9. Bölüm: "Gurur"

7.2K 490 22
                                    

Saat kaç olursa olsun bölüm atan ben 🤝✋(01.52)

Oylarınız için minnettarım bebekler 😭

Düşüncelerinizi gerçekten merak ediyorum, sizce ilerleyiş tarzı sıkıcı mı, akıcı mı, hızlı mı, durağan mı???

"Ben biraz düşüneyim ağabey," dedikten sonra bakışlarımı onun ateşten harelerine çevirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben biraz düşüneyim ağabey," dedikten sonra bakışlarımı onun ateşten harelerine çevirdim. "Hem, misafir var. Sonra konuşalım yine bu konuyu."

Yumruklarını sıkmaktan damarları patlayacak dereceye gelmiş, sargılı elini kan bürümüştü. Yarasına bakıp sargısını değiştirme isteğimi bastırmak için, Celal'in gülen suratını es geçip mutfağa gittim.

Yaman ağabeyim, "Olacak gibi bu iş," dedi gülerek Celal'e. Giderken duyduğum bu konuşma beni hiç olmadığı kadar gerdi. Sırf Yusufhan burada diye kabul etmesine etmiştim ama belki daha da kötü olacaktı her şey. Bir bardak soğuk su alıp içtim, yediğim haltın üstüne ancak su giderdi.

O kasıntı ortama girmek yerine, mutfaktan onları dinlemeye başladım.

"Vay be! Allah var seni kardeşim yerine koydum Yusufhan. Bir seni, ardına da Gazel'i evlendirirsek benden mutlusu olmaz." Yaman ağabeyimin keyfine diyecek yoktu. İçimdeki, Yusufhan'ın içindeki yangını bilmediğinden, üzerimize barutla yaklaşıyordu.

Celal'in gülme sesi geldi. "Vallaha abi, Gazel istemeseydi şimdi reddederdi bence. Bana da olumlu gibi geldi de hadi hayırlısı bakalım."

Yusufhan'dan ses çıkmadı. Yalan değil, bir tık kendi başımı yakmış gibi olsam da onun kıvranmasına nasıl keyiflendim anlatamam. Üzüldüğüm kadar üzüp, öç almak istiyordum. Tabi bunu yaparken yanlışlıkla kendimi Celalle nikah masasında bulmazsam iyiydi.

"Ben gideyim Yaman. Sonra yine görüşürüz." diye konuştu sonunda. Güldüm, sesi sanki içine kaçmış gibiydi. "Oturur, çay içerdik nereye hemen?"

"Yok, sağ ol. Seninle konuşmam gereken başka bir konu var, bi ara uğra konağa konuşalım."

"Tamam, uğrarım." Ses kesildi, sanırım kapıdan çıkıyordu. "Ben de kalkayım." diyen Celal de onunla birlikte ayaklandı."Haydi selametle."

"Kızım sen salak mısın?! Ya evlenirsen bu Celalle? Hakım derken bokum yapmışsın be!" Leyla'nın azarlarına göz devirip, ocaktaki sütü karıştırmaya devam ettim.

"Ya ne yapsaydım? O beni iki arada bir derede bırakmışken, orada Celal'i reddedip onu zevkten dört köşe mi yapsaydım?"

Deli'kanlım (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin