İf You Forget Me | Chanmin

10

"Daha ne kadar binayı inceleyeceksiniz?"

Kıvrımlı hatlarda, ince işlenmiş çiçek motiflerinde gezdirdiği gözlerini Hyunjin'e çeviremezken yanında onunla aynı illüzyona kapılmış Felix'in koluna sarıldı. Art nouveau akımının temelleriyle yapıldığı bariz belli olan yapının renkli camlarına bakarken sonunda dudaklarını araladı.

"Çağdaş sanat olarak mı sınıflandırılmış?"

Felix yavaşça kafasını iki yana salladı, "Hayır, yapıldığı dönem açık açık art nouveau akımından esinlendiğini söylemişti sanatçısı." deyip gözlerini cam pervazlarında gezdiri.

Seungmin başını yavaş yavaş sallarken uzakta durmaktan vazgeçip yanlarına geri gelen Hyunjin'in omuz atmasıyla sarsıldı, kaşlarını çatarak mızmızlanan adama döndü.

Hyunjin arkadaşının ve binanın önünden her geçtiklerinde takılı kalan sevgilisinin önünde durdu, telefonunun ekranını açıp gözleri önünde salladı.

"Akşam oluyor ve hâlâ yemek yemedik!" Cadde üzerinde tabelaları aydınlanmaya başlamış restoranlara baktı. "Acıktım, yeter sanat sevdanız kımıldayın!"

Kol kola girmiş ikili onun tavırlarına göz devirip önden ilerlemek için hareketlendiğinde Hyunjin tanrıya şükürlerini sunup peşlerine takıldı, tek günde şehrin tüm yeniliklerini göstermenin iyi bir fikir olmasığını aklından geçirdi.

Dışarı çıktıklarından itibaren yıkılıp yeniden yapılan binaları, alışveriş merkezleri ve açılan yeni sergileri gezdikleri uzun ve yorucu bir dolaşmanın ardından sonunda oturabilmenin verdiği rahatlıkla Felix gözlerini yumdu. "Fark etmemiştim ama cidden yorulmuşum, bacaklarım tutmuyor artık." Deyip dizlerini ovaladı.

Seungmin mekanın sıcaklığıyla mayışırken kafa sallamakla yetindi, garson yanlarına gelene kadar kısık sesli konuşmaları dinledi. Gülümseyerek sağından yaklaşan garsonu fark ettiğinde yüzüne nezaketen bir tebessüm koydu, uzatılan menüyü teşekkür ederek kadının elinden aldı.

"Teşekkürler, seçtiğimizde sizi çağırırız." Hyunjin yerinde kıpırdanırken garsona gülümseyip gitmesini izledi, yeterince uzaklaştığına emin olduğunda masadakilere dönüp dudağını sıkıntıyla dişledi. "Ben çok sıkıştım, lavaboya gidiyorum siz siparişi verirsiniz."

Felix masadan destek alarak kalktı, "Ben de elimi yüzümü yıkayacağım, beraber gidelim." deyip mekanın içinde nereye gideceklerini gözüne kestirdi. "Seungmin sen sipariş ver olur mu? Çok fark etmez ne yiyeceğimiz."

Seungmin kafasını salladığında sarışın, sevgilisinin koluna girip lavaboya doğru ilerledi, çocuk gibi davranan Hyunjin'in hâline kıkırdadı.

Masada kalan adam menüdeki yemekleri iyice inceledikten sonra yanından geçen bir garsonu elini kaldırarak durdurdu, yanına geldiğinde menüyü işaret ederek siparişini söyledi.

"12 ve 23 numaradan üç porsiyon, içecek olarak da alkolsüz kokteyl alacağız."

Garson söyledikelrini ve eklemeleri not aldıktan sonra bakışlarını Seungmin'in yüzüne çıkarttı.

"Başka bir isteğiniz var mı efendim?"

Seungmin menüye son kez göz attığı sırada aklına gelen bilgiyle garsona geri döndü, "İçlerinde fesleğen varsa tüm siparişlerden çıkarılmasını sağlayabilir misiniz? Arkadaşım ciddi alerjiye sahip." deyip adamın onu onaylamasını izledi.

"Baharat olarak kullanılmış olması gerek bu yemekte, koymamak hakkında dikkat etmelerini özellikle söyleyeceğim."

Garsonun menüleri toplayıp gitmesiyle telefonunu çıkarıp sosyal medyada rastgele zaman öldürmeye başlamışken bir sürenin ardından Felix ve Hyunjin döndü. Yerlerine otururduklarında sarışın boş masaya göz attı.