"Yakalayın onları!" Diyerek emir verdi casper dins seherbazlara. Ölüm yiyenler bir saldırı daha yapmıştı. Tepedeki zümrüt yeşili bir şekilde parlayan ölüm yiyen işareti, çoktan bir ölüm olduğunun habercisiydi.
Kötü olan şey bu da değildi. Saldırı oldukça halka açık bir yerde yapılmıştı ve harry de oradaydı.
"Baba!" Diye seslendi harry. "Merlin.. senin burda ne işin var!" Seherbazlardan birine Harry'i koruması için seslenecek iken Harry'nin çığlığını duyuldu.
"Baba! Yardım et!" Diye bağırdı. Bir yandan da ölüm yiyen'e vurmaya çalışıyordu lakin çırpınışları bir fayda etmedi. Ölüm yiyen maskesinin ardından pis pis sırıttı ve james potter'a döndü. "Selam potter."
James potter'ın attığı laneti hızla savurdu ve pelerinini sallayarak cisimlendi. Onlardan geriye kalan ise sadece siyah bir dumandan ibaretti .
***
"Ne demek oluyor da oğlum kaçırıldı!" Lily, salonun ortasında kocasına ve sirius'a a bağırıyordu. Oğlunun kaçırıldığını öğrenmesinin üzerinden tamı tamına bir saat geçmişti ve o Aralıksız ağlayarak eşine ve arkadaşına bağırıyordu."James bir şey de.. ya ona bir şey yaparlarsa!" Kadın yere çökmüştü. James hemen eşinin yanına çöktü. "Bulacağız onu. Söz veriyorum.."
~lestrange malikanesi~
"Bu ses te ne böyle!" Diyerek kalktı yatağından jemisha. Anlaşılan birisini tutsak olarak almışlardı. Lord, jemisha'nın dinlenmesini istediği için onun, bu saldırıya katılmaması gerektiğini söylemişti. Sonuçta uzun zamandır saldırılarda bulunuyordu.
Jemisha hızla maskesini taktı ve aşağıya indi.
"Neler oluyor burda!" Jemisha'nın sesi ile ölüm yiyenler -ailesi ve malfoylar da dahil olmak üzere- hızlıca eğilerek selam verdiler.Jemisha tutsak alınan çocuğa baktı.
Seçilmiş kişi, seherbaz james potter'ın oğlu. Aziz harry potter'dı. Draco burada olsaydı ona tiksinerek bakıcağından emindi.
"Bırakın beni!" Diyerek bağırdı harry. Hızlıca bir ölüm yiyen onu susturdu. "Sen nasıl leydimize sesini yükseltirsin pis bulanık."
"Sorun yok mclas. Arkadaşımız biraz fazla cesur sadece." Jemisha yavaş adımlarla potter'a yaklaşıyordu.
Harry, tüm vücudunu titrememesi için zor tutuyordu. Zayıflık belirtisi göstermek istemiyordu.
Sonunda jemisha, Harry'nin önünde durduğunda ise yavaşça sandalyeleri bağlanmış Harry'nin yüzüne doğru eğildi ve yüzünü inceledi. Saçlarını yavaşça ve nazik bir şekilde geriye ittirdi ve yara izine baktı.
Harry ise jemisha'nın kokusunu belli etmeden içine çekti. Harry bu kokunun hayatındaki en iyi koku olduğuna dair kalıbını basabilirdi.
Harry, hemen bu düşüncelerden sıyrıldı.
maskesinden ve pelerininden dolayı sadece gözlerini gördüğü kıza baktı. Kırmızıydı.Gözleri kırmızıydı.
Harry hızla gözlerini kaçırdı.
"Bırakın beni dedim size!" Diye gürledi tekrardan. Jemisha tepki vermedi ve ölüm yiyenlere döndü."Leydim onu zindanlara atalım mı?" Dedi aralarından biri. "Hayır. Bir oda hazırlayın."
"Ama-" "sana ne diyorsam onu yap. Misafirimizi iyi karşılamalıyız öyle değil mi?"Bunun üzerine harry'e küçük bir oda hazırlandı. Harry her ne kadar belli etmek istemese de deli gibi korkuyordu. Ve daha da korktuğu bir şey vardı.
Akşam Lord Voldemort buraya gelecekti.
________________________________
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın içinden| Harry James Potter
FanfictionHarry Potter ve Jemisha Lestrange. Ya da gerçekten lestrange mı? 𝐉𝐞𝐦𝐢𝐬𝐡𝐚 𝐥𝐞𝐬𝐭𝐫𝐚𝐧𝐠𝐞, 𝐤𝐚𝐫𝐚𝐧𝐥ı𝐠̆ı𝐧 𝐲𝐮̈𝐤𝐬𝐞𝐥𝐝𝐢𝐠̆𝐢 𝐝𝐨̈𝐧𝐞𝐦𝐝𝐞 𝐯𝐨𝐥𝐝𝐞𝐦𝐨𝐫𝐭𝐮𝐧 𝐲𝐚𝐧ı𝐧𝐝𝐚 𝐝𝐢𝐠̆𝐞𝐫 𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦 𝐲𝐢𝐲𝐞𝐧𝐥𝐞𝐫𝐞 𝐨̈𝐧𝐝𝐞...