Hey jisoo, aşkım;
Seni karın altında gördüğüm günü hatırlıyorum, titriyordun ama gülümsüyordun. O kadar güzel, o kadar güzeldin ki gözlerimi senden alamıyordum.
Bir ocak günü okuldan eve yürüyordum. Şiddetli kar yağıyordu ve tek düşündüğüm, hükümetin yarın kar tatili yapıp yapmayacağıydı. Seni görene kadar.
Daha önce de söylediğim gibi titriyordun ve kar yağıyordu. Sonra ağladığını gördüm.
"Hey." Diye fısıldadım. Sesimi sadece sen ve ben duyuyorduk. "İyi misin?"
"Evet, iyiyim." Gözyaşlarını sildin ve gökyüzüne baktın. "tamamen iyiyim."
"Emin misin? Bence iyi değilsin." Yanındaki banka oturdum. "Neden ağlıyordun?"
"Ağlamıyordum!" İnkar ettin. "Ben ağlamıyordum." Güldüm ve yanaklarını çimdiklememek için kendimi zor tuttum. Çok tatlıydın .
"Evet evet."
"Gerçekten ağlamıyordum!"
"Evet evet."
"Ben. Ağlamıyordum."
"Tatlısın." Dedim.
"Ne?" Yüzün kızarmıştı. "Değilim."
"Öylesin." Gülümsedim. " Nerede yaşıyorsun? Seni evine bırakabilirim."
"Orada." Benimkinin yanındaki binayı gösterdin. "O binada."
"Eve gidelim. Üşümüş olmalısın. Hastalanmamalısın."
"Eve gitmek istemiyorum!" Gözlerindeki korkuyu gördüm. Kalbimi acıttı.
"Neden?"
"Nedeni yok."
"O zaman ... Evime gel? Ailem işte ve ben o kadar sıkılıyorum ki ders çalışmaya devam ediyorum. Arkadaşım ol."
On altı yaşındaydım ve çocuktum.
O gün seninle tanıştım. Karın altında. Çok güzeldin ve benim ilk aşkımdın.
İlk aşkım.
Arkadaşlığımız o kadar hızlaı gelişti ki kendimi bir ilişkin içinde buldum. Biz bizim ilk aşkımızdık.
İlklerimizi birlikte yaşadık; ilk öpüşme, ilk buluşma, ilk seks, ilk ilk ilk...
On yedinci doğum günümde bana bir kamera verdin. Sen bilmeden fotoğrafını çektim. Hâlâ yanımda. Resim ve kamera.
Bazen seni izliyorum jisoo.
Senin bir kızın var. Tıpkı senin gibi. Kalp şeklinde dudak, siyah saç, kısa boy. Onunla ilgili her şey sensin.
"Okulun parkındaki teyze"nin kim olduğunu biliyor musun? Benim. O benim.
Görüyorum ona hana adını vermişsin. Çicek anlamına geliyor.
Bana bir kızımız olursa adına hana koyacağını söylediğini hatırlıyorum.
Hana'yı seviyorum. Keşke benim kızım olsaydı. Kendi kızım.
Keşke onunla daha fazla zaman geçirebilseydim.
İlişkimizin bitmesi benim hatamdı. Aptal, yeni Zelanda'nın beni parlak bir gelecekle beklediğini düşündüm.
İlişkimizi bitirdim.
Senin hassas kalbini incittim.
Sen zaten yaralıydın aşkım. Ailen seni yeterince yaralamıştı. Bense, ilk önce yaralarının etrafına yıldızlar çizdim. Ama sonra bir aptal gibi o yaraları kanattım.
Umarım seni kıran son kişi ben olurum.
Ama senin güçlü olduğunu biliyorum. Chu'm güçlü bir kadın. Sen benim Chu'msun.
Sen jisoo'sun. Sen en iyisisin.
Jisoo;
Her gün uyumadan önce hana'ya bir öpücük ver benden. Onu çok sevdiğimi ve kısa olmasının arkadaşlarının alay edilebileceği bir şey olmadığını söyle. Ona annesi gibi güçlü olduğunu ve onu tüm kalbimle sevdiğimi söyle.
İlk aşkıma, ilk öpücüğüme, ilk kalp atışıma, chu'ma;
Dikkatli ol,
Seni seviyorum.
Seni o kadar çok seviyorum ki kalbim acıyor.
****
Şunu yazana kadar geberdim amk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
to all women i loved; jennie kim
Storie d'amorejennie, kendini öldürmeden önce sevdiği bütün kadınlara mektup bırakır.