Sadi'den duyduğu cümle ile serbest bıraktı Songül zar zor tuttuğu gözyaşlarını. Hayatında hiç bu kadar değer görmemişti galiba ailesi gittikten sonra.Sıkıca sarıldı Sadi'nin boynuna beni bırakma dercesine. Kokusunu içine çekerken huzur bulduğunu fark etti. Ne kadar kırgın ve kızgın olsa da ona iyi gelen tek şey bu kokuydu sadece.
Songülün sarılmasıyla bir tebessüm yerleşti Sadi'nin yüzüne. Sıkıca kavradı Songül'ün ince belini. Kokusunu ciğerlerine doldururken bir yanda da sırtını okşuyordu.
Sadinin sırtında gezinen elleri ile ürperdi Songül. Tüm vücudunun alev alev yandığını hissetti. Yavaşça çekti kafasını Sadi'nin omzundan ve sakin ama bir o kadar da şehvetli bir şekilde öpmeye başladı Sadi'yi.
Songülün dudaklarının sıcaklığını hissetmesiyle afalladı Sadi. Çok istiyordu Songüle dokunmayı, onunla tek bir vücut olmayı. Ama şu an bunu yapacak seviye de olmadıklarını da biliyordu. Songülün dudaklarında gezinen dudakları kan basıncını yükseltse de dayanamalıydı.
Songül utangaç ama bir o kadar da tutkulu bir şekilde devam etti Sadiyi öpmeye. Alt dudağına bir ısırık bırakıp çekti dudaklarını sadinin dudaklarında. Yavaşça kalktı oturduğu yerden ve sadinin kucağına bıraktı narin bedenini. Boynunda gezdirdi dudaklarını bir süre. Aklından geçen düşüncelerden utanmıştı ama deli gibi Sadi'yi istiyor olmasına da engel olamıyordu bir türlü.
Songül'ün boynunda gezen dudakları ile kendinden geçti Sadi. Ufak bir iniltiyle söyledi sevdiği kadının adını. "Songül. Yapma yanarız"
Sadi'nin sesini duymuştu Songül, ne dediğini de anlamıştı ama içindeki ateşi söndürmeye ihtiyacı vardı artık. Sadinin boynunda olan dudaklarını kulak memesine getirdi,derin bir nefes verdi ve fısıldadı. "Neden istemiyor musun?"
Cevap verebilecek durumda değildi Sadi. Kendini kaybetmekten en çok korktuğu yerdeydi şu an. Songül'ün kafasına dayadı kafasını. " her bir zerrem istiyor seni" dedi ve iyice sabitledi Songülü kucağına. Bu sefer Songül'ün vücudunu keşfetme sırası ondaydı. Korkmadan dayadı dudaklarını Songül'ün boynuna. Yavaş ama bir o kadar da sert bir şekilde öptü boynunun her bir zerresini. Şah damarının üstüne geldiğinde nefeslendi." Burada yaşayabilirim" dedi fısıldayarak.
Sadinin boynunda gezinen dudakları ile gıdıklanmıştı Songül. Kafasını hafifçe geri çekmeye çalışırken bir yandan da kıkırdıyordu.
Sadi nefes nefese kalmış haliyle baktı Songül'ün yüzüne. "Öldüreceksin beni"dedi kafasını koltuğa yaslayıp.
Songül gülümsedi ve sakallarına dokudu Sadi'nin usulca. Bir süre sevdi aşık olduğu adamın yüzünü. Sonra eli Sadi'nin siyah gömleğinin üzerinde dolandı ve tek tek açmaya başladı düğmeleri.
Sadi rüya ve gerçeğin karıştığı bir yerdeydi şu an. Uzun süredir hasretle yanıp tutuştuğu kadına bugün ulaşabilecek olmak onu fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Songül düğmelerle uğraşırken o da karısının dağılan saçlarını düzeltmekle meşguldü.
Songül zar zor da olsa bitirmişti düğmeleri açmayı. Yavaşça sıyırdı gömleği Sadinin üzerinden ve kaslı vücudunda gezdirmeye başladı ellerini. Her bir zerresine dokundu Sadi'nin parmağının ucuyla. Dövmelerine takıldı gözleri sonra. Hikayesi var mı bunların dedi ellerini Sadi'nin göğsünden çekmeden.
Sadi kapalı olan gözlerini araladı zorla. "Var"dedi nefes nefese. Dayanabileceği son noktaya kadar dayanmak istiyordu ama şu pozisyonda nefes almak bile çok zordu onun için.
Sadi'nin zorlandığı anlamıştı Songül hem yüzündeki ifadeden hem de titreyen bacaklarından. "Anlatmak ister misin?"diye sordu yüzüne yerleştirdiği cilveli bir gülüşle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir küçük sadgül meselesi
RomanceTesadüf diye bir şey yoktur olması gereken olur. Songül ve Sadi'nin de hayatlarının kesişmesi tesadüf değildi olması gereken oldu. Sadi yeni hayatında Songül için her şeyini veremeye hazır. Peki Songül'ü bekleyen gerçek ne? Ve bu gerçeği kimden v...