24. Bölüm

149 8 2
                                    

Jungkook'un ısrarları üzerine hazırlanıp, arabaya bindim. Beni bir yere götürecekmiş.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Jk arkadaki gibi giyindi)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Jk arkadaki gibi giyindi)

"Kook, nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz"

"Ama çok merak ediyorum ben! Sevgiline minicik, mini minnacık bir ip ucu vermez misin?"

"Üzgünüm sevgilim~"

"Ama Kookie!~"

"Olmaz~"

"Of tamam ya."

Kollarımı göğüsümde birleştirdim. Bu halime güldü ve aynı zamanda konuşmaya başladı.

"Az kaldı, sabret birtanem"

"Tamam"

Elimi viteste ki elinin altına aldı ve öyle sürmeye devam etti.

(...)

Yolu izlerken canım sıkılmıştı. Bende yolu izlemeyi bırakıp, sevdiğimi izlemeye başladım. Bunu fark ettiğinde gülümseyerek konuştu.

"Ne oldu güzelim, neden öyle bakıyorsun?"

"Hiiç. Yolu izlerken cabım sıkıldı, bende sevdiğimi izleyeyim dedim."

"İyi demişsin güzelim benim"

Yaklaşıp yanağına öpücük kondurdum ve sonra yerime oturup onu izlemeye devam ettim.

"Ama sen böyle sürekli öpersen yada böyle bakarsan, daha gideceğimiz yere varamadan, Allah'ımıza kavuşuruz."

"Ne kadar kaldı sevgilim?"

"1 dakika sonra oradayız sevgilim"

"Tamam"

(...)

Bir dağ evine gelmiştik. Tek fark, birsürü var ve bunlar aslında ev değil, otel gibi birşeymiş. Okullar yarıyıl tatiline girdiği için buraya gelmişiz. Jungkook bagajdan ne ara hazırladığını bilmediğim çantalarımızı alıp, siyah eve giriş yaptı. Bende arkasından gittim.

"Oha! Çok güzel!"

"Beğenmene sevindim birtanem"

Kollarımı boynuna doladım ve kokusunu içime çekerken konuştum.

"Beğenmek ne kelime? Öldüm öldüm!"

Küçük kıkırtlar bıraktı sessiz odaya. Sonra beni alıp, koltuğa oturdu. Bacaklarım belinin yanlarından sarkıyordu, kafam asla çıkmak istemediği boynundaydı. Onunda elleri belimde, kafası boynum ve yanağım arasında bir yerdeydi.

"Kookie"

"Hm?"

"Acıktım, sanırım"

"Kkk söyleriz şimdi"

"Kime?"

"Burada oda servisi yapılıyor güzelim. Ararız söyleriz."

"Tamam. Ben banyoya gireceğim Kookie"

"Tamam birtanem. Bende söyleyeyim yemekleri. Ne yersin?"

"Fark etmez, ne alırsan aynısından alacağım"

"Tamam güzelim"

Yukarı, yani banyonun olduğu kata çıktım ve suyu ayarladım. Sonra kıyafetlerimi hazırladım. Suyun ısısından emin olduktan sonra suyun altına girip, sıcak suyun vicudumdan aşağı akarak beni ısıtmasına izin verdim.

(...)

Banyodan çıktığım gibi Jungkook seslendi.

"BEBEĞİM! HADİ BİRAZ HIZLI OL, YEMEKLER GELECEK ŞİMDİ"

"TAMAM SEVGİLİM, HEMEN GELİYORUM!"

Üzerimi hızlıca giyinip, saçlarımı havluya sardım ve aşağı indim.

Dün atamadım, bugün 2 tane atacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dün atamadım, bugün 2 tane atacağım. Bir sonraki bölüm, Final:(
İyi okumalaar<3

Sessiz Çocuk//JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin