Cat Boy [WOOSANHWA]

☆3~

İyi okumalar ☺️
Seviliyorsunuz 💖
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Seonghwa-

San için yatak ayarlamaya çalışıyordum ki Wooyoung'ın seslenişini duydum

"Hwayaa~ San aramızda yatsın mı?"

Arkamı döndüğümde San uyanmış, Wooyoung'ın boynunda ayılmaya çalışıyordu.

"Senin yatağın çift kişilik. Orada yatın. Bende kendi odamda yatarım"

"Ama ben ikinizi istiyoruum" San'ın ağlamaklı konuşmasıyla yanına gidip yanağını sıktım

"Rahat olacağına emin misin Sannie?"

San uslu uslu başını sallarken Wooyoung'da hadi der gibi bana bakıyordu.

"İyi peki"

Elimde ki battaniyeyi olduğu yere bırakıp WooSan ikilisinin arkasından yürümeye başladım. Wooyoung odaya girdiğinde San'ı yere indirip benim girmemi bekledi. Ben de girdikten sonra kapıyı kapattı.

San çoktan yatağın üzerine kıvrılmıştı. Arkama döndüğümde Wooyoung sırtını kapıya yaslamış, bakışları hem San'ın hem benim üzerimde gelip giderken gülümsüyordu.

"Ne sırıtıyorsun pişmiş kelle gibi?"

Dudaklarını yaladıktan sonra yanıma gelip elimi tuttu ve artık ikimizde San'ın yanında uzanır pozisyondaydık. Wooyoung başını koluna dayayıp hafif doğruldu

"Çok güzelsiniz"

Onu taklit ederek bende hafifçe doğruldum

"Öyle mi?"

San ortamızda, pinpon topu izleyen kedi gibi bir bana bir Woo'ya bakıyordu.

"Siz sevgili misiniz?"

San'ın sorusuyla önce ona sonra birbirimize baktık. Verecek bir cevabımız yoktu. Diğer insanların gözünde arkadaştık ama birbirimizin gözünde...

"Öyle olmasını mı isterdin?"

Wooyoung'ın, San'a yönelik sorusuna istemsizce gözlerimi kaçırdım.

"Eveet! İki tane babam olurdu!"

Eğilip San'ın alnını öptüm

"Zaten öyle"

Wooyoung gülmeye başlamıştı

"Neye gülüyorsun canim?"

"San... bize daddy diycek galiba"

Bu sefer bende gülmeye başlamıştım. Ki San'ın sesini duyana kadar

"Derim ne olacak? Daaddyyy~"

Gözlerim kocaman açılırken Wooyoung susmuş sorgulayarak bakıyordu

"Bunu nereden öğrendin?" diye sordu Wooyoung

"Zamanında bi eve girmiştim. Televizyon izliyorlardı... herhalde karı kocalardı... orda-"

"Tamam yeter" San'ın sözünü kestikten sonra sırtımı yatak başlığına yaslayıp oturur pozisyona geldim.

"Bir şey gördün mü?"

Wooyoung hala olayı deşmeye çalışırken derin bir nefes verip gözlerimi kapattım.

"Gördüm... ama az... hemen kaçtım zaten"

Önce bacaklarımda sonra kasıklarımda hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açmıştım. San utangaçca dudaklarını büzmüş yüzüme bile bakamıyordu.