Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olurmu?
Bu kitapta geçen karakterler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
Keyifli okumalar!
Fazlasıyla uzaklaşmıştım, ahşap evden. Başkan olamazdı. Peki ya kimdi?
"Kim var orda!" Dediğimde ayak sesleri yükseliyordu. Bir kaç kişi oldukları belliydi. Bir adım gerileyerek arkamdaki ağaca yaslanmıştım. Üstüme fırlatılan cisimle aniden yere çökmüştüm. Başımı yukarı kaldırarak ağaca baktım. Bıçak vardı. Beni korkutmaya çalışıyorlardı!
"Karşıma çıkmaya gücünüzmü yok?" Dalgayla söylediklerim sinirlendirmiş olacakki ellerinin yumruk olduğunu gördüm.
Bir anda aralarından biri gülmeye başlamıştı. Bu ses tanıdık geliyordu fakat kim olduğunu çıkaramıyordum.
Ağır adımlarla ağacın arkasından çıkmaya başlıyordu. Bir elinde silah, ıslık çalarak yaklaşıyordu. Sendeleyerek yürümesi ve dalgalanan saçları kim olduğunu anlamama yardımcı olmuştu. Dianaydı.
"Görüşmeyeli nasılsın çiyan?" Demişti.
"Gördüğün gibi ben mükemmelimde , sen sanırım biraz topalsın." Diyerek gülmeye başlamıştım.
Ben gülerken ıslığı kesilmişti ve olduğu yerde durmuştu.
"Keselim şunun sesini." Diyerek hızlı adımlarla Diana'nın yanında bir kadın belirmişti. Okuldan biri olmalıydı.
Diana kadının kolunu tutarak "sakin ol Zoe." Diyerek elindeki silahı arkasına yerleştiriyordu.
"İlk eğlenelim."
Bunu diyen kişi ile beraber üç kişi olduklarını anlamıştım.
Üç kişiyle dövüşecek gücü kendimde bulamıyordum fakat bunu onlara yansıtamazdım. İçten içe kendime moral vermeye çalışırken Diana üstüme yürümeye başlamıştı.
"Şimdi yalnızsın çiyan bakalım kim kurtarıcak seni." Diyerek gülmeye başlamışlardı.
Beni takipmi etmişlerdi? Yoksa birimi yerimi bildirmişti? Kimseye ihtiyacım yoktu. Kurtarılmaya da ihtiyacım yoktu.
" Ben hep yalnızdım, halada yalnızım. Ben seni yenerken hep tektim. Yine tekim!" Dedim.
Dediklerimle beraber gülmesi solmuştu. Yanındaki adam beni baştan aşağı süzüyordu.
Zoe fark etmiş olacakki adama dirseğiyle vurup bir şeyler söylüyordu.Başım dönmeye başlamıştı. Aniden geriye sendelemiştim.
"Olmuyor böyle ama hiç zevk alamıyorum." Bunları dudağını büzerek söylemişti.
"Dudaklarını fazla büzme bence havası iner felan." Diyerek sırıtmıştım.
Zoe gülmemek için kendini zor tutuyor olacakki dudaklarını birbirine bastırıyordu.
"Onunla ilk ben eğlenmek istiyorum." Arsız bakışlarını üstümde gezindiren adam şimdi tam olarak gözlerimin içine bakıyordu.
"Eti sizin kemiği benim."
Diana arkasını dönerek ağır adımlarla bizden uzaklaşıyordu. Nereye gidiyordu?
" Zoe git."
Zoe anlamamış gözlerle yanındaki adama bakıyordu.
"Ne diyorsun sen?"
" Görmeni istemem." Diyerek arsız gözleri tekrardan vücudumda geziniyordu.
Tek kelimeyle o gözlerini oymak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Borga Timi (+18)
RomanceArtık Ayaz rüzgârları yoktu. Görev vardı, kan vardı, silah vardı, patlamalar vardı ama hisler yoktu. Olamazdı da zaten. Benden tek insanımı almışlardı, beni tek insan yapan kişiyi almışlardı. Renkli hayatım son bulmuştu. Sonum mu geliyordu? Belki d...