Bir küçük sadgül meselesi

Mutluluk diye bir şey yoktur

Ayrı ayrı odalarda sabahı sabah etmişti Songül de Sadide. Bir gram uyku uyumamışlardı. Songül yataktan kalktı ve hızla değiştirdi üstünü. Sadi uyandı mı acaba ya diyerek dolandı odanın için de. Ama bir  türlü çıkamadı odasından dışarıya. Her ne kadar deli gibi Sadiyi görmek istese de Cem ile karşılaşmak istemiyordu.Çünkü Cem'in bir huyu vardı. Ne kadar geç yatarsa yatsın erken kalkardı.

Sadi pencereden dışarıya bakarken bir  yandan da kafasındaki kötü düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordu. Cem'in Songül ile bir geçmişi vardı ve bu durum Sadi'yi büyük bir çıkmaza sürüklüyordu. Elindeki fulara kaydı gözleri. Songülün kokusunu tekrardan doldurdu ciğerlerine ve songülü görme umuduyla yavaşça çıktı odasından. Ama Cem'in erken kalkma gibi bir huyu olduğunu bilmediği için duyduğu sesle irkildi birden.

Günaydın.

Sadi içinden küfür ederek döndü yüzünü ama gördüğü manzara ile gözü döndü birden, kan beynine sıçramıştı sanki. Cem üstsüz bir  şekilde duruyordu karşısında.

Günaydın Sadi bey. Erkencisiniz. Mesleki deformasyon galiba dedi Cem sırıtarak.

Bu ne laa diyebildi Sadi sadece. Ama o kadar sinirlenmişti ki Cem'i şu an ki görüntüsünden dolayı tavana çivileyebilirdi.

Sen niye üstsüz dolanıyorsun kardeşim evde. Kadın var bu evde dedi Sadi ama gözünden ateş çıkıyordu.

Sakin ol ya. Songül kalkmaz daha bu saatte hem kalksa da beni böyle görmeye alışık zaten o dedi Cem yüzüne yerleştirdiği yılışık gülümsemesiyle.

Alışık derken diyebildi Sadi ama sinirden elinin ayağının titrediğini hissediyordu.

Bi geçmişimiz  var bizim Songülle. Anlamadım mı anlamamazlıktan mı geliyorsun bilmiyorum ama normal yani bu durum bizim için o yüzden sen karışma. İşine bak.

Sadi duyduğu cümleyi hazmetmeye çalıştı bir süre. Ama sakin olması gerekiyordu. Sesini toparladı ve ; Normal falan değil kardeşim git şu üstünü giy deli etme beni.Songüle saygı duyacaksın önce. Seni böyle görmek istiyor mu bakalım değil mi? O yüzden git giyin tadımız kaçmasın.

Senden emir alacağımı falan mı düşünüyorsun sen.Memuruna aşık olmuş eski bir mafya babası gelecek ve bana ahkam kesecek öyle mi? Komik hikaye aslında biliyor musun? Ama bu hikaye bir duyulursa büyük olay yaratır Ankara'da. O yüzden bana bulaşma hayatını karartmayayım sesin. Hem sen kendine bakıyor musun hiç ya. Songül gibi bi kadın senin gibi bi adamı ister mi yanında dedi Cem gözlerini sadinin büyüyen gözlerine kitleyerek.

Sadi ise songüle aşık olmasının anlaşılmasından değil bu durumun Songül'ün başına iş açmasından korkmuştu.

Birden karşısındaki adamın boğazına yapıştı sinirle. Bana ne istersen yapabilirsin. Elinden geleni ardına koyma ama Songüle bir zarar gelirse iğne deliğine girsen bulurum seni ayrıca o ister mi istemez mi bilmiyorum ama ben her zaman son nefesi kadar yakın olacağım Songüle dedi ve çekti ellerini Cem'in boğazından.

Cem tam karşılık verecekken Songül çıktı odasından;
Ne oluyor burda diyerek yaklaştı Sadi ve Cem'in yanına.

Günaydın Songül komiserim. Bir şey olduğu yok bir konu üzerine istişare ediyorduk biz de Cem komiserimle ama bitirdik neticeye vardık dedi Sadi sakin kalmaya çalışarak.

Hangi konuymuş o. Ayrıca senin tişörtün nerde Cem? Sen hangi hakla dolanıyorsun benim evim de böyle. Git üstüne bir şey giy hemen dedi Songül. Çünkü Sadinin bu duruma takıldığını anlamıştı.

Tamam ya amma abarttınız durumu diyerek kanepenin üzerinde duran tişörtünü giydi üzerine Cem.

Sadi ise tek bir söz etmeden yöneldi kapıya. Duyduklarını sindirmeye ve nefes almaya ihtiyacı vardı. Hızla çıktı evden.