Fotoğraf Albümü

429 57 10
                                    

Minho, Felix'in evine gelmişti, kapıyı tıklattı.

"Selam lix"

"Selam hyung"

Felix'in gözleri kızarıktı vekapının önünde duruyordu. Minho'nun içeri geçmesini istemiyor gibi.

"İçeri girmeyeyim mi?"

"A hyung-" Minho tek kaşını kaldırıp baktı.

"Eee şey tabi gel"

Minho anlamaz bakışlarıyla eve girdi. Eve girdiğinde böyle bir manzara beklemiyordu.

Felix tüm fotograf albümündeki fotoğrafları çıkarmıştı. Fotoğraflarda Changbin ve Felix vardı. Arada sadece Changbin ya da arkadaşlarıyla olan fotoğraflar vardı.
Anlaşılan Felix Changbin'in fotoğraflarına bakarak ağlamıştı.

"F-felix?"

Felix'in direkt gözleri dolmuştu. Dolu gözleriyle konuşmaya başladı.

"Çok pişmanım hyung. Köpek gibi pişmanım. Bunu Youngho beni aldattığı için değil. Changbin'in değerini bilemediğim için. Birbirimizi çok seviyorduk ama sonra ben onu terk ettim ve bilmem kaç yıl sonra ansızın tekrar karşına çıktım" Buruk bir nefes aldı ve Minho'nun konuşmasına izin vermeden tekrar konuşmaya başladı. Artık tam anlamıyla ağlıyordu.

"Onu çok seviyordum. Herşeyden çok. Onunla konuşurkende seviyordum, terk ederken de. Aynı onun beni unutmasını çok zor olduğu gibi bende onu çok zor unuttum. Tabi buna unutmak denirse. Sırf Changbin'i unutabilmek için Youngho ile sevgili olmuştum. Beni aldattığını gram üzülmedim ama gururum incindi beni aptal yerine koymasını kaldıramadım"

"Peki neden Felix? Neden terk ettin? Hem de onu bu denli çok severken?" Minho'nun da sesi titreyerek çıkıyordu.

"Öyle olması gerekiyordu. Kariyerim ve sevgilim arasında seçim yapmam gerekiyordu ve ben kariyerimi seçtim" bakışlarını yere odaklanarak söylemişti Felix.

"Hayır Felix seçim yapman gerekmiyordu. Asla seçim yapman gerekmedi sadece sen bunu bunca zaman kendine bahane ettin. Oraya giderkende sevgili olmaya devam edebilirdin, hiç mi uzak ilişki yapanları görmedin? İkinizde birbirinizi çok seviyordunuz. Bunu neden yaptın size?"

"Eğer ayrılmasaydım bu onu üzecekti"

"Terk ederek daha çok üzdün ama! Arkanda yarım kalmış herkese güvenini kaybeden birini bıraktın!"

"Ben üzülmedim mi sanıyorsun ha?"

"O zaman neden Felix? Bana düzgünce bir açıklama yap! Asla seçim yapmak zorunda değildin. Bunun böyle olmasını sen istedin"

"En azından hayatını beni bekleyerek değilde hayatına başka birini sokarak geçirsin istedim"

"Ama tamtersi oldu değil mi?"

"Böyle olacağını düşünmüyordum"

"Gidişin herkesi çok üzdü. Özelliklede-"

Felix'in sesi yükselmeye başladı.
"Biliyorum! Biliyorum! Şunu yüzüme vurup durma artık. Köpek gibi pişmanım. Geri dönmek istesem bile bu sefer o bana geri dönmez"

Minho aniden Felix'e sarıldı. Felix sanki bu anı bekliyormuş gibi göz yaşları firar etti.
"Konuşacağım. Tekrardan birlikte olmanız çok düşük ihtimal bile olsa konuşacağım"

"Sağol hyung"

Minho biraz daha orada kaldıktan sonra Felix'i yatırmış ve kendi evine doğru yol alıyordu.

...

Seungmin mutfaktaydı kapının açılma sesi duydu ve yüksek sesle konuştu.

"Sen mi geldin Minho?"

"Evet bebeğim"

Seungmin salona doğru adımladı.

"Nasıl?"

"Kötü. Çok kotü. Changbin'in fotoğraflarına bakıp ağlamış-"

"Ne!? C-Changbin'in fotoğraflarına bakıp ağlamış mı?"

"Evet. Changbinle alakalı koca bir albümü vardı, hepsini çıkartmış ağlıyordu ve köpek gibi pişman"

"Pişmanlık neye yararki?"

"Öyle"

İkiside koltuğa oturdular. Minho olanları Seungmin'e anlattı ve sonra Felix için konuşmayı denedi.

"Seungmin"

"Hm?"

"Changbin sence geri döner mi?"

Seungmin biraz düşündü.
"Hakiki gerizekalı olduğu için lanet olsunki döner"

Minho anlarca kafasını salladı.

"Noldu ki? Geri ki dönmek istiyor?"

"Evet ama şansının olmadığını düşünüyor"

"Doğru düşünüyor. Barışmak istediğini Changbin'e söylemeyeceğim ve böylelikle-"

"Mutlu olsunlar istemiyor musun?"

"İstiyorum ama Felix'in yaptıkları affedilmez birşey. Senin dediğin gibi kimse ona seçim yapmasını söylemedi, o kendi isteğiyle seçim yapmak istedi"

Biraz daha konuştuktan sonra yatmaya karar verdiler.

"Sen nasılsın aşkım" Seungmin tekrardan Minho'ya 'aşkım' demişti. Buda demek oluyorki Seungmin sadece Minho'nun olmak istiyordu. İkiside bunun anlamını oldukça iyi biliyordu.

Minho, Seungmin'in 'aşkım' demesiyle sırıttı.

"İyiyim güzelim sen?"

"Sen iyi olduğun için iyiyim" yavru köpek bakışlarını sunmuştu. Minho, Seungmin'in burnunu öptü ve sonra ısırdı.

"Heyy!"

Minho kahkaha attı.
"Hadi uyuyalım Min"

Seungmin Minho'ya yaklaştı ve kollarını  sardı, kafasını büyüğünün göğsüne koydu.
Minho da aynı şekilde güvenle kollarını küçüğüne sardı. Rahat, mutlu ve huzurla uyudular.

^^^^^^^^
Bunlar çok soft oluyo yaa yicem

Oy ve yorumları unutmayın! ♡

'İlgi (2min)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin