삼(3)

694 41 9
                                    

Daha sıkıcı bir ortam olamazdı. Taehyung ve Yoongi sahnelerini çekiyordu. Ben ve Jimin ise karşılıklı sandalyelerde oturuyorduk. O daha dik ve şık gözükecek şekilde oturuyordu. Ben ise ayaklarımı masaya uzatmış, kafamı arkaya yaslamış uyukluyordum. Nefes almak için ağzımı açmıştım ki bir anda ağzıma giren iki parmakla gözlerimi açtım. Kendimi geriye atıp düşecekken sandalyeyi tutmuş ve yüzüme yaklaştı. Dilime baskı yaparken sırıtıyordu. Ben ise ne olduğunu anlayamamış şekilde ona bakıyordum.

Kendime geldiğim anda parmaklarını sertçe ısırmış ve çekmesini sağladım. Dudaklarıma kayan gözleri kapanmış, elini çekerken inlemişti. Ben ise onu itip yerimden kalktım.

"Ne yapıyorsun manyak?!"

"İçine girecektim de kuruydu parmaklarım."

"O parmaklarını koparmadığıma dua et."

Gülmüş ve bana bakmıştı. Cidden pezevenkliğinden hiç bir şey kaybetmemişti Taehyung. Hala vücudumda salgılanan adrenalin yüzünden nefes alışverişlerim hızlıydı. Göğüs kafesin hızla inip kalkarken arkadan Yoongi'nin gelmesiyle Jimin yerinden kalkmıştı. Bu ikilinin arasında be olmuş olabilirdi ki?

"Bay Jeon ile Bay Kim sizin sahneniz!"

Evet, dizinin ilk birbirimizi tanıyarak yakınlaştığımız sahneyi çekecektik. Bu bir işkence gibi gelse de en başta onunla uğraşmak biraz da olsa beni eğlendirmeyi başarmıştı.

Üzerimizi giydikten sonra çekime başlıyorduk. İsimlerimiz garip gelmişti. Tamam bizim için yazıldığını biliyordum ama benim ismim neden bu kadar farklıydı?

Yoongi - Suga
Jimin- Mochi
Taehyung - Vante
Ben - Jaerin?

Diğerleri normal zamanda da hayranların taktığı lakaplarıydı. Peki ya benim ki? Bunu sorgulamaya sonra devam edecektim. Şimdi dizime odaklanmam gerekiyordu.

⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂⁂

Herkesin korkudan titrediği adamın içeri girmesiyle kafamı masamdan kaldırmaya tenezzül bile etmemiştim. O ise odadaki adamlarıma çıkmalarını söyleyecek kadar kendini bilmişti. Sesini yükseltmesiyle onun aksine fazla sakin şekilde dışarı çıkmalarını söyledim. Bana bakan adamla birbirimizin zıtlıklarını tekrar görmüştük. O fevri davranırken ben onun aksine muhteşem bir sakinlik sunuyordum.

Odadan herkes çıkmıştı. Ben koltuğumda arkama ysslanmış onun sinirle kasılan yüzüne bakıyordum. Bana yaklaştıkça hafiften kafamı kaldırıp göz temasını kesmiyordum. Tam karşımda durmuş ellerini masama yaslayarak yüzüme eğilmişti.

"Jeon Jaerin, sana yakışıyor mu böyle davranışlar?"

Tepkisine gülmüştüm. O ise sinirle kasılan dudaklarını kıvırmış, zorla gülümsemeye çalışmıştı. "Bana yakışmayan neymiş Kim Vante?"

"Hadi ama! Beni küçük sikik oyunlarına dahil mi edeceksin?"

Göz temasını hiç kesmemiştim. Dilimi dudaklarımda gezdirirken gözlerimi bu sefer vücuduna çevirdim. "Sinirli halin de ayrı bir seksiymiş Kim."

Ellerini aniden masaya vurdu. Gözlerimi vücudundan ayırıp tekrardan yüzüne çevirdim.

"Benimle oynama Jaerin, bunu deneme bile."

"Korkmalı mıydım bundan Vante? Hadi ama.." Yerimden kalkmıştım. Masanın etrafından dolanıp karşısına durmuştum. Siyah dar pantolunumun ceplerine ellerimi sıkıştırmış , kırmızı 2-3 düğmesi açık mükemmel gömleğimle ona yaklaşmıştım. "Hiç düşünmedin mi arabamı çalarken senin bütün arabalarını pert hale getirebileceğimi?"

Apocalypse |TaeKook| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin