"Olum bir saattir ne düşünüp duruyorsun sen? Kaç kere seslendim"
Haluk abinin gözümün önünde elini sallamasıyla başımı iki yana sallayarak daldığım kendime geldim.
"Dalmışım," Akın'la konuşmadan bu yana bir hafta geçmişti ve ses seda yoktu. Haber vereceğini söylemişti bu yüzden ulaşmaya çalışmamıştım.
Bu bir haftada deli gibi araştırma yapsam da hiçbir şey bulamamıştım. Öyle ki Haluk abilerden bile şüphelenecek duruma düşüp her birini teker teker takip edip ne kadar yanlış olsa da evlerine gizlice girip her yere bakmıştım. İz yoktu.
Abimin içerideki kişiyi biliyor olması ve hiçbir şey yapmamış olması büyük açılardan biriydi. Derin bir nefes verdim.
"Maça ikiye bir oran verdim. Yatır bak sen de 5-6 bin alırsın rahat."
Mert abi sabahtan beri Haluk abiyi kumar oynayamaya ikna etmeye çalışıyordu ancak Haluk abi 'Haram olum işim olmaz benim' diyerek geçiştiriyordu.
"Mert 5-6 bin lira için harama girmem ben kardeşim sen de girme ben sana vereyim 5-6 kağıt nedir ki köpeğin olsun."
"Haluk Allah aşkına paran sana kalsın ben kendi paramı kazanmayı seviyorum."
Haluk abi gözlerini devirip telefonunu eline aldı ve bir kaç kere tuşlayıp kulağına yaslandı.
"Serkan neredesin abicim kaç saat oldu Allah aşkına."
Serkan abi ne dedi bilmiyorum ancak Haluk abi tamam diyerek telefonu kapattı.
"Kapıdaymış içeri gireceğim birazdan dedi," dedi.
Dizlerimi sallayarak gözlerimi, sıkıca kapattım. Ne yaparsam yapayım ortamdaki konulara olaylara odaklanamıyordum kafam hala Akın'ın anlattıklarındaydı.
Serkan abi içeri girdi. Başıyla bizi selamlayıp koltuklardan birine oturdu ve küçük çocukların birinden çay istedi.
"Abi benim size sormak istediğim bir şey var,"
Haluk, Mert ve Serkan abinin bakışları bana dönerken devam ettim.
"Babamın ölümünde Hamit Kaya'nın parmağı olduğunu neden bana söylemediniz?"
Üçüde şaşkınca buz gibi kesilirken neden sakladıklarını anlamaya çalışıyordum.
"Nereden öğrendin bunu sen?" dedi Serkan abi sertçe.
"Serkan abi burada önemli olan benim nereden öğrendiğim değil sizin benden neden sakladığınız..."
Doğruydu. Benden saklamalarının sebebi neydi? Ve sanki Taner'in yıllardır bilmiyorlarmış gibi ilk defa ismini duymuş gibi davranmalarının sebebi neydi? Bu adamlar abimin 14 yıldır arkadaşlarıydı. Her boktan haberlerinin olduğuna emindim.
"Olum biz sen zarar görme-..."
"Ben zarar görmeyim diye bana yalan mı söylediniz Mert abi? O zaman öğrensem ne olurdu şimdi öğrensem ne olurdu? Elim kolum bağlı oturuyorum bunu hepiniz biliyorsunuz yine de yalan söylemeyi mi seçtiniz yani?"
"Eray bağırmadan konuş koçum. Toprak bize sıkıca tembih ettirmişti. Zamanı gelince kendisi öğrenecek siz anlatmayın diye."
Abimin 'kendisinden' kastı Akın'dı demek ki, peki neden karşımdaki, adamların anlatmasını istememişti? Onlarda mı güvenmiyordu? Yoksa daha fazla bulaşmasınlar mı iştemişti?
"Nasıl öğrendin sen bunu?" dedi Serkan abi ciddi ve sert bir sesle.
"Abimin dediği gibi kendim buldum,"
Akın'dan bahsetmeye niyetim yoktu. Kimseye güvenecek durumda değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman // BXB
Romance"Düşmanımın düşmanı dostumdur," "Düşmanımın düşmanı hiçbir şeyim değildir."