Arkadaşlar bölüm uzunlukları kısaydı ama son bölümle 4-5 k aralığına çıkarttım. Biliyorsunuz her gün bölüm atıyorum daha uzun yazarsam her gün bölüm atamayacağım. ❤️
~Şakağıma yaslı silah varken kafamdan binlerce ihtimal geçiyordu, çünkü ben bir anneydim. Ben ölürsem, ölecek olan bebeğime zarar gelmemesi için tüm ihtimalleri düşünüyordum.
"Şimdi bana annenin sakladığı dosyaların yerini söyleyeceksin, canını kurtaracaksın."
Ne dosyası ya?
Annemin bok yemesinden, yine başımın belaya girdiğinin farkındaydım. Gözlerimi etrafta gezdirip bir kaçış yolu aradım ancak bulamadım. İş başa düşmüştü. Yamaç'a seslenmeyi düşündüm ancak bunu da yapamazdım çünkü Yamaç gelene kadar çoktan silahı bana sıkardı.
İçimden dualar ettim ve ardından hamlemi yaptım. Dirseğimi hemen arkamda duran adamın burnuna doğru geçirdiğimde acı dolu inlemesini duymuştum. Silahı tuttuğu elini tuttuğumda tetiğe basmıştı, teknede silah sesi yankılanırken Yamaç'ın bağırışını duydum, "Efsun!"
"Sen kimi öldürüyorsun, piç!" diye bağırırken adamın elinden silahı aldım ve uzak bir yere attım ardından ona kafa attım. Ayda'yla bir ara dövüş kursuna gitmiştik, saçma hobilerimizden birisiydi ancak bu kadari işimize yarayacağını asla tahmin edemezdim. Üstelik bu konuda hâlâ iyiydim.
Kafa attığım adam sendeleyince, tam bana yumruk atacaktı ki, eğilip yumruğundan kaçtım, ardından çenesine esaslı bir yumruk geçirdim. Tam o esnada omzumdan tutulup çekildim. Aynı anda Mert, bana saldıran adamı tek yumrukla yere sermişti.
Yamaç'ın ellerini bedenimde hissettim. "Yaralandın mı?" dediğinde elleri sırtımda, sırtımda bir yara olup olmadığını kontrol ediyordu. Başımı iki yana salladım, "İyiyim."
Yamaç bir anda beni kollarının arasına çekti. "Ödüm koptu!" derken beni göğsüne hapsetmişti. "O silah sesini duyunca..." lafını tamamlamadı, beni göğsüne daha çok hapsetti. kollarımı onun sırtına doladım. "Ne oldu?" dediğinde kollarını benden çekmiş, hafif eğilerek yüzlerimizi hizalamıştı, arkamızdaki Mert'in haşat ettiği adamı işaret etti, "Kafama silah dayadı."
"Dövüşebildiğini bilmiyorum." dedi Yamaç birden, omuz silktim. "Sen içeri geç, hemen geleceğim." dedi beni nazikçe kapıya doğru çevirirken. İtiraz etmeden direkt içeri geçtim. Tam yürürken Yamaç'ın, "Senin doğrulttuğun silahın namlusunu sana sokacağım şimdi!" dediğini duymuştum. Umursamadan Ayda'nın yanına geçtim.
Yakın arkadaşım, korkudan tir tir titriyordu. Beni gördüğü an boynuma atladı. "Efsun bir şey oldu sandım!" sırtını okşadım ve saçlarına bir öpücük kondurdum. "İyiyim."
"Ödüm koptu." dediğinde sırtını sıvazladım. "Efsun nasıl alıştın böyle bir hayata? Bu çok korkunç." gerçekten dehşete düşmüştü, gülümsedim. İnsan alışmak zorunda olursa, her şeye alışıyor uyum sağlıyordu ancak bunu umarım Ayda hiç tecrübe etmezdi.
O esnada Yamaç, az evvel bana silah çeken adamı ensesinden sürükleye sürükleye getirmiş ardından düşünmeden denize atmıştı. Bacak bacak üzerine atıp rahatça izledim, hak ettiğini biliyordum. Adam çığlık çığlığa bağırırken Yamaç, elinde olduğunu görmediğim silahla adamın koluna ateş etti. Adam acıyla bağırdı ancak kısa süre sonra sesi kesilmişti.
Öyle bir raddedeydim ki, tüm hislerimi kaybettiğimi hissediyordum. Karşımda saniyeler önce bir insan acı çekerek ölmüştü ancak buna karşı bir şey hissedememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek İçin - Yeniden Yazılıyor.
Roman pour AdolescentsO karanlık gecenin, içimde bir bebeğe hayat vereceğini bilseydim yine aynı şeyi yapar mıydım? Hayatta dönüm noktaları olurdu, seçimler geleceğimizi baştan yazardı ve bir seçim yapmam gerekiyordu. Tekdüze ilerleyen melankolik hayatımın, hiç de bildi...