16 - Ruhsuz Golcü Sonunda Canlandı

1.7K 110 50
                                    

Dört günü daha geride bırakmıştık, sıradaki maçımız Yunanistan milli takımı ileydi.

Dört gün boyunca iyice düşünmüştüm, insanları fazla bensiz bıraktım. Kendimi fazla neşesiz bıraktım.

Bu gün, benim günüm olacaktı.

Maç, nef stadyumundaydı. Maç başmadan önce sahaya girmiştik, sahaya girerken zıplayarak ve ellerimi kaldırıp indirerek girmem herkesi şaşırtmıştı.

Bu hareketimi gören taraftarlar coşkuyla beni alkışlıyorlardı.

Yukarıdan bir sesin yükseldi; Taraftarların sevgilisine, genç yıldızımıza aramıza tekrar hoş geldin hediyemiz. Bu şarkı Alara Sezen için geliyor!

'Mahsun Kırmızıgül - Dinle' şarkısı çalmaya başlamıştı. Sözler geldiğinde taraftarlar haykırarak benim için şarkıyı söylemeye başlamışlardı.

Etrafımda dönüp gülerek onlara öpücük atarken, VIP tribünlerin en ön sıralarında; Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın bazı oyuncularını görmüştüm. Bana gururla bakanların arasında pişmanlık, buruklukla bakan Kerem'i görüyordum.

Onun dışında; Yunus, Barış, Halil, Taylan, Gomis, İcardi, Mertens, Muslera, Sacha, Sergio, Torreira, Cenk, Rosier, Mert Hakan, Arda, İrfan, Altay..

Bazıları eşleri ve çocukları ile otururken bazıları ise birlikte izliyorlardı. Dries'in bana gel yapması ile onun yanına ilerledim..

Ciro, Kerem'in kucağında ağlıyordu. Çocuğu bile üzmüş hıyar.

"Rahat bırak çocuğu Kerem, istemiyor seni işte." Diye alay eden Yunus'un bakışları sonunda beni bulunca gülümsedim.

Dries, daha fazla dayanamayıp Ciro'yu Kerem'den aldı.

Başını sallayıp gülerek çocuğu bana doğru uzatan Dries'e karşılık olarak "Alamam" gibisinden bir şey söyledim.

Gülerek çocuğu bana doğru tam uzattı. Alırsın gibi bir şeyler geveliyordu, yarım yamalak türkçesi ve kendi dili ile.

Ciro'yu kucağıma aldığımda tribünler daha çok coşmuştu. İçimde bir huzur vardı, Ciro'yu bağrıma bastım.

Bir sürü flaş patlıyordu, çocuk rahatsız olmasın diye onun gözlerinin önünü
kapattım nazikçe.

Ben çocukla ilgilenirken, hepsinin boynu bir tarafa bükülmüş hayranlıkla bana bakıyorlardı. Oyuncularımızın eşleri de gülümseyerek karşılık veriyorlardı buna.

Bizim kızlar, havada oynarken topun hakimiyetini kaybedip bana doğru attılar.

Topun bize geleceğini fark edip topa arkamı döndüm, top sertçe sırtıma çarptı. Ben elimle çocuğun kafasını koruyordum.

Çocuk zarar görmesin diye onu Dries'e uzatırken konuşup gülüyorduk.

Bütün oyuncular bana doğru yaklaşıyordu. Onları bekledim.

"İyi performans bekliyoruz prenses." Dedi İcardi kendi diliyle, dediğini anlamıştım. Yabancı dilim iyiydi.

Gülümseyerek onun dilinde konuştum. "Hepimiz için bir gol atacağım." Birbirimize gülümserken, İcardi elini enseme yerleştirip beklenmedik bir hareket yaptı.

Kız kardeşi, kızı edasında başıma bir öpücük kondurup yavaşça elini çekti.

Bu sefer tribünlerden saçma sapan sözler yükselmiyordu. Kimse beni yeni bulmuşken kaybetmek istemedi sanırsam.

Mert Hakan elini enseme yerleştirirken, Cenk tosun da elini omuzuma koymuştu.

Onlardan da taktikler aldıktan sonra Yunus ve Barışa baktım. Yanıma yaklaştılar. Sarılabildiğimiz kadar sarıldık oracıkta.

Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin