Önay-1

9 3 2
                                    

Yeni bir maceraya hazır mıyız bu sefer birçok yazıdan sonra kendimi toparlayıp,üslubumu düzelterek geldim mumların esaretine devam etmeyi düşünüyorum henüz kimse eleştirmiyor yorum yapmıyor bende sessiz kalıyorum mazileri bitirip son atışı da yayımlayabilirsem bu hafta sonuna kadar maziler ertesi ay son atış şimdi buna başlıyorum üzerinde baya durdumm çok hoşuma gitti umarım sizin de hoşunuza gider✨🧚

Sanem
Cehenneme gitmeden,gitmek eminim orası buraya göre daha rahattır "şu çamaşırlar da ütülenip katlanacak acele et yoksa aç kalırsın" sanki çok yemek veriyorlarmış gibi birde konuşuyor "ağzın değil elin çalışsın sen burada yatıp kalktığına dua et ayrıca" ben yatıyor muyum sabahın altısı akşam on gece keyfine göre kaldırıyor

Sanem ailesi vefat etmiş ancak evlerini teyzesi ravza yakmıştır miras konusunda anlaşamadıkları için sanemin bundan haberi yoktur ailesi yangın da ölüyor ve ravza bunu fırsat bilip evine hizmet etmesi için alıyor Sanem ravza teyzesinden bıkmış verdiği işlerden yorulmuştur gidebileceği başka kimsesi yoktur verilen işler bittikten sonra ravza sanemi çağırır "gel şuraya!geç otur" Sanem yapmadığım ne iş kaldı düşüncesi içerisindeyken ferdi ravza'nın eşi sert bir tonlama ile konuşmaya başlar "miras yani arazi sana kalıyor imza atıp bize vereceksin hisselerini anladın mı başka şekilde mi anlatalım" Sanem gülmek istese de gülemiyordu,aynı zaman da Sanem 17 yaşında olmasına rağmen bir o kadar zekiydi aynı zaman da platoniği öner vardı ama bu yangından dolayı uzun süredir görüşemiyorlardı tabii Sanem pek sevmiyordu ama iyi çocuktu "bazen diyorum beni kapıya koyun şu zamana kadar sesim çıkmadı ama ayağınızın altına halı oldum be,ben olmasam siz betonda yürüyordunuz ama şurada az bir zaman kaldı o zaman göreceğim" sanem sonuçlarını bildiği halde cesur ve öz güvenli oluşuyla olgun bir tavır sergiliyordu "sen ne dediğinin farkında mısın yok anlaşılan değilsin farkındalık yaratalım sana çok klasik cezalar vermemiz o kütüğe işlemiyor çabuk çık odana yukarıya!" Sanem gülerek "odam mı?dalga mı geçiyorsunuz siz it bağlasanız durmaz" sanemin dediğine eşi ve ravza şaşırdıkları kadar da sinirleniyordu özellikle ravza çocuğu olmadığı için de çocuklardan nefret eden bir tipti her türlü psikopatlığı yapabilecek bir manyaktı Sanem bu sefer beklemediği kadar büyük bir tepki almıştı ravza saçından tutarak bir yandan dövüyor bir yandan yukarıya çıkarmaya çalışırken Sanem ravzaya tırnağını geçirmişti "ah!aptal" Sanem saçlarını bıraktığı anda tehditkâr bir şekilde elini kaldırarak"ben size muhtaç değilim ayrıca size ne hissemi veririm ne de size köle olurum bundan sonra ne halt yerseniz yiyin be!" Sanem odasına çıktığında ravza arkasından sessizce giderek kilitlemişti sanem gülerek cevap veriyordu "iyiki bu ahırda cam var teşekkürler ravza" biranda kapı açıldığında Sanem bu sefer yine aynı işkenceden kurtulamayacağını anladığında arkasını dönmüştü ravza tahta odun alıp vuruyordu