~Elimdeki ultrason fotoğrafından gözlerimi alamıyordum. Doktorun bebeğim olduğunu söyleyerek gösterdiği, ufacık noktaya bakarken yorgun suratımda bir gülümseme filizleniyordu.
Bebeğimin kalp atışını dinlemiştim.
Minicik kalp, rahmimde pıt pıt atıyordu bu mucize değilse neydi?
Çok sağlıklı büyüyen bir kız çocuğu değildim, hayatımın hiçbir anında rahats kavuşamamış, özgür bir nefes alamamıştım. Ancak bu saatten sonrası için, biliyordum ki benim rahat nefesim bebeğim olacaktı.
Onu kabullenmemin bu kadar kolay olacağını hiç tahmin edememiştim. Canımın ta içine hemencecik yerleşivermişti. Kanım kanı, canım canı oluvermişti.Bebeğim, benim asla pişmanlığım olmayacaktı.
Yamaç'ın yanından çıktıktan hemen sonra ilk kontrolüm için hastaneye gitmiştim. Bebeğimin kalp atışını dinlediğimde kapattığım gözlerimle yakaladığım huzur, hâlâ içimdeydi.
Arabama bindiğimde hâlâ yüzümde şapsal bir gülümseme vardı. Ultrason fotoğrafını koltuğun üzerine bıraktım ve arabayı çalıştırdım.
Şirkete gidecektim. İşimin, benim için büyük bir şana olduğunun farkındaydım. Çok rahat çalışıyordum, ihtiyaç olduğunda bilgisayarımdam gerekli desteği sunuyordum. Şirlete gitmeme gerek dahi yoktu ancak patronum Eser Bey'e hamilelik haberimi verecek, şirkete daha az uğrayacağımı belirtecektim. İşe engel olacak bir durumum yoktu, halihazırda çok yoğun değildim zaten, hamileliğim de asla bir sorun olmayacaktı.
Yaptığım rahat işe nazaran, çok iyi bir para alıyordum. Eser Bey'in bana her daim gösterdiği toleransın sebebini bilmesem de, ben gayet iyi giden işime gücüme bakıyordum.
Eser Bey, benden beş yaş büyük olmasına rağmen koca şirketi yöneten başarılı bir adamdı. Bünyesinde benim gibi çok fazla insan çalıştırıyordu. Bu yaşta başarıyı elbette havadan almamıştı, babasının mirasıydı şirketi.
Arabayı otoparka park ettikten sonra indim ve üstüme düzelttim. Hatrı sayılır bir süredir uğramadığı. şirkete göz attıktan sonra içeri girmiştim.
"Hoş geldiniz, Efsun Hanım."
"Hoş buldum, Sevgi. Eser Bey burada mı?"
"Odasında, müsait şu an."
Sevgi'ye gülümsedikten sonra asansöre ilerlemiş, on ikinci kat düğmesine basmıştım.
Arkamı dönerek aynadaki yansımama baktım. Elim karnımı buldu ve sıcak avucumu karnıma bastırdım. Hafif yan dönerek henüz hiç belirgin olmayan karnıma baktım ve avuç içimle karnımı okşadım.
Asansör istediğim kata geldiğinde bakışlarımı aynadan çekerek inmiştim. Eser Bey'in odasının kapısını tıklattım. "Gel," sesiyle ise odaya girmiştim.
"Hoş geldin, Efsun." diyen Eser Bey, mavi gözlerini üzerime diktikten hemen sonra eliyle masasının önündeki koltuğu işaret etmişti. Baş selamı verdikten sonra gösterdiği koltuğa oturdum. Tıpkı Yamaç'ın odasındaki gibi, deri koltuk soğuktu. Deri koltuğun üzerine yerleştirdiğimde, aklıma bebeğimin babasıyla ettiğim kavga düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek İçin - Yeniden Yazılıyor.
Teen FictionO karanlık gecenin, içimde bir bebeğe hayat vereceğini bilseydim yine aynı şeyi yapar mıydım? Hayatta dönüm noktaları olurdu, seçimler geleceğimizi baştan yazardı ve bir seçim yapmam gerekiyordu. Tekdüze ilerleyen melankolik hayatımın, hiç de bildi...