Sadi eve geldiğin de saat gece yarısını geçiyordu. Meyhaneden erken kalkmıştı ama bir türlü eve gelememişti.
Anahtarı ile kapıyı açıp sessizce girdi içeriye Işıklar kapalıydı ama salondan televizyonun sesi geliyordu. Ceketini çıkartıp Portmantoya astı ve Songül'ün uyuyor olabileceğini düşünerek sessizce ilerledi salona.
Önce yemek masasında duran yemekleri fark etti. Küçük bir tebessüm yerleşti yüzüne. Sonra koltukta uyuya kalmış olan Songüle kaydı gözleri. Ayaklarını karnına doğru çekmiş ve iyice büzüşmüştü. Üşümüş olmalıydı.
Hemen kendi odasından bir örtü aldı ve yavaşça yaklaştı Songül'ün yanına. Üzerini örttü sessizce. Songülü korkutmak istemiyordu çünkü. Sonra Songül'ün başucuna gelip yere oturdu sessizce ve bakmaya doyamadığı karısını izlemeye başladı.
Songül'ün yüzünde gezdirdi ellerini ürkekçe Her santimini aklına kazımak istercesine dikkatle dokundu karısının yüzüne.
Sonra birden Songül'ün elindeki sargı bezini fark etti Sadi. Telaşlandı birden. Sabah elinde böyle bir şey olmadığına emindi. Yavaşça Songül'ün elini, ellerinin arasına aldı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ki Songül araladı gözlerini.
Sadi dedi uykunun vermiş olduğu mahmurlukla.
Uyandırmak istemedim seni ama elini görünce merak ettim dedi Sadi oturduğu yerden kalkmaya yeltenirken.
Songül ise elinden tutarak durdurdu onu ve yattığı yerden kalkıp sadinin yanına kanepenin önüne oturdu.
Nasıl oldu bu dedi Sadi telaşla?
Önemli bir şey değil.
Nasıl önemli değil Songül sarmışsın elini. Sabah evden çıkarken yoktu bu. Sonra olmuş ne olduysa.
Önemli bir şey yok gerçekten küçük bir iş kazası geçirdim bugün eve gelirken.
Nasıl bir kaza bu dedi Sadi. Songülün durumu anlatmaması onu daha da telaşlandırmıştı.
Mahalleye geldiğim de biri bizim bakkal Rüstem efendinin oğlu Tarık'a saldırmıştı, onları ayırmak isterken oldu. Yaraladı adam beni elimi kesti yani.
Ve senin de aklına bana haber vermek gelmedi yani Songül öyle mi?
Önemli bir şey değildi çünkü Sadi. Ayrıca senin için bu kadar önemli olabileceğini düşünmedim dedi Songül gözlerini sadinin gözlerine kitleyerek.
Seninle ilgili her şey benim için çok önemli dedi Sadi, gözlerini songülden kaçırmadan.
O zaman kaçma benden Sadi dedi Songül ama sesi titremiş, gözleri buğulanmıştı.
Benim senden kaçmam mümkün değil ki Songül, bir saniye bile uzak duramam ben senden diyerek Songül'ün yüzünü ellerinin arasına aldı sadi.
O zaman beni de hayatına dahil et Sadi. İyi ya da kötü her durum da.
Songülün son cümlesi ile küçük bir tebessüm yerleştirdi Sadi ağzının kenarına. Sonra Songülün ellini tutarak kalbinin üstüne dayadı.
Sen hep burdasın zaten iyi ya da kötü her durum da dedi buğulu gözleriyle Songüle bakarken.
Songül gözünden akan yaşlarla alnını sadinin alnına dayadı ve ikisi de hissetmişler gibi aynı anda aynı cümleyi söylediler.
"Özür dilerim"
Sadi Songülden duyduğu cümle ile gülümserken Songül'ün bakışları sadinin dudaklarına kaymıştı.
Ve aniden hızlı ama küçük bir öpücük kondurdu sadinin dudağına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir küçük sadgül meselesi
RomanceTesadüf diye bir şey yoktur olması gereken olur. Songül ve Sadi'nin de hayatlarının kesişmesi tesadüf değildi olması gereken oldu. Sadi yeni hayatında Songül için her şeyini veremeye hazır. Peki Songül'ü bekleyen gerçek ne? Ve bu gerçeği kimden v...