23

855 53 5
                                    

"Eskiler eskiden güzeldi Jungkook. Hadi yemeğe geçelim." dedi Jimin. Jungkook gözlerini yavaşça kapattı. 

"Geçelim Jimin." dedi Jungkook. Yavaşça birlikte  terasa doğru çıktılar. "Wow resimden daha güzel gözüküyormuş." dedi Jungkook. Jimin övülmenin karşılığında gülümsedi. 

"Bir şeyler yapmaya çalıştım." dedi Jimin. Jungkook gülümsedi. Masaya oturdular. 

"Neden şirkete izin veriyorsun?" dedi Jungkook. 

"Çünkü şirket benim tek dayanağım. Ben senin kadar zengin değilim. Biliyorsun. Senin gibi kafama göre şirketten çıkamam. Bunu yapamam anlıyor musun?" 

"Anlıyorum Jimin ama şirketin ayakta kalma sebebi zaten sensin. Tabi Taehyung, Yoongi ve Hoseok'ta var ama ben bile kötü bir olaydan çıkmama rağmen adamlar zor bela 1 tane dünya starını almak zorunda kaldılar. Bilemem ama Rm'e ne kadar çok para ödemişlerdir biliyor musun sen? Senin veya o üçünden birisinin o şirkete karşı direniş göstermesi demek o şirketin batması demektir." 

"Senin açından kolay tabi böyle demesi. Ben o şirketten çıksam ne olacak?" 

"Yanıma gelirsin. Birlikte ilerleriz." 

"Şirket senden daha masum." dedi Jimin. Jungkook'un kalbi kırılmıştı. 

"Her şeyi batırdığımı biliyor-"

"Biliyor musun cidden?" dedi Jimin alayla. Gözünü kaydırdı. "Tabi biliyorsun ya zaten bana son olaylardan sonra yükselmemenin sebebi utanıyor olman değil mi? Utan Jungkook. Sen bana yaşattıkların için utan. Ben senin yüzünden hayata olan inancım bitti." Jungkook gerildi. 

"İntihara falan kalkışmadın değil mi?" dedi Jungkook. Jimin alayla güldü. 

"Tabiki kalkışmadım Jungkook. Ama sen zaten hep fiziksel olarak iyiliğime baktın değil mi? Benim ruhum öldü. Yaşamıyor artık." dedi Jimin. 

"Deme öyle Jimin." 

"Bugün seni bundan dolayı çağırdım." 

"Yapma Jimin. Normal 2 insan gibi-"

"Ne sen eski Jungkook'sun ne de ben eski Jimin'im Jungkook. Sen benim aşık olduğum kişi olamazsın." 

"Nasıl yani?"

"Benim tanıdığım Jungkook küçük güç gösterilerine girmezdi." 

"Ben zaten-"

"Hayır senin tüm o attığın postlar olsun o canlı yayınların olsun bana o kadar samimiyetsiz geliyor ki sana anlatamam. Senin her bana bakışın o kadar acınası ki ben Jungkook'un acizliğini görmek istemiyorum. Ben aciz bir insan hayatımda istemiyorum." 

"Ne yani o adam mı aciz değil?" 

"Bırak ona ben karar veriyim Jungkook."

"Beni bırakıp onunla mı olacaksın?"

"Bunun için beni suçlayamazsın."

"O adamın benden ne üstünlüğü var Jimin?" dedi Jungkook. Jimin sinirle ayağa kalktı. Terasın demirliklerine ilerledi. Derin bir nefes aldı. Sonra geri Jungkook'a doğru döndü. Parmağını Jungkook'a doğru kaldırdı.

"Bak Jungkook zaten bundan nefret ediyorum. Olay Jackson değil. Olay sen ve beniz. Sen onu olaya katarak kendini olayın içinden çıkaracağını mı düşünüyorsun? Ben buraya seni her şeyi bitirmek için geldim. Bırak peşimi."

Jungkook'un kalbi kırılmıştı. 

Bugün kaç kere olmadığını saymadığı kez yine onun kalbi kırılmıştı. 

"Ben sanmıştım ki konuşuruz her şeyi hallederiz." 

"Konuşmak? Senin yapabileceğin bir eylem olduğunu sanmıyorum Jungkook. Sen daha çok yıkarsın dökersin. Senin işin bu?" dedi Jimin. Jimin içinden çok mu ileri gittim diye düşünüyordu. Ama Jimin aylarca içinde tuttuğu şeyleri döküyordu. 

"Ben konuşabilirim."

"Hayır Jungkook sen konuşmazsın. Eski Jungkook evet konuşurdu ama sen konuşmazsın." 

"Jimin ağır oluyor ama."

"Senin yaşattıkların ağır değil miydi?"

"Seni bırakamam ben." 

"O kıza ne oldu?"

"Jimin seni sevdiğimi biliyorsun." 

"Hayır bilmiyorum." dedi Jimin. Kafasını olumlu sallayarak söylemişti bunu. 

"Ne demek bilmiyorum? Jimin ben onca şeyi niye yaşadım?" dedi şaşkınlıkla Jungkook. 

"Jungkook ben senin alışkanlığınım. Bundan dolayı." 

"Jimin inanamıyorum sana. Bana bunları söyleyemezsin."

"Söylerim Jungkook. Böyle düşünüyorum çünkü."

"Yanlış düşündüğünü kanıtlayacağım sana."

"Umarım kanıtlarsın." 

"Seni asla bırakmayacağım." 

"Sen beni aldattın."

"Aldatmadığım ortaya çıkacak elbet."

"Göreceğiz."

"Göreceğiz Jimin." 

Moth To A Flame X JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin