdivenlere aşağı sahaya indim. Çağrıda benim indiğim yere gelmişti.  "Efendim" dediğimde aramızda hiç mesafe kalmayacak kadar yakınlaştı. "Çağrı" dedim tekrar. Gülümseyerek yüzüme doğru düşen saçlarımı iki eliyle kulaklarımın arkasına çekti ve avuçlarını yanağıma koydu. "Kız arkadaşım olsana" gözlerim şaşkınca genişlerken Çağrıya baktım. "ne?" gülümseyip alnıma bi öpücük kondurdu. "Maç bitene kadar beklerim. Sonra seni öpeceğim" ve düdüğünü çalmasıyla koşup sahaya girdi.

Arkasında kalbi deli gibi atan bir ben bırakmıştı. Şaşkınca birkaç dakika orda dikildim ve Çağrı birkaç kere bakıp gülümsedi. Sanemin varlığını yanımda hissedince şaşkınlıkla ona döndüm. "Kız arkadaşım ol dedi bana. Maç bitince öpücem de dedi" Sanem öksürmeye başladığında sırtına sırtına vuruyor ama sahada dikilen Çağrıdan gözlerimi alamıyordum. "Öpecek miymiş?" kafamı salladım. Öpecek miydi? Öpsün istiyor muydum? Hem de deli gibi. Kalbim ağzımda atıyordu resmen. Derin derin nefesler alırken tekrar tribünlere çıkıp yerime oturdum. Çağrı beni kız arkadaş olarak istiyordu. Çağrı beni öpmek istiyordu. Abimin olduğu sahada. Kafamı iki yana sallayıp gülümsedim. Delirmişti gerçekten. Dalga falan geçiyordu öperim derken. Yüksek ihtimalle. Bu düşüncenin verdiği rahatlıkla maçın kalanını izledim. Çağrı her basketten sonra bana bakıp gülümsüyordu. Hatta öne geçmişlerdi. Şu an 47-45 aralarında sayı vardı. Maç bitiş düdüğü çaldığında herkesle birlikte ayaklanıp sahaya koştuk. Herkes gözüne kestirdiği kişiyi tebrik edecekti.

O yüzden hızlı adımlarla inip sahaya ilk ulaşanlardan biri oldum. Ben sahada koşarken Çağrı bana doğru gelip beni yakaladı ve havaya kaldırdı. Kollarımı boynuna dolarken gülümsedim. "Kız arkadaşın olurum" dediğimde sırıttı. "Biliyorum" beni yere indirip iki avuçuyla yanaklarımdan tuttuğunda yüzüne baktım. Etrafımızdan geçen insanlar bize çarpıyordu. "Abim bu sahada. Sakın yapma" dediğimde gülümseyip derin bir nefes verdi. "Lan" ve dudakları dudaklarımın üzerine kapandığında içimde hawai fişekler patlıyordu. Gözlerimi kapatıp kendimi ana bıraktım. Basket sahasının ortasında Çağrıyla öpüşüyordum. BEN ÇAĞRIYLA ÖPÜŞÜYORDUM!!!! Geri çekildiğinde gözlerimi kırpıştırarak yüzüne baktım. Gülerek göğsüne saklandığımda beni kollarının arasına alıp sakladı. Hayatımın en huzurlu dakikalarını yaşıyordum sanırım. Sanırım değil.. Hayatımın en huzurlu dakikalarıydı.

Çabuk mu sevgili oldular ya.
10 bölümde sevgili oldular şaka gibi.
İki günde yazdım bu kadar bölümü.
İlham perilerim birden gelip sonra birden kayboluveriyor.
Eee nasıl gidiyor?

İkİ ŞekeRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin