Okula erken geldiği için canı sıkılıyordu Jeong'un. Arkadaşlarını (Han, Seung, Lix) bekliyordu.
Erken gelmişti.
Kollarını önünde birleştirmiş kafasını kollarına yatırmıştı.
Kapının açılma sesiyle arkadaşlarının geldiğini sandı ama içeri giren kişileri tanımıyordu Jeong.
En uzun olan günaydın demişti Jeong'a. Jeong sınıfta başka biri olmadığını bildiği için kendisine denildiğini düşünüp gülümsemişti pembe saçlı çocuğa. Pembe saçlı çocukta ona gülümsemişti. Onunla arkadaş olmak istemişti ama birden yüzü düştü.
Pembe saçlının yanında üç kişi daha girmişti sınıfa.
Sınıfın kapısı tekrar açılınca Jeong yerinden kalktı. Endişeli görünüyordu.
W: Oo kimleri görüyorum. Zavallı Jeongin. Yanında onu koruyacak arkadaşları da yok. Yazık sana.
Diyerek yanına geliyordu Woojin. Yanındakilere baktı. Anlamsız gözlerle baktılar Jeong'a.
W: Aa neden öyle bakıyorsun. Benden korkmana gerek yok ben senin arkadaşınım Jeongin.
Diyip sırıtmıştı Woojin. Jeong'a daha da yaklaştı. Saçlarından tuttu ve saçlarını çekti. Canı yanıyordu Jeong'un.
W: Aa hadi konuşsana ama a pardon sen konuşamıyordun.
Jeong'un gözleri doluyordu. Saç diplerindeki acıyla da yerinde kıvranıyordu. Saç diplerindeki acı kaybolmuştu birden. Ama hala gözleri doluydu sarışın çocuğun. Woojin'e baktığında Woo'nun saçını tutan siyah saçlı çocuğu gördü. Daha demin ona gülümseyen pembe saçlı çocukla beraber sınıfa giren çocuklardan biriydi. Woojin acıyla kıvranıyordu karşısında.
W: Bırak lan beni
Chang göz devirmişti sadece.
C: Hevesli değilim sana
Bırakmıştı Woojin'i. Woojin Jeong'a baktı.
W: İllaki tek olucaksın o zaman işin biticek
C: Bitti mi? Umrumda değil siktir git.
Woojin sinirle Chang'a baktı. Sonrada gitmişti. Jeong konuşamadığı için sadece önünde eğildi. Chang, Jeong'a baktı.
C: Sorun değil
Demişti. Kapı tekrar açılınca içeri Lix girdi. Chang ve Jeong'a baktı. Jeong'un gözlerinin dolu görünce yanına gitti hemen. Chang'a baktı. Sonra Jeong'a
F: Woojin mi?
Kafa salladı Jeong
C: O kim?
F: Daha demin buraya biri geldi mi? Kahverengi saçlı?
C: Evet. Arkadaşın Jeongin sanırım. Ona bulaştı. Gönderdim ama sorun yok. Daha yeni gitti.
F: Teşekkür ederim
Dedi Felix ve önünde eğildi.
C: Sorun değil
Diyerek arkadaşlarının yanına gitmişti Chang.
İçeri Seung ve Han girdi. Arkadaşlarının yanına gittiler. Lix olayı anlattı. Jeong da el işaretleriyle hak veriyor yanlışlarını düzeltiyordu. Eliyle gösterdi Chang'ı. Han, Chang'a dönünce Chang'ın yanında duran mor saçlı çocukla göz göze geldi.
Lee Jeong'un olduğu yere bakarken göz göze gelmişti Han'la. Han göz temasını kaçırıp önüne dönmüştü.
Lee de önüne döndü.
Zil çalmıştı. Sınıf dolmuştu. Hoca gelince ayağa kalktı herkes. Hocanın komutuyla da oturdular.
Hoca yoklama alırken
Hoca: Yeni kişiler geldi kendilerini tanıtmak için tahtaya çıkın
Chang, Lee, Chan, Hyun, Yuna, Tzuyu ve Chaer ayaklandı. Teker teker tanıttılar kendilerini. Sonra yerlerine oturdular.
İlk ders Müzikti ve bitmişti. Hoca serbest bırakmıştı. Sınıfın çoğu aşağı inmişti. Sınıfta Jeongin'ler, Chang'lar ve bir kaç kız kalmıştı. Kızlar bir şey konuşuyordu. Sonra kütüphaneye gidelim diyip sınıftan çıkmışlardı. Lix ayaklandı ve akıllı tahtayı açtı. Aşk Bodrum da Yaşanıyor şarkısını açmış ve bağıra bağıra söylüyordu. Han da gülerek onu yanına gitmiş ve ona eşlik ediyordu.
F: AŞK BODRUM DA YAŞANIYOR GÜZELİM
H: BODRUM BANA BEN BODRUMA ÖZELİM
F: SENİN İLE CEHENNEME GİDERİM
H: HAYAT GÜZEL DEVAM EDİYOR
Hyunjin ve Chan onlara gülüyorlardı.
Hj: Durun şimdi
Diyerek tahtaya gitti Hyunjin. Tahtadan eşarbını yan bağlama açmıştı. Han Lix ve Hyun dans ede ede bağırarak eşarbını yan bağlama söylerken herkes gülme krizine girmişti.
Hj: EŞARBINI YAN BAĞLAMA
F: EŞARBINI YAN BAĞLAMA
H: BEN SÖYLEYİM SEN AĞLAMA
Onlar devam ederken Seung kalkıp Sütüm annem açınca şarkıya uyum sağladılar.
S: SÜTÜM ANNEMDEN BÜYÜMESİ BENDEN
H: ÇOK GÜÇLÜYÜZ ANNE SÜTÜNDEN
F: DÜN KÜÇÜCÜKTÜM
HJ: BU GÜN NASI BÜYÜDÜM
Herkes gülerken Changbin'in gözü kaymıştı Jeong'a. Jeong hala gülerken "çok güzel" diye geçirdi içinden. Gerçekten öyleydi. Çok güzeldi Jeong. Hem gülüşü hem kendisi.
Çalma ziliyle bölünmüştü eğlenceleri.
Tenefüs olmuştu. Ders edebiyat olduğu için söyleniyorlardı. Tekrar zil çalınca herkes geçti yerine. Kitapları çıkardılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You Speak?
FanfictionC: Bana cevap veremezsin ama seni seviyorum Jeong J: Bende seni seviyorum Bin