Chan'dan
Seungmin'i öğlen arasına kadar görmemiştim.Öğle arası revirden çıktığını gördüm.İlk defa yaralandığını görmek canımı yakmıştı.Genelde kavga ettiğimizde ağzı yüzü dağınık görmek hoşuma gider,egomu yükseltirdi.Okul çıkışı bizimkilerle birlikte bir kafeye gitmiştik.Kafeye girer girmez vücüdumun o günü hatirlamasından sorumlu olan Woojin ve sikik arkadaşları'ni görmemiz bir olmuştu.Umursamadan bir masaya geçmiş oturmuştuk.Oturmamızla bize doğru gelmesi bir olmuştu şerefsizin.
"Oo kimleri görüyorum?
YetimChan ve ezikler silsilesi.Ne o? Yoksa anksiyeten mı tuttu?""Hmm bir düşüneyim.Seni dövesim gelmiş olabilir.Ne dersin?Bir tur döveyim mi seni?"
"Anlaşılan sen istiyorsun bu söylediginı."
"Kes sesini Woojin!"
" Kesmezsem ne olur? Anksiyete krizi mi geçirirsin?
Vah vah yazık."Anksiyetemin olduğunu eskiden arkadaş oluşumuzdan biliyordu.Haliyle her fırsatta bununla dalga geçmekten, dile getirip benimle uğraşmaktan geri durmuyordu.
Tabi bu benim için bardağı taşıran son damla olmuştu.Yüzüne okkalı bir yumruk atmamla sendeleyip arka masaya çarpmıştı.Kafeden çığlık çığlığa kaçan insanları umursamamaya çalışarak üzerine oturup yüzüne ard arda yumruklar sıralamaya başladım.Arkadan gelen seslere bakılırsa bizimkiler de Woojin'in pic arkadasları ile kavga ediyorladı.
Yaklaşık bir yarım saat sonra Woojin'in de benim de gücü çekilmişti.Kaçmak için ilk hamleyi karşı taraf yapmıştı.Hepsi kaçtığında bizde zaferle çıkmıstık kafeden.Yaralanmalar için yaptığımız küçük hazırlığı Minholardan gizlice alıp yaralarımızı temizleyip dağıldık.
Eve vardığımda kapıyı Diana teyze açmıştı.İşte şimdi beni büyük bir azar bekliyordu.
"Oğlum noldu size bugün ya.Yoksa yine birbirinizle mi kavga ettiniz?"
"Yok Diana teyze.O başka biriyle kavga etmişti.O sabah ilk ders yaralı geldi ben okul çıkışı yaralandım."
"Olsun ama böyle kavga etmeyin birdaha.Yaraların acıyor mu? Pansuman yapmamı ister misin?"
"Saol teyzeciğim.Biz hallettik arkadaşlarla."
"İyi madem hadi bir duş al.Seung'u da çağır gelin beraber bişeyler yapalım."
"Peki Diana teyze hemen gidiyorum."diyerek yanından ayrıldım.
Önce banyoya gidip kısa bir duş almıştım ardından havluyu belime sarıp kapıyı tıklattım.'gir'komutu gelince odaya girdim.Seungmin arkası dönük şekilde ders çalışıyordu.
"Çıkar mısın?"
"Ders çalışırken rahatsız edilmek istemiyorum.Ayrıca ne hakla beni odamdan kovuyorsun?"
"İyi benim için sorun yok.Çok meraklıysan sen buradayken de giyinirim."dediklerimle arkasını dönmüş,şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"B-ben çıkıyorum."dedi ve hızla,kaçarcasına dışarı çıktı.Bir dakika o heyecanlandı mı?
Aklımdan silemediğim düşünceler ile dolabımdan beyaz,sıfır kol,crop benzeri,rahat bir t-shirt;altınada siyah ,diz üstü bir short giymiştim.Yatağa bağdaş kurup telefon ile uğraşmaya başladım.
"Chan seni bekli-"diyerek içeri giren Seungmin'in sözünü kesenin ne olduğunu bilmesem de öğrenmem çok uzun sürmemişti.
"Çüş,oha,yuh.Soyunup otursan daha iyiydi.""Ne o etkilendin mi?"
"Ne etkilencem be?"dedi ama yüzü kıpkırmızı olmuştu.
"Hadi seni bekliyoruz.Beraber yemek yapıcakmışız.Annemin saçmalıkları."dedi ve odadan çıktı.
Aşağıya inip Diana teyze ve Seungmin ile beraber akşam yemeğini hazırlamaya başladık.
**********
Yavaştan birbirlerinden etkilenmeye başladılar.
10 bölüm kadar sonra sevgili olurlar herhal
Hızlı mı gidiyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Look at the my life |Seungchan
FanfictionKarşımda dikilen CRİSTOPHER BANG CHAN.Yani benim düşmanım olan?Benimle aynı odada mı kalıcak? Mpreg|