Taşınma

1.8K 82 7
                                    

Yeni cici hikaye umarım seversiniz, kurgusunu çok düşündüm ve sevdim de açıkçası neyse kötü yorumlarınızı toparlayıp size 1.90
Medya- Çetin
________________________

"Abi dikkat et gözünü seveyim ya paranı vereceğiz biraz özen göstersen olmuyor mu?"

Abimin bıkmış sesine küçük bir kıkırtı bıraktım, Ali abim 28 yaşındaydı bizim küçük babamızdı, büyük baş olan babamız ise cici karısı rahatsız olmasın diye resmen bizi evden kovmuştu. Tabi nazik bı şekilde diyeceğim ama hayır ağzımıza sıçmıştı resmen.

Ali abim ve Murat abimle güzel ama bi o kadar da garip bir mahalleye taşınmıştık.
Murat abim 25 yaşındaydı okula gidememişti, durumumuz o kadar kötü olmasa da babam onu okuldan almıştı, sebebiyse bizi korumak için ettiği kavgalar belki de benim yüzümden olan kavgalar... Tarzım yüzünden, yüzüm sebebiyle boyum yüzünden.. Hep dışlandım ve hor görüldüm.

Ama neyse ki Ali abim Edebiyat öğretmeni tayin işini de halledip buraya gelecekti, belki bu sefer gerçekten mutlu olurduk. Zar zor bütün eşyalar taşınınca en nefret ettiğim kısma gelmiştik, azıcık yalandan zarar gelmez diyerek abilerimin yanlarına ilerleyip sevimli bı ifade takındım.

"Abi midem çok bulanıyor benim, sanki gözlerime iğne batırıyorlar gibi kafam da davul gibi ben dinlenmek istiyorum... Eğer sizde isterseniz azıcık dinlenelim sonra yardım ederim size hem sizde dinlenin."

Ali abimin yumuşayan bakışlarını görünce utangaç bı gülümseme bıraktım, hadi az kaldı Atlas hadi, beni kendine çekip sarılınca sıkıca beline sarıldım. Murat abim boş durur muydu? Asla hemen gelip dibimizde biterek ikimize birden sarılmıştı.

"Abisinin güzeli hasta mı olmuş yoksa? Bebeğim benim kıyamam ben sana ama yemezler en son da demiştin bu yalanı toplarken, hadi yürü yerleştir kitapları evi de çok pislemeyin leş gibisiniz yemin ediyorum."

Pes eden bakışlarımı abime gönderdim Murat abimin sırıtan yüzüne bakıp dil çıkararak kendimi odama attım. Açtığım kutulardan eşyaları yerleştirip herkes küçük yatağımı da biraz düzenledim. Tamamen bitirip kendimi yatağa attım, sırtımdan dozer geçmişti amk.

Tam gözüm dalmışken abimin odaya dalmasıyla bu hayalim yarım kaldı, yataktan kalkıp içeriye girdim abimle lahmacun sipariş etmişlerdi ve ben mezarda ölü olsam da lahmacun için hortlamaya razıydım. "Abilerin abisi be sen olmazsan biz açız valla bak"

Murat abimin Yağcılığına gülüp elimde ki lahmacundan büyük bir ısırık aldım. "Abi şey ben size bişey demek istiyorum ama sinirlenmeyin hemen olur mu? İstemezseniz anlarım."

Sözlerim dikkatlerini çekerken cümleyi iyice aklımda topladım ne tepki verecekler bilmiyorum ama korkuyordum da. "Ş-şey ben diyorum ki çıkayım hem gezeyim buraları hemde kendime iş bulayım ne dersiniz..."

Gözlerimi kapatıp abimlerin vereceği tepkiyi bekledim, ne olur ne olmaz içimde ki Pelinsu çıkardı çok kızarlarsa. "Bebeğim, ikimizde çalışıyoruz abinle çok şükür bir ihtiyacımız yok ha çık gez mahalleyi pek kimseyle yakın olma ama soğuk da olma, ama çalışmanı istemiyoruz." Murat abime dolu gözlerle baktım, en çok eziyeti o görmüştü. Kollarımı sıkıca ona sardım, kaçan iştahımla 3. Lahmacunmu yemek için yanıma çektim.

"Tamam siz öyle diyorsanız, ama size yük olmak da istemiyorum abi yani eğer sıkışırsak hemen söyleyeceksiniz değil mi?"
Ali abim'in saçlarımı karıştırmasıyla eline vurup ağzıma lahmacun tıkıştırdım.

"Tamam paşam düşünme sen bunları hadi ye yemeğini çık gez bakalım bak ben buraya para bırakıyorum al."

Çıkardığı 300 TL fazla olsa da birazını kaldırıp sonra harcarım diye alıp cebime koydum, ikisinin yanağına da küçük bir öpücük bırakıp kapıya koştum, ayakkabılarımı giyip siyah şişme montumu da üzerime geçirdim.

MAHALLEMİN ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin