9. BÖLÜM "KALBİN MAHKUMİYETİ"

343 31 35
                                    

Kalben, Saçlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalben, Saçlar

İyi okumalar!

Aynı anda hem merhameti hem acımasızlığı hissettin mi? İntikam arzunun soluklandığı yer bağışlama dürtüsünden inşa edilen yer oldu mu? Hiç gökyüzünde gece ve gündüzü aynı anda gördün mü?

Merhameti hissettiğimde bir çocuktum, acımasızlığı hissettiğimdeyse merhamet hala benimleydi. Merhametin bir koruyucu olduğunu anladığımda bir yatağa uzanmış, öylece belli bir noktaya bakıyordum. Hayatım mahvedilmişti ve elim intikama uzandığında onu tutmak yerine itmiştim. Kimse görmüyor muydu? Merhamet sahibini korumuyor, paramparça etseler dahi onları sahibinden koruyordu.

Haklıydım. Ateş Atakanlı güvendiğim o adamdı. Benim için hiç düşünmeden seri katil kimliğini kameraların önünde açıklamıştı. Yine de bir tarafım oraya üç gün sonra geldiği için ona kırgındı.

Onu affedebilecek miydim?

Beni affedebilecek miydi?

Odanın kapısının açıldığını duyduğumda gözlerimi açmadım. Ateş'in geldiğini biliyordum. Üç saattir onunla konuşmuyordum. Bana bir açıklama yapmasına bile izin vermemiştim. İçeri girdiğinde her şeye rağmen yanıma gelip bana sarılsın istedim, öyle bir sarılsın ki iyileşeyim istedim.

"Uyumadığını biliyorum Mavi." dedi Ateş. "Sen uyurken seni öyle izledim ki nasıl uyuduğunu ezberledim. Uykunda durmadan kıpırdanıp duruyorsun ve saçların yüzüne dağılıyor. "

Gözlerimi açarak, "Biraz yalnız kalmak istiyorum Ateş." dedim. "Gider misin?"

Gitmedi.

Yavaş adımlarla yanıma geldi ve yatağın kenarına oturdu. Ona bakmıyordum ama bana baktığını biliyordum. Artık bana bakarken acı çektiğini hissettim.

"Gelemedim. Gelebilsem her şeyi siktir edip gelirdim ama yapamadım. Ne olduğunu sorma, nedenini de sorgulama. Sadece bana inan Mavi."

Başımı çevirip gözlerinin içine baksam da tek kelime etmedim. Ona sarılmak istedim ama yapamadım. O da beni kollarının arasına almak istiyor ama yapamıyor gibiydi.

Saçlarımı yavaşça okşayarak, "Levent Polat haklı." dedi. "Ben sadece yok etmeyi biliyorum. Beni tanımadan önce saçların çok uzundu, beline kadar geliyordu ama şimdi kısacık. Saçlarını da yok ettim."

Yattığım yerden doğrularak yüzünü ellerimin arasına aldım. "Benim canımı yakan saçlarımın kesilmesi ya da yaralar mı sanıyorsun? Beni asıl yaralayan kaç gün boyunca seni beklemem ama senin gelmemen Ateş. Duhan Aktuğ'un bana senin hakkında neler söylediğini biliyor musun?" Ellerimi yüzünden çekerek başka bir yöne baktım. "Beni en çok yaralayan senin onun haklı çıkarman oldu."

ATEŞ VE MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin