Alın size bayram hediyesi😌🍬🍬
***
''May.''Karşımda bana gülümseyen kıza öylece bakıyordum. Kaç yıl olmuştu? En son telefonda bile ne zaman konuştuğumuzu hatırlamıyordum. Numarası çoktan telefon rehberimde tozlanmaya başlamıştı.
''Sen.. değişmişsin.'' Ağzımdan çıkan tek cümle bu olmuştu. Upuzun saçlarını ensesine kadar kısaltmış, gözlüklerinin yerini lensler almıştı. Dudağındaki piercing ve dövmeleriyle dört sene önceki halinden eser yoktu. ''Selam ayıcık! Uzun zaman oldu ha. Kapılar bana kapalı mı?''
İmasıyla birlikte yüzümdeki şaşkın ifadeyi silip gülerek geçmesi için kenara çekildim. Çıplaklığıma aldırmadan ikimiz için kahve hazırlamak için arkada bulunan küçük alana doğru yöneldim. Biz böyleydik. Görüşürdük ve semelerce görüşmez sonrasında birbirimizin evini basardık. He fili taraf da sorgulamaz ve kahveler içilerek kalınan yerden devam edilirdi.
Tam içeri geçtiğim sırada yüksek müzik sesini duymamla gülümsedim. Hiç değişmemişti. En azından huy olarak.
Kahveyi kupalara doldurup yanına gittim. Çoktan deri koltuklardan birisine oturmuş sehpanın üstündeki dergileri inceliyordu. "Ah, bakalım kahveyi nasıl içtiğimi hatırlıyor musun Wichapas." Sağ dudağım, bana olan hitap şekliyle yukarı doğru kıvrıldı. Kupayı ona uzatıp yan taraftaki çizim masasına kalçamı yasladım ve oldukça değişen bedeni inceledim. "Şekersiz ve sütsüz."
Kupayı dudaklarına yaklaştırırken gülümsedi. "O kupanın içine zift koysam fark etmezsin bebeğim. Hala zevksizsin." Kupayı sehpaya bırakıp yanıma yaklaştı ve tam karşımda durup telefonundan bir kızın fotoğrafını gösterdi. "Hala zevksiz olduğumu mu düşünüyorsun?!" İmalı sesine karşılık şaşkınca bir ona bir de ekrandaki esmer kıza baktım.
Dudaklarıma fermuar çekilmiş gibi aralamazken telefonunu kapatıp kafama vurdu. "Kız arkadaşım, seni aptal!" Algılarım yeni atılırcasına gözlerimi büyüterek ona baktım. "Ne!" Benim bağırmamla yüzünü buruşturarak müziği kıstı ve kendini koltuğa attı. "Bağırma! Senin yüzünden işitme cihazı takmaya başlayacağım. Kulak zarımı deldin."
"May, senin bir kız arkadaşın mı var?" Sakin olmalıydım. Derin nefesler alıp zihnimi temizlemeye çalıştım. "Evet. Bana sakın homofobik taklidi yapma Wichapas." Uyarıcı ses tonunu duyduğunda sıkıntılı bir iç çekip yanına oturdum. "Bak May.." büyük ihtimalle ezberlediği şeyleri duyacağını bildiğinden sözümü yarıda kesti. "Biliyorum acıların çocuğu. Ama herkes o değil. O olamaz. Sana yardım almanı söylediğimde beni reddettin ve şimdi kabuk tutsa da iyileşmeyen yaralarla savaşıyorsun. Sana oturup baban gibi nutuk çekmeyeceğim dostum. Bir şeyleri anlayacak ve karar verecek yaştasın zaten. Ben seni uyardım. Ama seni bir şeyler yapmaya zorlayamam. Her neyse eğer şimdi de benden nefret ettiğini söylersen bu botları suratına geçirir ve bir daha o bok suratına bakmam."
Alay kokan sesiyle ona doğru döndüm ve kollarımı bedenine dolayarak sımsıkı sarıldım. Elleri belimden sırtıma tırmandı ve birkaç kez sıvazladı olduğu yeri. "Teşekkür ederim May." Bu teşekkür birçok şeyi kapsıyordu. Yanımda olduğu için, beni anladığı için, kimseyle paylaşamadıklarımı ona anlatabildiğim için, bana güvendiği için, güvenimi kırmadığı için, en önemlisi bana değer verdiği için.
Gözlerim dolarken birden beni itti ve cebimden sigara paketini alıp bacak bacak üstüne attı. "Hey, ne bu duygusallık? Şaşırmana daha çok şaşırdım ayıcık. Kızlar kutsaldır. Pürüzsüz tenleri, yumuşak dudakları ve muhteşem kokularıyla baş döndürücü hepsi. En çokta Emy." Galiba kız arkadaşıydı ve onun adını andığında bile salak gibi gülmeye başlamıştı. "Ah ve çıkık kalçalar, dolgun göğüsler.. nasıl unuturum." Aniden yanından kalktım. "Hey! Eğer yükselmek istiyorsan git ve bunu sevgilinle yap. İğrenç." Kahvemden bir yudum daha aldım ve masanın üstüne bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette After Sex || BibleBuild
Fanfiction''İğne en hassas noktandayken bile altımda kıpırdamamak zorundasın. Yanlış çizmemi istemezsin değil mi?'' Ib: Ig @/laurallix