Medya: Aslı Güngör aşk herşeye değer..
...
Sana seni seviyorum diyemem ama kalabalık ortamda gülerken ilk sana bakarım...
...
Aradan yaklaşık 3 saat geçmişti.
İki aile de evlerine gittiğinde Agah Vurgun eşinin yanına uzanıp kafasını boynuna koyarak o çok sevdiği kokusunu içine çekmişti.
Ne yapacağını bilmiyordu.
Ervası, o çok hassas bir kadındı.
Ona dokunmaya bile kıyamıyordu ama şimdi gerçekleri öğrenmişti. şimdi ne yapacaktı.
Kafasında boynundan çıkarıp yüz yüze geldiklerinde ervasının gözlerini açtığını ona dolu gözlerle baktığını görmüştü.
Hızlı kafasından tutup göğsüne yasladı.
Hıçkıra hıçkıra ağlayan Erva Güneş;
"ben ne yapacağım vurgun annemin nasıl sakinleştireceğim. biliyor musun hep bir abim olsun istemiştim ama böyle değil"
dediğinde Agah Vurgun ervasna sıkı sıkı sarılıp;
"merak etme güzelim her şey yoluna girecek seni asla yalnız bırakmayacağım ne seni ne de ailene"
dediğinde kendisine sarılan eşine sıkı sıkı sarıldı kokusunu içine çekip;
"seni seviyorum vurulduğum yanımda olduğun için Allah'a şükürler olsun"
...
Enver bey boş boş bir şekilde karşısındaki duvara bakıyordu.
ilk eşinin hamile olduğunu duyduğunda öyle sevinçliydi ki hele bir oğlu olacağını duyduğunda dünyalar onun olmuştu sanki.
kendisi kimsesiz büyümüştü ama oğlunun kimsesiz büyümesine izin vermeyecekti.
23 yıl önce
doğum başladığı sırada heyecanla hastaneye gitmişti.
Eşi bir sokak arasında doğumu başlamıştı.
Hastaneye vardığında çoktan doğumun bittiğini eşinin normal odaya alındığını öğrenmişti.
Doktorun yanına gidip;
"oğlum nerede onu ne zaman göreceğiz"
dediğinde dünyasının başına yıkan o sözleri duymuştu;
"maalesef oğlunuz hayata tutunamadı hayatını kaybetti"
dediğinde o güne kadar hiç ağlamayan Enver bey gözyaşlarına hakim olamamış.
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.
Yıldızına eşine ne diyecekti ondan nasıl evladımızı kaybettik diyecekti.
Kendisine zor zor gelip odaya girdiğinde eşinin heyecanla ona baktığını gördü.
Zor zor durdurduğu gözyaşları bir anda gözlerinden akmaya başlamıştı.
Yıldız hanım işte o zaman anlamıştı evladını kaybettiğini sinir krizine girip;
"benim oğlum ölmedi!"
diye bağırmaya başlamıştı.
Doktorlar zor zor onu sakinleştirmiş Enver bey dışarı çıkarmışlardı.
Onları uzaktan izleyen Baran bey yüzündeki psikopat bir gülümsemeyle;
"madem benim olamadın o zaman evladım benim olur ve sana vereceğim sevgiyi tam tersine nefret ona vereceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Güneşi
Fiction généraleAcımasız mafya liderinin aşkı... Aşk hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı...