5- Planların Kurduğu Oyunlar

363 32 4
                                    

Zor ama değer.

Evet, hayatımı tek cümle ile özetlersem bu cümleyi kullanırdım.

Annesiz ve babasızlığın ne demek olduğunu daha 10 yaşındayken tatmıştım.

Ama 10 seneme çok şey katmışlardı.

23 yaşındaydım. 1,5 senedir de işimi icra ediyordum. Aralık'ta 24 olacaktım. Hala 10 yaşıma kadar olan şeyleri unutmadığıma göre çok şey katmışlardı değil mi?

Unutmak istemiyorum.
Çünkü çaresiz olduğum çok an vardı.

Görevin 3. ayına girmek üzereydik. Bu 3 ayda Mithat'tan sonra 2 kerizi daha Anastasia olarak kandırmıştım.

Ama bugün son kurbanımız olan adam tehlikeliydi. Tehlikeli ve zor olan bu adamın adı Vector'dü. Vector yani diğer bir lakabıyla Silahtar.

En çok silah ve daha çok mühimmatı bu adam sağlıyordu. Bizzat Anastasia ile iş birliği kurarak.

Bu arada Selim 3 kadını kolaylıkla halletmiş -artık şeytan tüyü mü ne- hiç zorlanmamıştı. Yani anlattığına göre.

Bu 3 ayda ayarladığımız 6 kişi de birbiriyle asla iletişime geçmemişti. Bizim sayemizde.

Türkiye'nin bel kemiğinin sadece bir parçası olan Mit, diğer tüm ülkelerde -Rusya başta olmak üzere- teröre yardım edenleri tek tek kendileri tutuklanmışlardı. Ama bu haber henüz kamuoyuna açılmamıştı. Çünkü hala yürütülen bir operasyon vardı.

Bu sefer Vector'ün karşına ben çıkmayacaktım. Özlem halledecekti.
Ki Anastasia tutuklanmadan önce alınan ses kaydı işimizi daha da kolaylaştıracaktı.

Şimdi bu adamın karşısına ben çıksam, bu şerefsiz adam diğer 6 kişi ile bir şekilde iletişime geçse ve adam beni tam olarak tarif etse sıkıntı olurdu. Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişken riske giremezdik.

Bu sefer dosyaları ben ve Selim görünmeden inşallah halledeceğiz.

Özlem'in yanında ise İrem, Alphan ve Eren vardı. Çağan ve Enes bizi arabada bekleyecekti.

Sanırım sahte dosyalarıda Selim'in 'Kan kardeşim' dediği, bir türlü yüzünü görmek nasip olmayan Özgür getirecekti. Serkan yine kameraları ve kasayı halletmeye çalışacaktı.

Arabanın hemen ön koltuğunda oturuyordum. Arabayı ise Çağan kullanıyordu. Arka tarafta Selim ve Enes vardı.

Büyük ve 6 katlı bir plazaydı burası. Şansımıza balkonlar ve demirler vardı. Bu şekilde 3. kata ulaşmak kolay olacaktı. 3. katta bu Vector'ün odası vardı. Serkan'ın kontrolleri üzerine bu katta fazla kişi yoktu. Bu şeref yoksunu adam sadece güvendiği adamları bu kata sokuyordu. Ama biz kuralları falan dinler miyiz?

Tabii ki hayır.

Plazanın tam arka kısmındaydık ve tenha bir yerdi. Ki bu işimize gelirdi. Ellerime siyah eldivenlerimi geçirip siyah spor ayakkabılarımın bağcıklarını bileğimden içeri soktum. Açılırsa falan uğraşamazdım. Tamamen siyah giyinmiştim. Selim de aynı şekilde giyinmişti. Şu an için en iyi seçenekti.

DİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin