Aynı Konu

563 70 17
                                    

"Şuan seni öpmemek için zor duruyorum"

"Ama öpmiceksin"

Göz devirdi Minho. Sonra bir anda ayağa kalktı ve yukarı çıktı. Telefonunu alıp geri yerine oturdu.

"Noldu?"

"Bizimkilere yazacağım, dün öyle bırakıp gittim"

Minho geri geldi ulan

Minho:
Dun gece icin ozur dilerim
Kendime hakim olamadim
Sizinde basiniza is cikarttim

Hyunjin:
Amina koyim
Dur dedim sana demi
Ne bodozlama gibi daliyon adama

Minho:
Ya soz konusu Seungmin olunca
Ama adamla once konustum yani
Buna ragmen dikine dogru gitti
Sinir krizi geciridm yine

Chan:
Hala devam ediyormu

Minho:
Evet

Jisung:
Adam sikayet edicekti
Ama bizde tacizden dava acariz diye tehdit edince vazgecti sorun yok bide cikista biz bi iki daldik
Rahatladim valla

Minho:
AJOSNEUDNWHSLSNSYOS

Jeongin:
AY COK MUTLUYUM
TEKRARDAN ESKISI GIBI OLDUK
AGLICAM SIMDI

Hyunjin:
BUGUN EVIMDE TOPLANMAZSANIZ
OLUYOMUSUM
OYLE DUYDUM

Minho:
Yioooo
Bugun olmaz

Jisung:
Sebep?

Minho:
Bebegim biraz yorgun

Jisung:
Napti amk
Sirtinda tuglami
Tasidi

2 dakika sonra

Jisung:
NE
SIZ SIKISTINIZMI
NE
NASIL
HEMEN
NE
DETAY VER AMM

Minho:
Yeni mi anladin ökuz

Jisung:
YA SUS DUN SENIN GOTUNU TOPLARKEN BEUNIM KALMAFI ZATRN

Jeongin:
Sikis 🤤

Hyunjin:
SEN DAHA KUCUKSUN SUS

Changbin:
CIDDEN YAOTINIZMI
E AMA SEUNG SANA DUN KZIGINDI

Minho:
Dun oldugunu nerden cikardiniz

Jisung:
nEEE

Chan:
E ama yuh

Jeongin:
SEUNGMINIME NAPTIN PISLIK

Minho:
Azcik altimda kaldi sadece
Baska hicbirsey yok

Hyunjin:
SENIN ALTINDA KALCAGIMA DUVARIN ALTINDA KALARIM DAHA IYI

Minho:
BEN SENI NIYE ALTIMA ALIYIM ZATEN SAPIK

...

"Seungmin-aahhhh"

"Efendiim"

"Yok birşey"

"Ne? Ciddi misin?"

"Sadece o güzel sesini duymak istedim"

"Lee Minho"

"Efendim Lee Seungmin?"

"Yok birşey"

"Taklitçi"

"Ne dedin ne dedin?"

"Taklitçi dedim taklitçi"

"Hah!"

Minho, Seungmin'e tekrardan kahvaltı hazırlıyordu. Ama hazırladığı kahvaltı değil de öğlen yemeği olucak gibi. Mutfaktan salona yüksek sesle konuşuyordular.

"Bitmedi mi?"

"Gel gör"

"Ha ha ha. Çok komiksin Lee Minho"

Minho gülerek söylediği şeye Seungmin'in tepkisiyle beraber yüksek bir kahkaha atmıştı.

"Güldüğüme göre"

"Ego"

"Hı hım"

"Ciddi soruyorum ya açlıktan öldüm burda"

"Az kaldı bebeğim"

Beş dakika sonra yemek hazırdı. Minho yemeği tepsiye koyup Seungmin'in yanına getirdi. Tepsiyi kucağına koyduktan sonrada yanağını öpmüştü hızlıca.

"Hiçbir fırsatı kaçırmıyorsun"

"Ne sandın. Kaybettiğimiz onca aylara say"

Seungmin buruk bir nefes verdi.

"Noldu şimdi?"

"Kendin diyorsun Minho. 'Onca ay' "

"Seungmin, seni tehlikeye atamazdım"

"Ama keşke atsaydın Minho"

"Böyle olacağını kimse bilemezdi"

Seungmin konuşmaya devam edecekken vazgeçti. Sürekli bu konuyu açıp tartışmak istemiyordu. Tartışacaklarını biliyordu.
Minho, Seungmin birşey demeyince devam etti.

"Özür dilerim"

Seungmin cevap vermedi. Neden vermedi kendisi de bilmiyordu.

"Bebeğim lütfen yapma böyle. Tekrar birbirimize kavuşmuşuz. Bunun yüzünden tekrar aramıza soğukluk girmesin"

"Ne yapıyorum Minho?"

"Lütfen bu konuyu açıp hem kendini hem beni üzme"

"Ben 6 ay boyunca üzüldüm Minho. Bunu hiç umursamadın mı?"

Minho sesini yükseltmemeye çalışıyordu.

"Ben üzülmedim mi ha? Sana öyle davranırken ne kadar içimin yandığını biliyor musun?"

Seungmin cevap vermedi. İkiside bu konu hakkında konuşmak istemiyordu ama sürekli aynı konuya denk geliyordu.

Uzun süre sessizlikten sonra Seungmin konuştu. Kucağındaki tepsiyide masaya koydu. Anında Minho'nun boynuna atladı. Kafasını Minho'nun boynuna gömdü. Ağlamaya başladı. Minho küçüğünün ağlamasına dayanamayıp konuştu.

"Şşş bebeğim"

"Minho özür dilerim" sesi boğuk çıkıyordu.

"Sen niye özür diliyorsun"

Seungmin kafasını büyüğünün boynundan kaldırdı. Kızarık gözleriyle büyüğüne baktı.

"Sürekli bu konuyu açıp seni üzüyorum" Seungmin Minho'nun cevap vermesine izin vermeden hemen ardından.
"Minho ben seni mutlu ediyor muyum?"

"O nasıl soru tabiiki ediyorsun. Sen hiçbirşey yapmadan yanımda bile dursan ben mutluyum. Seungmin senin varlığın bile beni mutlu ediyor. Sen bunu nereden çıkardın?"

Seungmin kollarını Minho'nun boynuna doladı, kafasını da omzuna koyarak konuştu.

"Bilmiyorum. Seni mutlu edemiyormuşum gibi geliyor. Üstüne birde sürekli bu konu geliyor. Tartışıyoruz her gün"

Minho her kelimesini Seungmin'in kalçasına hafifçe vurarak söyledi.

"Sen beni mutlu ediyorsun. Ve bu konunun hepsi benim suçum ben izin verdim böyle olmasına. Asla kendini suçlama. Ve birdaha beni mutlu edemediğini düşünürsen sonuçlarına katlanırsın"

Bu sefer Seungmin, Minho'nun sırtına hafifçe vurdu.

"Lütfen her fırsatı değerlendirmeyi keser misin?"

"Hayır ve tamam mı?"

Kafasını salladı Seungmin.

"Seni seviyorum. İyiki benimsin. İyiki hayatıma girmişsin"

"Hep benim ol Seungum"

^^^^^^^^^^^^
Yazmış olmak adına yazdığım bir bölümdü...

'İlgi (2min)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin