13.Bölüm

15.7K 594 115
                                    

Merhaba,

güzel yorumlarınız için teşekkür ederim iyi ki varsınız.

hikayemin beklemediğim kadar değer görmesi beni çok mutlu ediyor, sayenizde.



~

Tüm bedenim öyle yorgundu ki, sanki günlerdir ayakta duruyomuşum gibiydi. Bu mental bir yorgunluğun getirisi olabilir miydi bilmiyordum ancak, kendimi pek de iyi hissetmediğim bir gerçekti.

Koltukta bölük pörçük bir uyku çekmiştim ancak gözlerimi hâlâ açmıyor, biraz daha olsun uyuyabilmeyi bekliyordum.

Kapının çalındığını duydum, Yamaç bana kalkmam için bir tepki vermediğinden gözlerimi açmadım, üzerimde hafif bir yük vardı. Yamaç'ın kokusuna sahip bir ceket üstüme örtülmüştü. Bu ceket, çıkarken yoktu. Yaz mevsimindeydik ve ceket giymezdi tabii ki, muhtemelen ofisinde bıraktığı bir ceketti bu.

"Yamaç Bey," diye tiz bir ses duyduğumda sesi direkt tanımıştım. Bu, Selen'in sesiydi. Yamaç cevap vermediğinde topukluların zeminde çıkarttığı sesi duydum. "İmzalamanız gereken bazı evraklar var." bir hışırtı geldi, muhtemelen sayfa çevirme sesiydi bu. Yamaç'ın tepkilerini görmek içindi sanırım gözlerimi açmayışım ancak ben yokken nasıl davrandığını bu şekilde öğrenebilirdim. Ancak niyeyse içimde bir gerginlik vardı. Kadınlar hisseder derlerdi ve ben bu Selen denen kadından hiç de iyi enerjiler almıyordum.

"Tamam, bu son projeyi bitirdin ni?" Yamaç'ın buz gibi bir sesle konuştuğunu duymak, içimi rahatlatmıştı. "Hayır, henüz..." diyordu ki, Yamaç sözünü hızla kesti. "Kağnı gibi iş yapıyorsun, Selen!"

"Ama Yamaç Bey..." Yamaç bir kez daha lafını kesti, "Bahane dinlemek istemiyorum, ayrıca bu seni ilk ve son uyarışım olacak, bir kez daha Efsun'u rahatsız edecek tek bir durum dahi olursa, seni yakarım."

"Yamaç Bey, benim bir şey yaptığım yok."

"Gidebilirsin, Selen."

Topukluların sesini bir kez daha duydum, kapı sertçe kapandığında beklemediğim için irkilmiştim. Resmen yattığım yerde sıçradım. "Efsun?" diyen ses ile gözlerimi zor da olsa araladım. O esnada Yamaç yanıma gelmiş, koltukta kalan boşluğa oturmuştu. "İyi misin?" muhtemelen yeni uyandığımı düşünüyordu ancak ben de bir şey belli etmedim. Başımı salladım. Elimi gözüme götürüp ovuştururken, kendime gelmeye çalışıyordum.

Bir anlık camdan dışarı baktığımda havanın kararmış olduğunu gördüm, "Yine çok uyumuşum." diye homurdandım kendi kendime, "Ben hiç böyle insan değildim."

Normalde azcık uyusam bile o uyku bana yeterdi ancak hamilelik her şeyi tam tersine çevirmişti sanki. "Hamilelikte bunlar normaldir." doğrulmaya çalıştığımda Yamaç, elini sırtıma koyarak bana destek oldu. Dikleştiğimde başımı omzuna koydum ve ona baktım. Bir şey isteyeceğim çok mu belliydi acaba? Ama bir anda canım deli gibi dondurma çekmişti.

"Yamaç." dedim küçük bir kız çocuğu edasıyla. Başımı omzumda hafif kaydırıp, kendimi yüzünü görebileceğim gibi ayarlamıştım. "Hm?" derken başımı çevirip bana bakmıştı. "Benim canım dondurma istedi."

Kendimi eğer reddederse diye sunacağım bahanelere hazırlarken sol kolunu kaldırdı ve saate baktı. "Efsun geç kalırız, eve geçmemiz gerekiyor." bir anda ona hevesle bakan yüzüm düştü, "Marketten alsak?" dediğinde başımı iki yana sallamıştım, bir kere aynı tat olmuyordu bile?

Ayağa kalktığımda tüm hevesimin kaçtığını hissediyordum. Bu aralar sanırım fazla alıngandım. Yamaç'ın önünden geçip gitmeyi planlıyordum ama bu sadece planda kaldı çünkü beni kolumdan çekti ve sağ dizine oturttu.

Bebek İçin - Yeniden Yazılıyor.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin