Melun | Minsung

IV

;

lütfen oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın!! medyadaki fotoğraf minho'nun saç looku. bu bölümler dış görünüşleri için bir tık detaylı giriyorum anlayın diye ileride bu kadar bunaltmayacağım sizi merak etmeyin. iyi okumalar 😭💖

.

.

.

"Kaçma"

Jisung vazgeçmiş bir şekilde arkasına dönmüş tam adımını atmak üzereyken duyduğu derin sesle ayağı havada asılı bir şekilde kaldı. Bir süre ardından 180° derece etrafında dönüp iki ayağı yere basarken önüne düşen lacivert kahkülleri arasından  doğruca şeytana'a baktı. Her zamanki gibi etkileyiciydi ve her zamanki gibi içi gidiyordu küçük meleğin.

Minho, nam-ı değer şeytanın oğlu, yüksek tabanlı botları; bacaklarını saran yer yer yırtıkları olan zincirlerle süslü bir pantolon giymiş üzerinde koyu gri siyah taşların süslediği bir ceket vardı, içine bir şey giymemiş şeytanın yapılı göğsü v yaka ceketin izin verdiği kadar kendini gözler önüne sererken kolları bağcıklı olan ceket kaslı kollarının yan taraflarını açıkta bırakıyordu.

Şeytanın çıplak boynunu köprücük kemiğinden boynuna kadar ulaşan bir ejdarha dövmesi ile bir choker süslerken, göğsü ve sağ bacağını ise bir vücut kemeri sarıyordu. Vücudu o kadar nefes kesiciydi yüzünün yandığını hisseden melek zar zor şeytanla göz göze gelmişti.

Petrol yeşili  geriye atılmış saçları, kehribar gözleri, dudağında olan piercing, renkli peluş dudakları çıkık elmacık kemiklerine bir bakış bile içini titretirken göz göze geldiği keskin bakışlar onun miğdesini bulandırıyordu. Sonunda onun konuşmaya niyetli olmadığını fark eden şeytan bir dilini yanağının içinde dolaştırıp konuştu.

"Gel ve kendini Şeytan'ın oğluna tanıt melek,sana zarar vermeyeceğim,"

"Hem bu sefer onlar burda yok korkma."

Dedi şeytan etrafta hafifçe gözlerini gezdirerek, Hyunjin ve Seungmin'in yokluğuna atıfta bulunarak. Sonunda derin bir nefes alıp kafasını kaldıran melek konuştu.

"K-korkuyorum"

İçinden küfür etti kendine kekelediği için melek olan, şeytan ise alayla bir iç çekti.

"Korkma küçüğüm"

İşte bu kelimeden sonra Jisung saklandığı çalıların arasından çıkıp çeşmede gevşekçe ayaklarını iki yanına açarak oturmuş kollarını arkaya atarak kendini boşluğa doğru yaslayarak damarlı kollarını belli eden alaycı bakışları altında ezildiği şeytana doğru yaklaştı.

"Gözünü aç Melek."

Jisung şeytan diyene kadar farketmemişti gözlerini kapadığını. İlk kez yakından duyduğu derin ses ve hisettiği baskın aura ile tüyleri diken diken olurken araladı gözlerini. Elleriyle şeytan'a benzemek için giydiği mini şortunun kumaşıyla sıkıştırırken şeytan da kısaca onu baştan aşağı süzüp konuştu.

"Neden şeytan gibi gözüküyorsun melek?"

"Kimliğim ifşa olmasın diye, bir Melek olarak Araf bahçesine sızmam çok tehlikeli."

"Hmm... anlaşılır  fakat bunun için çok geç ha değil mi?"

Alayla kıkırdayıp devam etti şeytanın oğlu.

"Adın ne küçük Melek?"

"Ben küçük değilim."

Melek üzerindeki çekingenliği biraz da olsa atmış sırf birkaç yüz yıllık fark yüzünden aşağı görülmemek için sinirle karşılık vermişti. Gerçi bu şeytanın pek de umrunda değildi...