FİNAL | Bunu düzeltemeyiz

46 16 134
                                    

Multimedya: Glass Animals - Heat Waves...

MUTSUZ SON

Yazar'ın anlatımıyla

Genç adam karşısındaki aynada durgun bir ifadeyle kendini izliyordu.

Annesi de mutsuzdu, farkındaydı. Ancak asla onun kadar mutsuz olamazdı.

Oğlunun siyah rengindeki takımının kravatını tuttu, ve sertçe sıktı.

Yiğit'se dolu gözlerle aynaya bakıyordu. Nasıl yapmıştı bunu ona? Nasıl onu bırakıp gidebilmişti, aklı almıyordu!

O gün canlandı tekrar gözlerinde, hızla ambulansı arayışları, peşinden atlayacak kadar delirmiş olması ancak sonrasında aşağıya inmesi.

Ambulans görevlileri gözlerinin önünde götürmüştü onu o sedyeyle. Elleri hâlâ boğazındaydı, acı çekercesine bağırıyordu. Her yeri kan içindeydi, anlı kana bulanmıştı. Saçları kandan kendi rengini gizlemişti.

Sadece oraya bakıyordu. Bir saniye, sadece bir saniye geç kalmıştı... Hayatının aşkına bir saniye geç kalmıştı.

Kalbi kulaklarında çınlarken kendini toparlamıştı, ambulansın peşine takılmıştı. "Geçecek," Demişti fısıltı gibi çıkan sesiyle. "Seni kaybedemem. Seni kaybetmem demek, kendimi kaybetmem demek, Ezgi. Benim değil, kendin için yaşa! Sen konservatuvara gireceksin, hayatını kuracaksın, söz veriyorum bunu yapacaksın, sevgilim!"

Kurmamıştı. Artık kuramazdı da. Annesinin onu dürtmesiyle kendine geldi. Kız kardeşi sarıya çalan turuncu saçlarıyla yeri izliyordu, iki de bir ağlıyor gün boyu panik atak nöbetleri geçirip duruyordu.

Saçı başı dağılmıştı, duş alacak halleri kalmamış, yemek dahi yiyemiyorlardı, okula gidemiyor hayatlarına devam edemiyorlardı, ikisinin hayatı da bitmişti.

Gözleri kan içindeydi, siyah bir matem elbisenin içinde ince siyah topuklularla duruyordu. Bunu Ezgi'ye borçlulardı, onu dimdik durarak uğurlamak zorundalardı.

Annesi kızının koluna girerek onu odadan çıkarmıştı. Abi kardeş ne zaman bir araya gelseler birbirlerini etkileyerek kriz geçiriyorlardı.

Ameliyathanenin kapısında beklemişlerdi, saatlerce. Ölmemesi için Tanrı'ya yalvarmıştı.

Bugün onu uğurlayacaklardı. Hadi ama, o bunu yapmış olamazdı, onları öylece bırakamazdı.

Elleriyle yüzünü kapattı Yiğit, ardından kanepeye verdi sırtını ve gözyaşlarına boğuldu. Tıpkı Ezgi'yi ilk gördüğü o anda Ezgi'nin yaptığı gibi kafasını kaldırıp aynadaki haline baktı.

Dağılmıştı... Ezgi'nin gidişi onu dağıtmıştı, kendilerine birkaç gün bile ayıramadan Ezgi'sini almışlardı ellerinden.

Coraline (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin