#11

85 24 7
                                    

olayın üstünden henüz birkaç saat geçmiş, mina polislere teslim olmuştu. elinde kelepçelerle malikaneden uzaklaşmıştı yavaş yavaş.

chaeyoung ise pencereden onu izlemişti, sessiz ve hissiz bir şekilde. *hala aşık mıydım katilime, diye düşünmüştü içindeki şüphelere engel olamıyorken.

malikanedeki o eski neşeli ve renkli hava yoktu. ilk günden bile bambaşkaydı her şey.

birkaç dakika sonra, mina defteri chaeyoung'a vermeyi unuttuğunu fark edip arkasına dönmüştü ve bay ve bayan son'un onu izleyen kızgın bakışları altında seslenmişti açık pencereye doğru.

"chaeyoung-ah! çekmecende bir defter var, onu senin için yazdım, oku lakin ağlama sakın, gözlerinden yıldızların düşmesini istemem." demiş ve gözyaşlarıyla önüne dönüp polis arabasına binmişti.

bir tarafı chaeyoung'u hak etmiyor olduğunu biliyordu ve chaeyoung artık acı çekmeyeceği için seviniyordu, diğer bir tarafıysa daha şimdiden chaeyoung'un özlemiyle yanıp tutuşuyordu, chaeyoung'un o olmadan acı çekeceğini biliyordu.

chaeyoung, mina'nın uzaklaştığına emin olduktan sonra yatağından inmiş ve çekmecesine yönelmişti.

kapağı yırtık, eski püskü kırmızı bir defter çıkmıştı çekmeceden. defteri açıp sayfalarda ellerini gezdirmişti chaeyoung.

gözyaşları kenarları yırtılmış olan sayfalara düşmüştü, zaten yazıldığında bile ıslak olan defter, şimdi yeni eklenmiş gözyaşlarıyla daha da ıslak hale dönüşmüştü. chaeyoung elinin tersiyle yanağını silmişti. bazı harfler silinmişti şimdi. sıkıntıyla içini çekmiş ve okumaya koyulmuştu chaeyoung.

*"hala aşık mıydım katilime, diye düşünmüştü içindeki şüphelere engel olamıyorken"

su olay yasandiktan sonra chaeyoungun icindeki nese de söndü (maalesef o yuzden minaya katil gibi bakiyor haberiniz olsun diye soyledim <33

yıldızlar gözlerindeler, michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin