nothing matters but you

346 45 50
                                    

tiktok'ta bir videoda buna benzer bir şey gördüm ve hemen yazmaya başladım. yazmayı özlemişim. sizi de özlemişim :")

kelime sayısı: 3320

"Yarın velin gelecek Henry!"

Louis Tomlinson sinirli bir şekilde Henry Stylish'e baktı. "Bu ne terbiyesizlik? Senin karşında bir öğretmen var. Saygılı olacaksın."

Henry alayla gözlerini devirdi. "Babam gelir ama sizin için kötü olur Bay Tomlinson. Babam ülkenin en iyi avukatlarından biri, oğlunun haksız duruma düşmesine dayanamaz." Louis alayla kaşlarını kaldırdı. "Sen beni tehdit mi ediyorsun?"

Henry ağzını açmıştı ki Louis bağırarak "Çık dışarı." dedi. Henry eşyalarını topladı ve arkadaşlarına selam verip sınıftan çıktı. Louis şu an sinirden kuduruyordu ama sakince dersini işlemek zorundaydı. Zengin ve şımarık çocuklardan nefret ediyordu. Bu salak öz güvenlerinden dolayı ailelerine küfürler ediyordu çünkü bu salak öz güveni onlardan başkası veremezdi.

"Şey B-Bay Tomlinson..."

"Söyle."

Patt yutkundu. "E-Efendim beşince kez türev alıyorsunuz." Louis kaşlarını çatıp tahtaya baktığında karşısında karman çorman bir şey gördü. Bazı yerlerde türev almayı bırakıp başka işlemlere geçmişti. Silgiye uzanıp hepsini sildi. "Dersi erken bitiriyorum çocuklar. Çıkabilirsiniz."

Öğrenciler sessiz bir şekilde sınıftan çıkarken Louis öğretmenler masasına kıçını dayayıp gözlüğünü çıkardı ve yüzünü ovdu. Çok sinirliydi. "Biriniz bana Bayan Stone'u çağırsın."

-

"Louis biraz sakin olur musun?"

"Sakin olamam Alex. Sakin falan olamam. Ne cüretle bana saygısızlık yapabilir? Nereden geliyor bu salak öz güven? Babası avukatmış. Yemişim öyle avukatı!"

"Louis tamam-"

"Bana o çocuğu savunma Alex." sınıf ortasında volta atmayı bırakıp Alex'e sinirle baktı. "Bizim zamanında öğretmenimize böyle davranmak değil, kafamızı kaldıramazdık!"

"Haklısın Louis." Alex derin bir nefes aldı. "Ama babası dediği gibi ülkenin en iyi avukatlarından biri."

"Yani?"

Alex yüzünü ovuşturdu. Eline fondöten gelince çaktırmadan masaya sildi. "Dediği gibi babası ülkenin en iyi avukatlarından biri. Yarın Bay Styles geldiğinde lütfen sakin ol. Bir kaza çıkmasın."

"Bana hiçbir şey yapamazlar Alex. Burada haksız olduğum hiçbir konu yok." Louis kaşlarını çattı. "Bay Styles derken?"

"Onu ben de anlamıyorum. Galiba annesinin soyadını kullanıyormuş."

"O zaman annesi gelsin."

"Yıllar önce vefat etmiş."

Louis bir an duraksadı. Anne acısını çok iyi bilirdi ve bir saniye boyunca Henry'ye sempati besledi. Sadece bir saniye sürmüştü ve eski siniri geri gelmişti. "Aile meseleleri beni ilgilendirmez. Benim de annem yok, ben de annesiz büyüdüm ama Henry Stylish gibi bir halde değilim. Okudum öğretmen oldum. Gerektiği yerde çalışıp kardeşlerime baktım. Babama işinde yardım ettim. Kimsenin hayatı mükemmel değil ama insanlar bir şekilde kendini yetiştiriyor."

"Tommo haklısın zaten sana bir şey demiyorum." Alex bir süre duraksadı. "Ama babasının nasıl bir insan olduğunu kestiremiyorum. Aranızda gereksiz bir tartışma çıkmasını istemem."

Alex Stone okulun müdür yardımcısıydı ve diğer matematik öğretmenlerinden biriydi. Louis ile üniversite son sınıfta tanışmışlardı ve o zamandan beri yakın arkadaşlardı. Tayinlerini çıktığı okullar bile aynıydı. Her anlarında beraberlerdi.

nothing matters but you // larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin