SRB-9

657 61 13
                                    

Gönül isterdi ki daha uzun yazayım.. Ama bende stajdan işe, işten eve, evden okula, sonra bi daha işe gidiyorum.. Bırakın bölüm yazmayı eve sadece uyumak için geliyorum, boş olduğum zaman da direk bölüm yazıyorum zaten.. Anlayışla karşılayın bir sonraki bölüm için süprizlerim var :)

''Kuzey'i anlamak da zor.. Ne yaptığı belli değil.'' dedi Beste ayaklarını çapraz yapıp oturarak.

''Bir de bana sor.'' dedim sıkıntıyla.Bana bir iyi, bir kötü davranıyordu. 

''Neyse boşver Kuzey'i.. Efe'den bahset. O yazı tesadüf müydü sence?''

''Bilmiyorum, ama sence de çok garip değil mi?''

''Fazlasıyla garip.'' dedi Beste. Ardından ayağa kalkıp televizyondan müzik kanalı açtı.

''Hadi,'' dedi. ''Bana birkaç hareket göster.'' Gülerek ayağa kalktım. Beste'ye hareketler gösterirken, o dengesini bulamayıp düştüğünde kahkahalarla gülüyorduk. Gece 4'e doğru yattığımızda çok yorgunduk.

—-

''Mira,Beste! Kalkın hadi! Ay ne uykucusunuz siz böyle ya!''

''Kime çekmiş acaba hayatım?''

''Susar mısın Ekin. Ben bunun kadar değildim.''

''İlyacım sen bu kadar değildin evet, daha da fazla uyuyordun hatta. Bırak çocukları yatsınlar.''

''Yok öyle şey canım, gece yatmaz sabah kalkmaz.''

''Bu sözü de söylediğine göre annelik kariyerin tamamlandı demektir güzelim.''

''Gıcık mısın sen?''

''1997'den beri.'' Annemle babamın seslerine kalkıp gözümü açtığımda babam sırıtmakla meşguldü. Annem:

''Aradan 35 yıl geçti canım, yaşlandın artık sen.'' dedi annem.

''Yaşıt olduğumuzu unutuyorsun karıcığım.'' dedi babam kahkaha atarak. Annem ayağındaki topukluya yönelirken babam çoktan odadan kaçmıştı bile.

''Kızım sizinkiler çok komik ya.'' dedi Beste.

''Ya,'' dedim. ''Öyledirler.'' Gözlerimi devirirken annem tek topuklusunun üzerinde tekrar odaya girdi ve önüne düşen saçı üfleyerek geri attı. Nefes nefese kalmıştı. Görülen o ki babamı kovalamış, ve topukluyu fırlatmıştı. 

''Mira,'' dedi annem. Bu haftaki konsere seninde gelmeni istiyorum.''

''Neden anne?''

''Ankara'ya gitmişken gezeriz biraz. Sana da iyi gelir hem ne dersin? Yüzün asık kaç gündür fark etmedim sanma.''

''Ama Ankara'da deniz yok anne.'' diyip güldüğümde annem bana yastık fırlatıp:

''Eşek.'' dedi ve güldü. 

''Anıl abi olsa böyle derdi.'' dedim. Annem gülümsedi. Anıl abiyi çok seviyordu. Zaten Anıl abiyi sevmeyen yoktu.

''Ne zaman gidiyoruz peki?'' diye sordum.

''Bu gece!'' diye cevap verdi ve odadan çıktı. 30 saniye geçmeden geri döndüğünde tekrar ona baktım:

''Bu arada Anıl abinler de geliyor.''

''Anıl abiyle Ece abla mı?'' diye sordum. Annem 'Evet!' diye bağırıp odadan çıkarken tekrar ekledi:

''Bir de Kuzey!''

—-

''Mira hadi kızım!''

''Geldim anne, bavul ağır biraz ondan!''

''Yardım ister misin?'' Kuzey'i karşımda görmemle hoplayıp elimdeki valizi bırakalı, ve merdivenden yuvarlanışını izleyeli 2 dakika oldu...

''Mira iyi misin?''

''İyiyim, birden seni görünce ben korktum ondan oldu.'' dedim.

''Kusura bakma korkuttuysam..'' dedi ve gülümsedi.Bende gülümserken düşen valizimi yerden alıp kapıya ilerledi. Görünen o ki bizi Şenol abi bırakacaktı. Şenol abi şoförümüzdü.

Öyle çok uykum vardı ki, uçakta uyumayı düşünüyordum. Annem sağolsun sabahın köründe kaldırmıştı. Havaalanına gittikten sonra babamın biletlerini almasını bekledik. Ardından babamla, annemle fotoğraf çekilmek isteyenleri de beklerken benim iyice uykum gelmişti. Sonunda fotoğraf faslı da bittiğinde, uçağa doğru ilerledik. Annem babamla, Anıl abi Ece ablayla oturuyordu. Geriye ben ve Kuzey kaldığımızda yan yana gideceğimiz anlamıştım. 

Cam kenarına geçerken Kuzey de peşimden geldi. Başımı cama yasladığımdan 5 dakika sonra Kuzey beni dürttü.

''Mira, bil bakalım kim kulaklığını unutmuş?''

''Sen mi?''

''Evet ben.''

''Al bakalım.'' diyip kulaklığın tekini Kuzey'e verdim, telefonumu uçak moduna aldıktan sonra müziği açtım ve cama yaslandım. Camdan dışarıyı izlerken uyuyakalmıştım.


RENK Serisi 3- Saflığın Rengi BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin