|4| "Seninle yatacağım."

3.8K 325 107
                                    


Evet, biliyorum geciktim. Çok özür dilerim, hepinize mahçup oldum ve çok utanıyorum... Elimde olmayan sebeplerden dolayı maalesef devam edemedim.

Hepinizi seviyorum. Yorum yapıp oylamayı unutmayın lütfen.
<3

Umarım yazım hatalarım yoktur, varsa affola. İyi okumalarrr.

•••

Koca beden artık dayanamayıp bayılan adamın üstünden kalktığında, ortamın ve havanın atmosferi yüzünden doktor nefes alamadığı için boğulduğunu hissetmiş, bu adamların güçlerinin sadece zayıf insanlara yettiğini işte o zaman anlamıştı.

Bir balon ne kadar büyük olursa olsun, küçük bir iğne yüzünden patlar.

Bu bir gerçek. Öyle değil mi?

Çete halinde gezen bazı "adamlar", Doktorun zayıflığından faydalanarak bütün parasını almayı planlanmışlardı.

Üstelik, sadece parasını istemiyorlardı. Onu, yani bedenini de istiyorlardı. Bunu itiraf ettiklerinde, Taehyung'un babaannesi hastalığı yüzünden hastaneye kaldırılmıştı. Paraya en ihtiyaç olduğu zamanlarda bu adamların acımasızca, kuruşuna kadar bütün parasını alıp onu sokağın bir kenarına atmışlardı.

Şimdi tekrar aynı şey için yeltendiklerinde amaçlarına ulaşmadan, yoldan geçen biri Taehyung'u kurtardığında, bu gece düşündükleri ziyafetten ve paradan epeyce uzaklaşmış oldular.

Peki, onlar için üzüldüğünüzü söyleyebilir misiniz?

Tahminimce, hayır?

O zaman, hadi konumuza geri dönelim.

Genç adam korku ile duvara kanı sıçramış ve yerde yüzü yara bere içinde yatan adama baktığında yüzüne gelen altın rengi ışığın aniden kesilmesi sonucu gözlerini irice aralayıp kafasını sonradan gelen bir cesaretle hafifçe yukarı kaldırmıştı.

Yüzüne kan sıçramış ve ona ifadesiz bir şekilde bakan koca adamı gördüğünde yerinde donup kalmış, nefesini tutarak yutkunmuştu.

Evet, bu adamlardan onu kurtardığı için ona minnettardı, bu iyiliğini göz ardı edemezdi. Ancak, ondan hâlâ korkmadığını söylemek neredeyse imkansızdı.

Elinde tuttuğu çantasını hafifçe sıkmış, gözlerini hala karşısında duran bedenden ayırmamıştı, taa ki tüylerini diken diken edecek o boğuk sesini duyana kadar:

"Burada ne arıyorsun doktor?"

Jungkook, tek kaşını kaldırmış bir vaziyette kollarını göğsünde birleştirdiğinde, omuzlarını iyice dikleştirmişti. Karşısında duran narin bedenin ondan korktuğunu çok iyi anlıyordu, bu yüzden yeterince sesini kısmaya ve olabildiğince sakin konuşmaya özen gösteriyordu.

"Şe-şey evim burada sporcum." Bu dediğinden sonra kalıplı bedenin kaşlarını çatması sonucu korku ile titrek bir nefes alıp bir adım geri gitmişti.

Jeon'un  bakışlarından şuan ne düşündüğünü tahmin edebiliyordu, bu çöplükten farksız olan yer hakkında şuan neler düşündüğünü az da olsa tahmin edebiliyordu.

"Bana böyle harabe bir yerde yaşadığını söyleme? Burada bir köpek bile yaşamını sürdüremez. Bir akrabanı falan mı görmeye geldin yoksa?"

Jungkook, doktorun yaşadığı evin olduğunu bilmeden kolunu yukarı kaldırmış ve işaret ederek "baksana dokunsan yıkılacak," demişti.

Sporcudan gelen bu aşağılayıcı sözlerin üstüne doktor elindeki  çantayı olabildiğince sert sıkmaya başladı.

BIG BOY ¦ tk (devam ediyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin