Her şeye rağmen hayatta kalmak için her şeyi yapardım.
Çünkü yaşamaya değer bir şeyiniz varsa yaşamak için kırk takla atarsınız.
Ve bende kırk takla atmayı çok sevenlerden'dim.
Önümdeki dükkana kaç dakika bakıyordum bilmiyorum ama kameraları imha etmem çok da uzun sürmedi.
İmha etmesem her boku çekerler'di.
Bilgisayarı çantama koyup çöp konteyneri'nin yanına koydum. Çanta eski olduğu için tam bir çöp gibi duruyordu ve onu oradan alacak hatta değmek isteyecek biri bile olmazdı.
Ben dışında.
Kafama siyah şapka taktım, siyah gözlük ve siyah maske ile yüzümü tanınmaz hale soktum.
Dükkana girdiğim de genç bir çocuk vardı kasada 20'li yaşlarında genç bir erkek çocuk.
Kasanın oraya geçip "Acilen bir telefona ihtiyacım var bir de su getirir misin lütfen." Dediğim de çocuk hızlıca telefonun kilidini açıp bana verdi ve koşar adımlarla su getirmeye gitti.
Gitmesini şans bilerek kasanın oraya geçtim ve sandalyesine oturdum.
Hızlıca parayı şapkam'ın gizli bölümüne koyma başladım dikkat çekmemek için az bir miktar aldım.
3.000₺ asla dikkat çekmez'di.
Az bir paranın kimseye zararı yoktu. Elime şeffaf oje sürdüğüm için parmak izim'i asla bulamayacaklar ve bu benim işimi garantiye sokacak.
Ayağa kalkarken aniden elektrikler kesildi ve içeriye gaz dumanı yayılmaya başladı.
Hızlıca kapıya ilerledim ve kapıyı açmaya çalıştım lakin kitlenmiş'ti.
Her şeyin planını yaparken bin defa düşünür bin defa da tekrar ederdim ve ona göre bir işe girerdim.
Lakin bu sefer bir çocuğu kandırmak kolay olur diye düşünüyordum.
Herkes yanılabilir'di ama ben asla. Lakin bu sefer çok pis yanıldım.
Hemen pencere aramaya başladım lakin o da yoktu.
Tuzak.
Arkamda birinin olduğunu fark edince yavaş yavaş öne doğru ilerledim.
Arkamdaki kişinin yansımasını görünce elinde bir bez olduğunu gördüm.
Ben yerimde sabitli bir şekilde kaldım ve adamın gelmesini bekledim. Yansıma'dan gördüğüm için işim daha kolay olacaktı.
Adam tam istediğim bölgeye gelince sağ ayağımı kaldırıp adamın iki bacak arasına tekme attım.
Adam elindeki bezi düşürdü ve iki büklüm oldu.
Cebimde duran bıçağı çıkardım ve hızlıca yanına gidip boğazına bıçağı tuttum.
"Kapıyı aç. Ölme." Dediğim de bana istediğimi vermeyeceğini anladım lakin onu korkutmak için de daha çok bastırdım bıçağı boğazına.
O kadar çok odaklanmıştım ki arkam dan gelen kişiyi bile zor fark ettim. Tam hamle yapacağım sırada boynuma batan bir iğne hissetim.
Yavaş yavaş bilincimi kaybederken hızlıca arkama dönüp hızlı bir yumruk atacağım zaman tam tersi oldu ve dengesiz attığım yumruğu tuttu. Karnıma sert bir yumruk hissedince iki büklüm oldum.
Bu bayıltıcı ilaçları asla sevmiyordum.
Ben yere oturur hâle gelirken adam yere eğilip "Demek ki ünlü hırsız artık bizim elimizde" dediğinde yüzüne binlerce küfür söylemek istedim ama tek yaptığım şey nefes almaya çalışmaktı.
Lakin onu bile beceremedim ve bilincimi kaybettim.
~~~~~
Bölümler her hafta cuma günü
Saat 21:00'da atılacaktır.