sırtından kanlar akmasına ragmen alışmıştı sizin sevginiz benim nefretimdir "demek ravza demek köle sen kimsin ha!SEN KİMSİN aptal annesinin aptal kızı" Sanem bir dahaki vuruşla yere serilmişti sırtına çivi saplanmıştı ravza biran telaş ederek tahtayı çıkarmayınca Sanem eğilerek "Sanem kızım iyi misin yaşıyor musun sanem duyuyor musun beni FERDİ!FERDİ" eşi söylene söylene çıktığında biranda odaya girince derin bir dalgınlık yaşamıştı resmen kal gelmişti "ne yapicaz ben çiviyi görmedim saplandı" "tut şunu Bodrum'a indirelim" "ferdi zaten burası Bodrum'un yanı kimse gelipte bakmaz kitleriz kalsın" eşi ve kendisi içinin kötülüğünden doktor çağırmayı bile idrak edememişlerdi "kilitle kapıyı kimseye bahsetme bırak eğer polis gelirse şey yaparız onun adına intihar mektubu yazarak eline sıkıştırırız haberimiz yok kapıyı kilitlemiş bize arkadaşıma kalmaya gittim diye haber vermişti e bizde aşağıya inmiyoruz" eşi kabul ederek kapıyı kilitleyerek çıktılar.....
1 ay
2 ay
3 ay
4 ay sonra
"Kapı çalıyor bak şu kapıya be adam" yaklaşık dört aydır Sanem o odada kafese haps edilmiş bir Yaralı kuş misali,ferdi kapıyı açtığında öneri görünce başta şaşırarak kendini düzeltti"ne işin var senin burada" öner gülerek içeriye girdi "nerede,Sanem nerde!?" Ravza panik ederek "ne sanemi o yok burada" öner gülerek ravza'nın karşısına geçip bastırarak"ben bu kızla 4 aydır görüşmüyorum iki aydır yoktum yeni geldiğimde haberim yok ve Aysa da dört aydır hiç kimse görmemiş mahalle de diyor hiç mi geçmez bu kız ihtiyacı için çıkmaz mı çıkmamış! Ya şimdi yerini söylersiniz ya da ben polisi ararım" ravza panik içinde eşine aldırmadan ağlayarak cevap verdi "o odada" "nerde göster bana!" Ravza kilitli kapıyı açtığında öner gördüğü gibi kalakalmıştı "Sanem,Sanem!kalk ne olursun ne olur kalk uyan Sanem" öner ravzaya dönerek "siz ne yaptınız ha!ne oldu bu kızın sırtına çivi saplanmış bu kız ne zamandır burada anlatın!" "Dört ay önce bize karşı çıktı bende dayanamadım sinirine hakim olamadım öldürdüm sandım aklıma doktor çağırmak gelmedi onu da buraya kitlerik" öner ayağa yüzünden akan yaşlarla kalkarak bütün mahallenin duyacağı bir yaygara koparmıştı "NE DEMEK DÖRT AY NE DEMEK ÖLDÜ DİYE BIRAKMAK NE DEMEK HA NE DEMEK" fetih önere yaklaşarak "kes sesini herkes duyacak" öner acımasızca gülerek "ne duyması be adam dört ay ulan dört aydır hiç mi bakmadiniz" öner sanemi yerden yavaşça kaldırarak arabaya doğru götürdü adamlarından biri Barlas akatay diğeri Tolga barçındı "yardım edin bakmayın" "Saneme ne olmuş" "Tolga sen polisi ara burada kal Barlas sende çok hızlı bir şekilde ama çok dikkatli sur rampalarda yavaşla çivi tahta saplanmış hadi!" Öner yol boyunca dört ay ne ya diye sayıklıyordu hastaneye varıldığın da sedyeye alınarak yoğun bakıma alınmıştı hastane polisi gelip ne olduğunu sorduğunda bütün olanları anlatmış ve olay yerinde olayı bilen birisini emanet ettiğini polisi arttığını belirtmişti....

Önay~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin