Öfkeli adımları ile bana doğru ilerleyen bir boğa beklemiyordum diyemem. Muhtemelen neden haber vermediğimi ve tek başıma neler çevirdiğimi sorup duracak başımı şişirecekti.
"Ya ben kendime soruyorum bazen böyle, hani ne gerek vardı diyorum zaten yeterince kötü olaylar dönüyor etrafımda hani ne gerek vardı bela mıknatısına tutulmama"
"Ha yani mutsuzsun?"
"Güzelim ben öyle mi dedim?"
"Ha yani ben sadece kötü olayları belaları getiriyorum sana"
"Ben öyle mi dedim"
"He aynen öyle dedun başka bir şey duyamadum!"
"Halt etmuşum!"
Her zamanki taktiği uygulayarak bu savaşı kazanma yolunda ilerliyorum, afferin bana!
"Tamam tamam ben anladım sen beni istemiyorsun yanında, bende tayin için geldim yani senin muşmula suratını görmeye bayılmıyorum"
"Asiye!"
Numaramın işe yaramadığını gösteren tehlike çanları kulağımın en derin yerlerinde çınlarken başka derin yerlerde bir şeyler çınlamaması adına dua etmeye koyuldum
Dağ ayısının telefonu ritmik bir melodi ile çalmaya başladığında tek düze konuşup kapattı, yahu kimdi bu en ateşli tartışmamızı bölen şahıs!
Her kimse alnından öpeceğim!
Telefonu kapattıktan sonra o muhteşem elleri saçlarını karıştır- ay ne diyorum! Elleriyle saçlarını karıştırıp çatık kaşlarını bana döndürdü.
"Göreve gitmem gerek, döndüğümde en ayrıntılı şekilde konuşacağız. Uzun bir görev değil, telefonun açık olsun her aradığımda ulaşayım. Esin ile kalabilirsin, tanışmışsınız zaten"
Trabzonda olduğumda da göremiyorum bu adamı dibine geldik yine göremiyorum bu nasıl çelişki Allah'ım!
Birde derler neymiş birini seviyorsak serbest bırakacakmışız dönerse bizimmiş, aşk mı yaşıyoruz güvercin mi besliyoruz belli değil!
"İyi tamam, mutlaka dön ama henüz tartışmamız bitmedi!"
"Tamam Asiye onada tamam!"
Gülerek arkasını döndüğünde birkaç adım sonra durakladı, beklemediğim bir şekilde arkasına dönüp o kocaman kaslı Herkül kollarını- Allah'ım sen yardım et...
Kollarını bana sardığında kalbim yerinden çıkacak gibi olsa da o sürekli susmayan çenemin kapanacağı tutmuştu.
"Artık dönmek için büyük bir sebebim var , bana yaşadığımı hissettiren kalbinle savaşmak için geri döneceğim"
_________________________________
Kafamın içerisinde dönen 'ben sende tutuklu kaldım' şarkısı eşliğinde Esin'i dinlemeye çalışıyordum. O sırada geldiğimden beri unuttuğum telefonumun titremesiyle şarkının tutukluk kısmı durmuş uygulama kısmına geçmenin heyecanı yeşermişti.
Cebimden hızlıca çıkardığım telefonda gördüğüm isim heyecanımı bir kağıt gibi buruşturup çöpe fırlatsa da hoşnutsuzca gelen mesaja tıklamak zorunda kaldım.
Vera: Evet sözlendim, inanabiliyor musunuz!
Vera: Kafamı duvardan duvara vursam mı kabus falan mı bu!
Nehir: Yok ballisi olsa olsa o fındıklıkta öpüştüğün sahnenin devamı olan rüya kısmı olur.
Emine: Haburanın iyice bokunu çıkardınız!
Nehir: Ay ne var be ruhsuz kadın!
Emine: Nehir, okyanusa açarım kapılarını sus bence.
Nehir: Asiye! Sen gittiğin günden beri beni eziyorlar, hor görüyorlar! Bende geleyim mi yanına he? Beni özlemişsindir sen şimdi!
Emine: Duyanda sahiden Asiye için gidiyorsun sanacak, kızın peşinden on saat ağladın yakışıklı asker enişten olsun istemez misin diye
Nehir: Kuru iftira!
Vera: ALOOO ARKADAŞLAR
Vera: SÖZLENDİM DİYORUM SÖZLENDİM!
Nehir: hayırlı olsun kanka nişan ne zaman?
Emine: Sarışın aptallığı bu oluyor sanırım.
Siz: Yok canım onu güneş çarptı, Hatay güneşi fleçfçsşdş
Emine: ney ney
Nehir: e yuh Asiye saçmaladın ha!
Vera: Bu kadar değersizim yani öyle mi
Vera: Ne diyim şaşkınlık içerisinde izliyorum sizi
Siz: Nasıl oldu anlat bakayım düzgünce
Vera: Bende anlamadım ki! Biz Almanya'ya dönmüştük biliyorsunuz. Babam öfkeli bir şekilde eve geldi verdim seni git valizini hazırla babannenle yaşayacaksın evlenincede kocanla yaşarsın artık dedi
Vera: Annem sonradan açıkladı durumu, köyde olan dedikodular çok artınca Hasan'ın babasıyla babam restleşmişler
Emine: Hee doğri bildim oni, köyde de bir karısukluk var idi.
Siz: Ee sonra ne olmuş? Kızım düzgün anlatsana bir şeyi!
Vera: Sonrası hiçbir şey, eşyalarımı hazırlıyorum bileti almışlar gidip köyde bu sorunu kendinbaşıma çözmeye çalışıcam. Zaten bizimkilere laf anlatmak bir hayli zor belki Hasanla konuşursam bir çözüm buluruz
Siz: E yazsaydın ya oraya kadar gideceğine!
Vera: Kız bana bak bu zekayla nasıl çocukken üstün zekalılar okuluna falan istemediler seni
Nehir: JSKELFLRŞGÇFLGLRLFLDLFLELFLSLDLD BAYA PATLADIM
Nehir: Asiye ve zeka kelimesi yan yana geçince kendimi durduramıyorum kanka kusura bakma
Siz: ne komiksiniz ya açıp bir yerlerinize gülün
Vera: Her neyse, Hasan'a ulaşamadığım için gidiyorum size haber veririm sonra olanları
Telefona öyle odaklanmıştım ki Esin'in beni sarsmasıyla kendime zor gelebilmiştim.
"Ya kızım sen beni dinlemiyor musun?"
Boş bakan gözlerimi ona yönlendirmek istemesem de, evet maalesef Esin, saatlerdir seni dinliyorum...
" Dinliyorum kuzum, şimdi senin baban demek albay öyle mi "
Esin gözlerini iyice büyüttüğünde 'gerçekten mi?' dediğini duyar gibi olmuştum.
"Yani Asiye ben saatlerdir ne anlatıyorum?"
-----------------------------------------
Esin'in saatlerce (aylar bile olabilir) konuşmasından sonra anladığım tek şey koca bir yanlış anlaşılmaydı, tabi bunu Esin'e açıklayacak bir gücüm yoktu tabii ki.
Her yerde olaylar fazla karışmıştı, şuan tanımadığım insanlar içerisinde kalmış olmam her ne kadar beni korkutsada buraya gelirken böyle olacağını kabullenerek gelmiştim.
Yanıp sönen telefon ışığım ile hızlıca ayaklandım, ay ışığının aydınlattığı odadada bana ait olan tek şey telefonum küçük valizim ve bedenimdi.
Dağ Ayısı: Yarın Alperen seni alıp eve yerleştirecek zorluk çıkarma.
Siz: Ne evi be?
Dağ Ayısı: bir ailenin oturduğu, içinde yaşadığı yer, konut.
Siz: Bay süper zeka ailemin olmadığı gerçeğini unutma, kimseyi gönderme yarın boşuna dalaştırma beni insanlsara.
Dağ Ayısı: Senin evin benim Asiye.
_________________________________
En kısa zamanda yeni bölüm gelmesini umut ediyor buradan Alparslanı kocamsn öpüyorum sizin yerinize kır çiçeklerimm 🧡🧡🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yayla Çiçeğim / yarı texting
Teen Fiction0543x: Geldin yine yaylaya güneşle beraber, kaç gündür sisliydi. 0543x: Gönlüme açtırdığın Güneşi bir bilsen, yaylayı kasıp kavururdu anasını satayım! Asiye: Kimsin? Gerçekten bir telefon sapığım eksikti! 0543x: O nasıl laf Asiye, sapık falan ayıp o...